Hz. Hasan Askeri (as.)'ın Şialarla İrtibatı (5)
İmam'ın vekillerinden biri de -Ahvaz'da yasayan- İbrahim b. Mehziyar-i Ahvazi idi.[1]
Kum, şiaların büyük bir bölümünün yaşadığı en asil bir şehir idi. İmam Sadık (a.s.)'ın zamanından beri devamlı ve düzenli olarak masum İmamlarla irtibatta idi, oranın şiaları. İmam Askeri (a.s.)'la irtibatta olan Kum'daki şahsiyetlerden biri Ahmed b. İshak b. Abdullah Eş'ari idi. Necaşi onun, Kumlular ile İmam arasında vasıta olduğunu ve Ebu Muhammed Askeri (a.s.)'ın en yakın ashabından biri olduğunu söylemiştir'.[2] İmam (a.s.), Ahmed b. İshak b. Abdullah Eş'ari'ye plan itimadını açıkça dile getirmiştir'.[3] Başkaları onun İmam'ın vekili olduğuna tasrih etmişlerdir.[4]
İmam (a.s.)'ın en önemli vekillerinden biri olup daha sonraları Hz. Bakiyyetullah (a.f.)'ın özel naip ve vekilliğine nasbedilen vekillerden biri Samman diye meşhur olan Osman b. Said'dir. O, İmam Hadi (a.s.) ve İmam Askeri (a.s.) tarafından vekil seçilmişti. Şeyh Tusi buna değinerek "Samman" diye adlandırılması hususunda şöyle yazıyor:
"O yağ ticaretiyle uğraşıyordu ve böylece de asıl işini (vekalet) kamufle ediyordu. Şialar ona para verdiklerinde, paraları yağ kutusuna yerleştirerek gizlice Ebu Muhammed Askeri (a.s.)'a gönderiyordu.[5]
Önceden de naklettiğimiz bir rivayette belirtildiği gibi Osman b. Said, vekillerin zincirleme sırasının başında bulunuyordu. İmam'a iletilmesi gereken konular ve mallar onun vasıtasıyla İmam'a iletiliyordu.[6] İmam Hadi (a.s.) ve İmam Askeri (a.s.), ona itimad ettiklerini defalarca dile getirmişlerdir.[7] Yemen şialarından bir grubu O hazreti ziyaret etmek ve de beraberinde getirdikleri malları ödemek için Samirra'ya gelmişlerdi. İmam (a.s.), onların getirdikleri malları teslim almak için Osman b. Said'i onların yanına gönderdi.[8]
İmamların vekillerinden bazıları, şiaların, İmam'a iletilmesi için onlara verdikleri mallar hakkında vesveseye kapılarak hiyanet ediyorlardı ye bundan dolayı da İmam tarafından lanetleniyor ve görevden alınıyordu. Bu mesele de çok üzücüydü. Bazı vekiller, bir İmam dünyadan göçtükten sonra O'nun öldüğünü inkar ediyorlardı ve bunu da bahane ederek yanlarında toplanan malları sonraki İmam'a vermekten kaçınıyorlardı. İşte şialar arasında ortaya çıkan "Vakf" bir İrham'da durarak bir sonraki İmam'ın imametini kabul etmemek) meselesinin en önemli kökenlerinden birini teşkil etmekteydi, söylenebilir.
[1] Kamus'ur Rical, "Kum baskısı", Yayınlayan: intişarat-i islami, c:1, s: 316.
[2] Rical-i Necaşi, s: 66. Fihrist (Tusi), s: 26.
[3] Rical-i Keşşi, s: 557, Hadis: 1053.
[4] Tankih'ül Makal, c: 1, s: 50, Rabi'üş Şia'dan naklen
[5] Gaybet (Tusi), s: 214-215.
[6] Rical-i Keşşî, s: 575, Hadis: 1088.
[7] Gaybet (Tusi), s: 215.
[8] Gaybet (Tusi), s: 216.
Hz. Hasan Askeri (as.)ın Şialarla İrtibatı (4)
Hz. Hasan Askeri (as.)ın Şialarla İrtibatı (3)
Hz. Hasan Askeri (as.)ın Şialarla İrtibatı (2)
Hz. Hasan Askeri (as.)ın Şialarla İrtibatı (1)