Yüzde veya ellerde bir kaç tane cebire olursa, onların arasını yıkamalıdır. Eğer cebireler başta veya ayaklar üzerinde olursa onların arasını meshetmelidir; cebire olan yerlerde de cebire hükümlerine göre amel etmelidir. |
Cebire, yaranın etrafında normalden fazla yer kaplamışsa ve onu kaldırmak da mümkün olmazsa, cebire hükümlerine göre amel etmelidir ve farz ihtiyat gereği teyemmüm de yapmalıdır. Eğer cebire-nin kaldırılması mümkün olursa, cebireyi kaldırmalıdır. Öyleyse, yara yüzde ve kollardaysa onun etrafını yıkamalı; eğer baş ve ayaklar üze-rindeyse, onun etrafını meshetmeli ve yaranın bulunduğu yer için de cebire hükümlerine göre amel etmelidir. |
Abdest yerinde yara, cerahat ve kırıklık bulunmaz, başka bir sebep yüzünden su, yüz ve kolların tamamı için zararlı olursa, teyem-müm etmelidir; cebire abdesti de alması müstehap ihtiyata uygundur. Ama el ve yüzün belirli bir miktarı için zararlı olursa, etrafı yıkanırsa yeterli olabileceği uzak bir ihtimal sayılmaz. Ancak, ihtiyata uygun davranıp teyemmüm etmek terk edilmemelidir. |
Abdest organlarından birinden kan alır ve onu yıkayamıyorsa veya su onun için zararlı ve üzeri de sarılı ise, cebire hükümlerine göre amel edilmelidir. Eğer normal olarak açıksa onun etrafını yıkamak ye-terlidir. |
Abdest veya gusül organlarına bir şey yapışır ve kaldırılması mümkün olmazsa veya dayanılamayacak kadar meşakkatli olursa, ce-bire hükümlerine göre amel etmelidir. |
Cebire guslü, cebire abdesti gibidir; ama, onun tertiple yerine getirilmesi gerekir, irtimasî olarak değil. |
Vazifesi teyemmüm olan birisinin, teyemmüm organlarının bazı-sında yara, çıban veya kırıklık olursa, cebire abdestinin hükümlerine göre cebire teyemmümü yapmalıdır. |
Cebire abdesti veya cebire guslüyle namaz kılması gereken kimse, özrünün vaktin sonuna kadar devam edeceğini bilmesi hâlinde, vaktin evvelinde namaz kılabilir; ama vaktin sonuna kadar özrünün sürmeyeceğine ümidi olursa, farz ihtiyat gereği beklemelidir. Eğer öz-rü devam ederse, vaktin sonunda namazı cebire abdesti veya cebire guslü ile kılar. |
İnsan, gözünde olan bir hastalık sebebiyle alt ve üst kirpiğini birbirine yapıştırırsa, abdesti ve guslü cebire olarak almalıdır ve müs-tehap ihtiyat gereği teyemmüm de etmelidir. |
Vazifesinin teyemmüm mü yoksa cebire abdesti mi olduğunu bilmeyen kimse, farz ihtiyat gereği, her ikisini de yapmalıdır. |