Soru 384: Mümin gençler -marufa emretmek için- haftada bir veya iki gün namazlarını gezi yerlerinde, parklarda kılmayı kararlaştırmışlar; ancak bazı büyükler parkların mülkiyeti belli olmadığını söylüyorlar; oralarda namazın hükmü nedir? Cevap: Şimdiki parklarda, namaz kılma ve benzeri şekillerde yararlanmanın sakıncası yoktur ve sırf gasp edilmiş olma ihtimaline önem verilmez. |
Soru 385: Şehrimizdeki liselerden birinin arsası bir şahsa aitti ve şehir planına göre bu arsanın parka dönüştürülmesi gerekiyordu; ama olağanüstü ihtiyaç yüzünden, valiliğin onayıyla oranın okula dönüştürülmesine karar verildi; sahibinin, arsanın -hükümet tarafından- istimlakine, orada namaz kılınmasına ve benzeri şeylere razı olmadığını açıkladığını dikkate alarak orada namaz kılmanın hükmü nedir? Cevap: Arsanın, asıl sahibinden alınması İslâmî Şurâ Meclisi tarafından tasvip edilen ve Anayasa'yı Koruma Konseyi tarafından onaylanan kanun uyarınca ger-çekleşmişse oradan yararlanmanın ve orada namaz kılmanın sakıncası yoktur. |
Soru 386: Şehrimizde birbirine yakın ve aralarında sadece bir duvar bulunan iki cami var; bundan bir süre önce müminlerden bir grup, camileri birleştirmek için aralarındaki duvarın büyük bir bölümünü yıktılar, bu hareket bu camilerde namaz kılma hususunda bazılarında şüphe uyandırdı ve bu hususta hâlâ şüphe içindeler; bu meselenin çözümü nedir, açıklar mısınız? Cevap: İki cami arasındaki duvarın kaldırılması, o camilerde namaz kılmanın sakıncalı olmasını gerektirmez. |
Soru 387: Yollardaki dinlenme tesislerinde yemek ye-meyen bir kimsenin, bu tesislerde bulunan namazha-nelerde namaz kılması caiz midir, yoksa sahibinden izin mi alması gerekir? Cevap: Namazhanenin tesis sahibine ait olduğuna ve oradan sadece lokantada yemek yiyenlerin yararlanabileceklerine izin verildiği ihtimali olursa izin alınması farzdır. |
Soru 388: Gasp edilmiş bir yerde seccade, tahta vb. üzerinde namaz kılan kimsenin namazı batıl olur mu? Cevap: Gasp edilmiş yerde kılınan namaz seccade ve tahta üzerinde de olsa batıldır. |
Soru 389: Günümüzde hükümetin tasarrufunda olan bazı şirket ve kurumlara ait binalar, şer'î mahkemenin hükmüyle sahiplerinin ellerinden alınmış olması sebebiyle bazıları oralarda kılınan cemaat namazlarına katılmıyorlar; bu alanda görüşünüz nedir? Cevap: Cemaat namazına katılmak esasen zorunlu değildir; isteyen, hangi sebeple olursa olsun cemaat namazına katılmayabilir. Ama; o binanın şer'î açıdan hükmüne gelince; müsadere hükmünü veren yetkilinin kanuni salahiyeti olduğu ve müsadere hükmünü şeriat ve kanun ölçülerine göre verdiği ihtimali olursa şer'an onun amelinin sahih olduğuna hükmedilir; buna göre, oradan yararlanmak caizdir ve gasp hükmüne girmez. |
Soru 390: Bir caminin bitişiğinde hüseyniye olursa orada cemaat namazı kılmak sahih midir ve acaba ikisinin sevabı eşit midir? Cevap: Camide kılınan namazın, cami dışında kılınan namazdan daha faziletli olduğunda şüphe yoktur; ancak şer'an hüseyniye veya başka bir yerde cemaat na-mazı kılmak sakıncasızdır. |
Soru 391: Haram müzik çalınan bir yerde namaz kılmak sahih midir? Cevap: Haram müziği dinlemeyi gerektirecekse orada durmak caiz değildir; ancak orada namaz kılınırsa sahihtir. Müzik sesi, dikkati toplamaya engel olursa, orada namaz kılmak mekruhtur. |
Soru 392: Namaz vakti yaklaştığı bir zamanda kayıklarla önemli görevlere gönderilen kimselerin namazlarının hükmü nedir; şu da var ki, vaktinde namaz kıl-mazlarsa, ondan sonra namazı edâ olarak kılamayacaklardır? Cevap: Bu durumda, mümkün olacak şekilde kayığın içinde namaz kılmaları farzdır. |