Abdest ve namazın bir bölümü için dahi fırsat bulamayacak şekilde, idrar veya gaitası peş peşe çıkan kimsenin birden fazla namaz için, bir abdest alması kifayet eder. Ama uyumak gibi veya tabii bir şekilde idrar ve gaitanın çıkması bibi abdesti batıl eden başka bir şey olmuşsa, her namaz için bir abdest alması daha iyidir. Fakat kaza edilen teşehhüd ve secde veya ihtiyat namazı için başka abdest gerekli değildir. |
Kendisinden idrar ve gaitanın peş peşe çıktığı kimsenin abdesten sonra hemen namaz kılması zorunlu değildir. Elbette erken namaz kılması daha iyidir. |
Kendisinden idrar ve gaitanın peş peşe çıktığı kimsenin, namaz hali dışında olsa bile abdest aldıktan sonra Kurân’ın yazılarına dokunması caizdir. |
İdrarı damla damla süzülen kimse, namaz için, içinde pamuk veya başka bir şey bulunan ve idrarın başka yerlere bulaşmasını önleyen bir keseyle kendini korumalıdır ve farz ihtiyat gereği her namazdan önce necis olan idrar mahallini yıkamalıdır. Yine gaitasını tutamayan kimse, mümkün olduğu takdirde namaz süresince gaitanın başka yerlere bulaşmasını önlemelidir. Meşakkati olmadığı takdirde, farz ihtiyat gereği her namaz için gaita mahallini yıkamalıdır. |
İdrar ve gaitasının çıkmasını engelleyemeyen kimse, namaz süresince kendisinden idrar veya gaita çıkmasını engelleyebiliyorsa, masrafa da neden olsa bu işi yapması iyidir. Hatta hastalığı kolay tedavi edilebilyorsa, kendisini tedavi ettirmesi daha iyidir. |
İdrar ve gaitasını tutamayan kimsenin, hastalığı zamanında vazifesi gereği kıldığı namazları, hastalıktan kurtulduktan sonra kaza etmesi gerekmez. Ama namaz vakti geçmeden hastalığı iyileşirse, farz ihtiyata göre, o vakitte kıldığı namazı yeniden kılmalıdır. |
Hastalıktan dolayı kendisinden yel çıkmasını önleyemeyen kimse, idrar veya gaitasını önleyemeyen kimsenin hükmüyle amel etmelidir. |