Bir kimse, humusu verilmemiş bir malı satın alırsa, şer'î hâkim izin vermediği takdirde alış verişin beşte biri batıldır ve şer'î hâkim, o malın beşte birini alabilir. Eğer şer'î hâkim yapılan bu alış verişe izin verirse sahih olur; ama alıcı o malın beşte birinin parasını şer'î hâkime vermelidir. Eğer satıcıya vermiş olursa, ondan geri alabilir. |
Bir kimseye humusu verilmemiş bir şey bağışlanırsa, o şeyin beşte biri onun malı olmaz. |
Humusu verilmemiş bir mal, kâfirden veya humusa inancı olmayan bir kimseden insanın eline geçerse, humusunu vermesi farz değildir. |
Tüccar, esnaf, sanatkâr ve benzeri kimseler, yıllık ihtiyaçlarının fazlasının humusunu, işe başladıkları tarihten bir yıl sonra vermeleri gerekir. Mesleği ticaret olmayan kimseler ise, tesadüfen bir muamele yapıp kazanç sağladıkları takdirde, yıllık giderlerinin fazlasının humusunu ancak kazandıkları tarihten bir yıl geçtikten sonra ver-melidirler. |
İnsan, kazanç elde ettiği malın humusunu, yılın herhangi bir gününde verebildiği gibi yılın sonuna kadar bile humus verme işini erteleyebilir. Humus vermek için, [hicrî kamerî aylardan olduğu gibi] hicrî şemsî aylardan birini kendisine humus yılı olarak tayin edebilir. |
Humus yılı belli olan bir tacir ve esnaf, humus yılı içinde ölürse, ölüm anına kadar yapılan masraflar kazancından düşülür, geriye kalan kısmın humusu verilir. |
Ticaret amacıyla aldığı malın değeri yükselince, eğer onu satmaz ve sonradan aynı yıl içinde değeri düşerse, yükselen miktarın humusunu vermek ona farz değildir. |
Ticaret amacıyla aldığı bir malın değeri yükselince, eğer daha da yükseleceği ümidiyle üzerinden bir yıl geçene kadar onu satmaz ve sonradan da değeri düşerse, farz ihtiyat gereği yükselen değerin hu-musunu vermek o kimseye farzdır. Hatta tüccarların normalde bir malın değerinin yükselmesi için ellerinde bulundurdukları süre kadar bile bir malı elinde tutan kimseye, fiyat artışı sonucu yükselen miktarın humusunu vermek farzdır. |
Sermaye dışında humusu verilmiş olan veya hediye gibi humusu olmayan bir malın değeri yükselince, o mal değer kazandıktan sonra satılsa bile yükselen değerin humusunu vermek farz değildir. Ama bir kimse, meyve gelişip büyüyen ağaç veya semizleyen bir hayvan alır ve onları elinde bulundurmaktan maksadı da onların değerlerinin artışından kâr etmek olursa, artan kısmın humusunu vermek üzerine farzdır. |
Değer kazanınca satmak amacıyla bir bağ ihdas ederek meyve yetiştiren kimseye, hem bağın yükselen değerinin, hem ağaçların gelişmesinin, hem de meyvelerin humusunu vermek farzdır. Fakat ihdas etmekten maksadı, o bağın meyvelerinden yararlanmak olursa, sadece meyvenin humusunu vermek farzdır. |