Üzerinde necasetin kendisi bulunmayan necasetlenmiş bir şeye, bir defa yağmur yağarsa, yağmurun değdiği yerler pak olur; halı, elbise ve benzeri şeyleri sıkmak da gerekmez. Ama iki üç damla yağmasının da faydası olmaz; "yağmur yağıyor" denecek şekilde yağması gerekir. |
Yağmur, necaset üzerine yağar ve başka bir yere de sızarsa, sı-zan su kendisiyle birlikte necaset taşımaz ve necasetin tadını veya ko-kusunu yahut rengini almazsa paktır. Öyleyse yağmur, kan üzerine ya-ğar ve etrafa sızarsa, sızan suda bir zerre kan olur veya kanın tadını veya kokusunu yahut rengini almışsa necistir. |
Bir yapının tavanı veya damı üzerinde necasetin kendisi bulu-nursa, necis şeye değip tavandan veya damdaki oluktan dökülen su, yağmur yağdığı müddetçe temizdir. Yağmur kesildikten sonra, dökül-mekte olan suyun necasete değdiği anlaşılırsa necistir. |
Necis olan yere (toprağa) yağmur yağarsa temiz olur. Eğer yağ-mur akar ve tavan altındaki necis bir yere ulaşırsa orayı da temizler. |
Necis bir toprak, yağmur vasıtasıyla çamur olur ve su onu kap-larsa, temiz olur; ama yalnızca nemlenirse temiz olmaz. |
Yağmur suyu bir yerde toplanırsa, çok su miktarından az bile olsa, yağmur yağdığı zaman, içerisinde necis bir şeyi yıkasalar ve su, necasetin tadını veya kokusunu yahut rengini almazsa, o necis şey te-miz olur. |
Necis bir yere serili olan pak yaygı üzerine yağmur yağar ve necis yer üzerinden akarsa; yaygı necis olmaz, yer de pak olur. |