Akarsu, yerden kaynayan ve akma hâlinde olan suya denir; ör-neğin kanal ve pınar suları gibi. |
Akarsu, çok su miktarından az bile olsa, necaset değdiğinde ta-dı, kokusu ve renginden biri necaset vasıtasıyla değişmedikçe paktır. |
Akarsuya necaset değerse, necaset vasıtasıyla tadı veya kokusu ya da rengi değişen miktarı necistir. Kaynağa bağlı olan kısmı, çok su-dan az bile olsa paktır. Kanalın diğer kısımları ise çok su miktarı kadar olur veya tadı, kokusu ve rengi bozulmamış bölüm vasıtasıyla kaynağa bağlıysa [yani kaynakla diğer kısımlar arasında kopukluk olmaksızın pak suyla bağlantılıysa] paktır; aksi hâlde necistir. |
Akmayan çeşme suyu, ondan su alındığında tekrar kaynıyorsa, akarsu hükmündedir; yani ona necaset değdiğinde, necaset vasıtasıyla tadı, kokusu ve renginden biri değişmediği sürece temizdir. |
Nehir kenarında biriken ama akarsuya bağlı olan durgun su, akarsu hükmündedir. |
Bazı zamanlar kaynayan ve bazen kuruyan örneğin kışın kay-nayan ve yazın kaynaması kesilen bir pınar sadece, kaynadığı zaman-larda akarsu hükmündedir. |
Hamam havuzunun suyu, çok su miktarından az olsa bile, çok su miktarında olan bir depoya bağlı olduğu sürece akarsu hük-mündedir. |
Musluk ve duşlardan akan hamam borularındaki su, çok su miktarındaki suya bağlıysa, akarsu hükmündedir. Şebeke borularındaki su ise çok su miktarındaki suya bağlı olursa, çok su hükmündedir. |
Yer üzerinde akan, ancak yerden kaynamayan su, çok su mik-tarından az ise necaset değdiğinde necis olur. Ama hızla yukarıdan a-şağıya dökülürse, alt kısmı necasete değdiğinde üst kısmı necis olmaz. |