Eğer üçüncü ve dördüncü rekâtta Fatiha okunursa, farz ihtiyat gereği onun Bismillah'ı da sessiz okunmalıdır. |
Tesbitahı öğrenemeyen veya doğru okuyamayan bir kimse, üçüncü ve dördüncü rekâtta Fatiha'yı okumalıdır. |
Namazın ilk iki rekâtında, son iki rekât olduğu sanılarak tes-bihat okunur ve rükûya varılmadan önce anlaşılırsa, Fatiha ve surenin okunması gerekir. Eğer rükûda anlaşılırsa, namaz sahihtir. |
Namazın son iki rekâtında, ilk iki rekât olduğu sanılarak Fatiha okunur veya namazın ilk iki rekâtında son iki rekât olduğu sanılarak Fatiha okunursa, ister rükûdan önce anlaşılsın, ister rükûdan sonra, namaz sahihtir. |
Üçüncü ve dördüncü rekâtta Fatiha okumak istediği hâlde elinde olmaksızın tesbitah okumaya başlar veya tesbihatı okumak isterken elinde olmaksızın Fatiha'yı okumaya başlarsa, onu bırakıp okumak istediği Fatiha'yı veya tesbihatı okumalıdır. Fakat iradesiz olarak okuduğu şeyi âdet edinmiş olur ve kalbinin derinliklerinde de onu okumayı kastetmiş olursa, onu tamamlayabilir ve namazı sahihtir. |
Üçüncü ve dördüncü rekâtta tesbihat okumayı âdet edinmiş olan kimse, kasıtsız olarak Fatiha'yı okumaya başlarsa, onu bırakıp yeniden Fatiha'yı veya tesbihatı okuması gerekir. |
Üçüncü ve dördüncü rekâtta tesbihattan sonra, "Esteğfirul-lahe rebbî ve etûbu ileyh"[1] veya "Ellahummeğfir lî"[2] gibi sözlerle Allah'tan bağışlanma dilemek müstehaptır. Eğer Fatiha veya tesbihatın okunduğu sanılarak istiğfara başlanır ve sonra da Fatiha veya tesbi-hatın okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, şüpheye itina edilmemelidir. Fakat rükûya eğilmeden önce ve istiğfar ile meşgul değilken Fatiha veya tesbihatın okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, Fatiha veya tesbihatın okunması gerekir.
[1]- [Rabbim Allah'tan bağışlanma diler ve O'na tövbe ederim.] [2]- [Allah'ım! Beni bağışla.] |
Üçüncü veya dördüncü rekâtta rükûya gidilirken veya rükûya gidildikten sonra, Fatiha ve tesbihatın okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, şüpheye itibar edilmemelidir. |
Bir ayet veya kelimenin doğru okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, ondan sonraki şeye başlanmamışsa, o ayet veya kelime doğru bir şekilde okunmalıdır. Ondan sonra rükün olan bir şeye başlanmışsa örneğin rükûya varıldıktan sonra surenin herhangi bir kelimesinin doğru ve yanlış okunduğundan şüpheye düşülürse, böyle bir şüpheye itibar edilmez. Eğer yapılmasına başlanılan şey rükün olmazsa, örneğin "Ellahu'ë-ëemed" söylenirken "Äul huvellahu eàed" ayetinin doğru ve yanlış okunduğundan şüpheye düşülürse, yine şüpheye itibar edilmeyebilir. Fakat ihtiyat edilerek o ayet veya kelime sahih bir şekilde tekrar söylenirse, sakıncası yoktur. Hatta birkaç kez şüpheye düşülürse, bir kaç kez tekrarlanabilir; ancak vesvese derecesine varılır ve yine okunursa, farz ihtiyat gereği namaz iade edilmelidir. |
Birinci rekâtta Fatiha'dan önce: اَعُــــــــــــــــــوذُ بـــاللّـــــهِ مِـــــــــــنَ الشَّــــــــــــــــــــــــیْــــــطَانِ الـــــــرَّجـــــــــــیم° (E‘ûzu billahi mine'ş-şeyèani'r-recîm)[1] denilmesi, öğle ve ikindi namazlarının birinci ve ikinci rekâtlarında besmelenin yüksek sesle söylenilmesi, Fa-tiha ve surenin kelimelerinin tane tane okunması, her ayetin sonunda vakfedilmesi yani okunan ayetin sonraki ayete bitiştirilmemesi, Fatiha ve sure okunurken manasına dikkat edilmesi, eğer namaz cemaatle kı-lınıyorsa imamın ve eğer tek başına münferiden namaz kılıyorsa ken-disinin Fatiha'yı tamamladıktan sonra, "Elàemdu lillahi rebbi'l-‘âlemîn" de-mesi, İhlâs Suresi okunduktan sonra bir, iki veya üç kez: كَـــــــــذَالِـــــــكَ اللّـــــــــــهُ رَبــــــّــــــــــی (Kezalikellahu Rebbî)[2] veya üç kez: كَــــــــــذَالِكَ اللّـــــــــــهُ رَبـــــــــــُّـــــــــــــنَا (Kezalikellahu Rebbuna)[3]denilmesi, rükûdan önceki tekbirin ya da kunutun, sure okunduktan sonra biraz beklenip yerine getirilmesi, müstehaptır.
[1]-[ Kovulmuş Şeytan'ın şerrinden Allah'a sığınırım.] [2]- [Rabbim Allah böyledir (vasfedilen gibidir).] [3]- [Rabbimiz Allah böyledir (vasfedilen gibidir).] |