Güzel Ahlâk
Güzel ahlâk, başkalarını muhabbet tuzağında esir eden bir kementtir. Güzel ahlak ve güzel bir diyalogdan hoşlanma¬yan ve insanın cazip tavırlarından etkilenmeyen bir kimse var mıdır?
İmam Sadık (a.s)’a; “Güzel ahlâkın haddi ve sınırı nedir?” diye sorduklarında şöyle buyurdular: “Ahlâkını yumuşatman, sözlerini temizlemen ve din kardeşlerinle açık ve güler bir yüzle karşılaşmandır.” [1]
Açık ve güler yüzlülük, Allah Resulünün en bariz sıfatlarındandı. İnsanları İslam’a çeken ve on¬ları İslam Peygamberi’nin şahsına hayran bırakan da yine bu güzel ahlak ve sıfat idi.
Allah-u Teâla, kendi Resulü hakkında şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz sen, elbette yüce bir ahlâk üzeresin.”[2]
Yine buyurmuştur ki:
“Allah’ın rahmeti sayesinde onlara yumuşak davrandın! Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi.”[3]
Allah-u Teâla ayetin devamında şöyle buyur¬maktadır: “Öyleyse onları affet; on¬ların bağışlanmalarını dile, iş hakkında onlara danış.”
Demek ki, “affetmek”, “bağışlama dilemek” ve “istişare yapmak” güzel ahlâkın, halkı gözetmenin ve cazip davranışların diğer örnekleridir. Çünkü bu, in¬sanlara itimat etme ve onlara değer vermenin bir şeklidir. Aynı zamanda böyle davranış, şahsın cazibe etkenidir.
İmam Hasan (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz güzelin en güzeli, güzel ahlaktır.”[4]
Allah Resulü (s.a.a): “Güzel ahlak, dünya ve ahiret hayrıyla birliktedir.” [5]
Ali (a.s): “Güzel ahlak, her iyiliğin başıdır.” [6]
Allah Resulü (s.a.a): “Kimin ahlakı güzel olursa Allah onu gündüzleri oruç tutan, geceleri ise ibadetle geçiren bir kimsenin makamına ulaştırır. [7]
Hakeza: “Kıyamet günü kulun terazisine konulacak ilk şey güzel ahlakıdır.” [8]
Hakeza Resulullah (s.a.a): “Şüphesiz kıyamet günü bana en sevimli ve en yakın olanınız, ahlakı en güzel ve tevazusu en fazla olanınızdır.”[9]
Resulullah (s.a.a), Emir’ul-Müminin Ali’ye (a.s); “Sana, ahlakıma en çok benzeyeninizi haber vereyim mi? ” diye sorunca, Emir’ul-Müminin Ali (a.s), “Evet” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a); “Ahlakı en güzel olanınız, hilmi en büyük olan, yakınlarına en çok iyilik eden ve en çok insaf göstereninizdir” [10] buyurdular.
Güzel ahlak o kadar değerli ve yücedir ki yüce İslam Peygamberi onun kendisinin biset sebebi olduğunu ilan buyurmuştur: “Şüphesiz ben ahlakı yücelikleri tamamlamak için gönderildim.” [11]
Allah Resulü: “Şüphesiz ben ahlak güzelliğini tamamlamak için gönderildim.” [12]
Hakeza: “Güzel ahlak, dinin yarısıdır.” [13]
İmam Ali (a.s): “Müminin kitabının başlığı ahlakının güzelliğidir.” [14]
İmam Sadık (a.s): “Güzel ahlaktan daha tatlı bir hayat yoktur.” [15]
________________________________________
[1]- Meani’l-Ahbar, Saduk, 253
[2] - Kalem/4
[3]- Âl-i İmran /159
[4] - Mizan’ul-Hikme, c. 3, s. 137- 138
[5] - a.g.e
[6] - a.g.e
[7] - a.g.e
[8] - Bihar, c. 71, s. 385
[9] - a.g.e s. 388
[10] - Bihar, c. 77, s. 58
[11] - Mizan’ul-Hikme, c. 3, s. 149
[12] - a.g.e
[13] - Hisal, 30/106
[14] - Bihar, 71/392
[15] - İlel’uş-Şerayi’, 560