İhtiyat namazı kılınırken namazın noksan kalan kısmının ihtiyat namazından az veya çok olduğu anlaşılır ve ihtiyat namazı, noksan kılınan kısma mutabık olarak tamamlanamaz ise, ihtiyat namazı bırakılıp noksan kısım tamamlanmalı ve farz ihtiyat gereği de namaz iade edilmelidir. Örneğin, üç ile dört arasında şüpheye düşülüp iki rekât oturularak ihtiyat namazı kılınırken namazın iki rekât kılındığının farkına varılırsa, iki rekât oturularak kılınan namaz, iki rekât ayakta kılınan namazın yerine geçmeyeceğine göre, farz ihtiyat gereği oturularak kılınan ihtiyat namazı bırakılmalı, eksik yapılan iki rekât namaz kılınmalı ve sonra namaz iade edilmelidir. |
Farz olan ihtiyat namazının kılınıp kılınmadığından şüphe edilirse, namaz vakti geçtiği takdirde şüpheye itina edilmez. Eğer vakit müsait olursa, başka bir işle uğraşmaya başlanmadığı, namaz kılınan yerden kalkılmadığı ve kıbleden dönmek gibi namazı batıl eden bir iş yapılmadığı takdirde, ihtiyat namazı kılınmalıdır. Ancak başka bir işe başlanır, namazı batıl eden bir iş yapılır veya namazla şüphe arasında uzun bir vakit geçmiş olursa, gerçi ihtiyat namazının kılındığına karar verilip onunla yetinilebilir; ancak müstehap ihtiyat gereği, ihtiyat namazı kılınmalı ve namaz da iade edilmelidir. |
İhtiyat namazında rükün fazla yapılır veya bir rekât yerine iki rekât kılınırsa, farz ihtiyat gereği ihtiyat namazı batıl olur; ihtiyat namazı ve asıl yevmiye namazı yeniden kılınmalıdır. |
İhtiyat namazı kılınırken amellerinden birinde şüphe edilirse, yeri geçmediği takdirde yapılmalıdır. Yeri geçtiği takdirde ise, şüpheye itina edilmemelidir. Örneğin, Fâtiha'nın okunup okunmadığından şüphe edilirse, rükûya gidilmediği takdirde okunur; rükûya gidildiği takdirde ise, şüpheye itina edilmez. |
İhtiyat namazının rekâtlarında şüpheye düşülürse, fazla tarafa karar verilmelidir. Ama şüphenin fazla tarafına karar vermek namazın batıl olmasını gerektirirse, az tarafa karar verilmelidir. Müstehap ihtiyat gereği ihtiyat namazı ikinci kez kılınmalı ve daha sonra namaz da iade edilmelidir. |
İhtiyat namazında rükün olmayan bir şeyin yanılarak az veya çok yapılmasından dolayı sehiv secdesi yoktur. |
İhtiyat namazında selâm verildikten sonra, cüzlerinden veya şartlarından birinin yerine getirilip getirilmediğinden şüphe edilirse, şüpheye itina edilmemelidir. |
İhtiyat namazında teşehhüt veya bir secde unutulursa, selâmdan sonra kaza edilmesi farz olmamasına rağmen ihtiyata uygundur. |
Üzerine ihtiyat namazı ile bir secdenin kazası veya bir teşehhüdün kazası veya iki sehiv secdesi farz olan bir kimse, önce ihtiyat namazını yerine getirmelidir. |
Namaz rekâtlarında zan, yakin hükmünü taşır. Örneğin, dört rekâtlı bir namazda namazın dört rekât kılındığı zannedilirse, ihtiyat namazı kılınmamalıdır. Ama rekâtların dışında başka şeylerle ilgili olarak zanna varılırsa, ihtiyat edilmelidir ve ihtiyat etmenin şekli durumlara göre değişir, ki bunların ayrıntıları ilgili geniş kitaplarda açıklanmıştır. |