Soru 348: Çoğu bölgelerde cami ve hüseyniyelerde, özellikle köylerde tarihî olayları canlandırmak için geleneksel olarak piyes (şebeh/temsil)[1] yapılmaktadır ve bazen bu piyesler insanlarda olumlu manevî etkiler bırakmaktadır; bu programların hükmü nedir?
[1]- Özellikle İmam Hüseyin'in (a.s) mateminde sabit yerlerde veya hareket hâlinde Kerbela vakıası ve Ehlibeyt'le ilgili diğer olayları canlandıran piyes türü. Cevap: Eğer bu piyes programlarının içeriği yalan ve batıl şeyler değilse, bir fesada sebep olmazsa ve mevcut zaman şartlarında hak mektebe bir leke getir-mezse sakıncası yoktur; buna rağmen bunun yerine vaaz, irşat, Hüseynî matem ve ağıt programları düzenlemek daha iyidir. |
Soru 349: Matem törenlerinde davul, zil ve boru çalmanın ve insanların, başında keskin aletler bulunan zincirlerle dövünmelerinin hükmü nedir? Cevap: Bu gibi zincirleri kullanmak halkın gözünde mektebe leke getirirse veya bedene ciddî zarar vermesine sebep olursa caiz değildir; fakat örfte yaygın olduğu gibi boru, davul ve zil çalmanın sakıncası yoktur. |
Soru 350: Bazı camilerde matem günlerinde süslü ve pahalı alemler[1] kullanılır. Bazen dindar kişiler bunların hikmetini sormaktalar ve bunlar çoğu defa tebliğ programlarına zarar vermekte ve hatta caminin kutsal hedefleriyle çelişmektedir; bu konuda şer'î hüküm nedir?
[1]- İmam Hüseyin (a.s) için düzenlenen matem heyetleri ve deste gruplarının önünde, insanın omzuna bağlanan, bir simge olarak taşınan, üzerinde kanat, mücevherler vb. şeylerle süslenmiş eğilme özelliğine sahip metaller bulunan büyük bir ağaç veya demir parçası. Bu metal simge, Kerbela vakıasında İmam Hüseyin'in (selâm üzerine olsun) ordusunun sancağını temsil olarak kullanılır. Cevap: Onların camiye sokulması örfen caminin şanıyla çelişirse veya namaz kılanlara engel olursa sakın-calıdır. |
Soru 351: Bir kişi İmam Hüseyin'in (a.s) yas merasimi için "alem" adak yaparsa, hüseyniyenin sorumlularının bunu kabul etmekten kaçınması caiz midir? Cevap: Birinin adak adamış olması, hüseyniyenin yöneticisi ve derneğine "alem"i teslim almak için yükümlülük getirmez. |
Soru 352: İmam Hüseyin'in (a.s) matem merasiminde matem meclisine "alem" sokmak veya matem mera-simi boyunca onu taşımanın hükmü nedir? Cevap: Bunun özü itibariyle bir sakıncası yoktur; fakat bu gibi şeyleri dinden saymamak gerekir. |
Soru 353: Mükellef eğer matem merasimlerine katılması sebebiyle bazı farzları yerine getiremezse; örneğin, sabah namazı kaza olursa bu merasimlere katılmaması daha mı iyidir, ya da bu merasimlere katılmaması onun Ehlibeyt'ten uzaklaşmasına sebep olur mu? Cevap: Açıktır ki farz namaz, Ehlibeyt'in matem merasimlerine katılmanın faziletinden önceliklidir. Dolayısıyla İmam Hüseyin'in (a.s) matemine katılma bahanesiyle namazın terk olunması ve kazaya bırakılması caiz değildir; fakat namaza zarar vermeyecek bir şekilde bu programlara katılmak mümkündür ve önemle vur-gulanan müstehaplardandır. |
Soru 354: Bazı dinî heyetlerde muteber bir tarih kitabına dayanmayan ve bir din âlimi ve merciden duyulmayan ağıtlar söylenmektedir. Bu ağıtları söyleyenlerden bunların kaynağı sorulduğunda, "Ehlibeyt, bizim böyle anlatmamızı sağlamışlar veya bize böyle yol göstermişler, Kerbela vakıası sadece tarih kitaplarında geç-mez ve bunun kaynağı sadece ulemanın söyledikleri de-ğildir; bazen bu olaylar İmam Hüseyin (a.s) hakkında vaaz veren ve ağıt söyleyenlerin kalbine ilham olur." diye cevap veriyorlar. Acaba Kerbela vakıasını bu yolla nakletmek doğru mudur? Eğer doğru değilse bu durumda dinleyenlerin yükümlülüğü nedir? Cevap: Olayları bir rivayete dayanmadan ve tarihte kaydedilmemesine rağmen söz konusu şekilde nakletmenin şer'î bir değeri yoktur. Ancak olayların bu şekilde nakledilmesi, nakledenin çıkardığı sonuç ve görüşe dayanan hâl dili olursa ve yalan olduğu da bilinmezse sakıncası yoktur. Bu alanda dinleyenlerin vazifesi, söylenenlerin münker olduğunu kesin olarak bilirlerse ve münkerden nehyetme şartları da mevcutsa onları mün-kerden sakındırmaktır. |
Soru 355: Hüseyniyelerdeki hoparlörlerden Kur'ân, mersiye ve ağıt sesleri bazen yüksek sesle yayınlanmakta ve bu durum komşuları rahatsız etmektedir. Hüseyniye görevlileri ve hatipler de bu işi yapmakta ısrar ediyorlar; bunun hükmü nedir? Cevap: Hüseyniyelerde merasimlerin ve dinî programların uygun zamanlarda düzenlenmesi önemle vurgulanan müstehaplardandır. Bununla birlikte hüseyni-yelerde program düzenleyenlerin ve matem tutanların mümkün oldukça, hoparlörlerin sesini kısarak ve sesi içeriye yönelterek komşuları rahatsız etmekten sakınmaları farzdır. |
Soru 356: Muharrem ayında davul ve ney çalarak matem toplantılarını gece yarılarına kadar sürdürmek hakkında görüşünüz nedir? Cevap: Seyyid'üş-Şüheda (İmam Hüseyin) ve ashabının (a.s) matem toplantılarına gitmek ve bu gibi dinî merasimlere katılmak güzel ve iyi bir şeydir; hatta bu gibi merasimler insanın Allah'a yakınlaşmasını sağlayan en önemli sebeplerdendir. Fakat başkalarının eziyet görmesine sebep olan veya şer'an haram olan her şeyden kaçınmak gerekir. |
Soru 357: Matem merasiminde org ve zil gibi müzik aletleri kullanmanın hükmü nedir? Cevap: Müzik aletleri kullanmak şehitler serveri İmam Hüseyin'in matem merasimine uygun değildir ve matem törenlerinin eskiden beri süregelen ve yaygın olan şekliyle düzenlenmesi daha uygundur. |