Soru 340: Yurt dışında öğrenim görmek gayr-i Müslimlerle ilişkide bulunmayı gerektiriyor. Böyle bir yerde, kafirlerin ıslak elinin temas etme ihtimali olduğu takdirde, onların eliyle imal edilen (şer'î usullere göre kesilmeyen hayvanın eti gibi haramdan olan bir şeyi ihtiva etmemek kaydıyla) gıda maddelerini yemenin hükmü nedir? Cevap: Yalnızca, kafirin elini yaş olarak gıda maddesine dokundurduğu ihtimali o gıda maddelerinden çekinmeyi farz kılmaz; kesin olarak temas ettiği bilinmedikçe o şey temiz hükmünü taşır. Eğer kafir; ehl-i kitaptan olursa, zat itibariyle necis değildir ve elinin ıslak olarak bir şeye değmesi onun necis olmasına sebep olmaz. |
Soru 341: İslâm hükümetinde yaşamakta olan bir Müslüman, bir kafirin hizmetinde olur ve onun bütün masrafları o kafir tarafından karşılanır ve aralarında sıcak dostluk ilişkisi olursa; böyle bir Müslüman'la sıkı ailevi ilişki kurup bazı vakitler onun yemeğinden yemek caiz midir? Cevap: Sözü edilen Müslüman'la diğer Müslümanların ilişki kurmalarında bir sakınca yoktur. Ancak; söz konusu Müslüman'ın akidesinde ve diğer konularda, hizmet ettiği gayr-i Müslim tarafından saptırılma ihtimali varsa, onun bu işten uzaklaşması ve diğer Müslümanların da onu münkerden nehyetmeleri farzdır. |
Soru 342: Kayınbiraderim (maalesef bazı sebeplerden dolayı) birkaç yıl önce tamamen dinden çıkarak mürtet oldu. Hatta; dinin bazı mukeddasatına ihanet edecek kadar ileri gitti. Ama, şimdi mürtet oluşundan birkaç yıl geçtikten sonra, gönderdiği bir mektupla İslâm'a inandığını, fakat namaz kılmadığını ve oruç tutmadığını belirtmektedir. Bu durumda, annesinin, babasının ve diğer aile fertlerinin onunla ilişkileri nasıl olmalıdır? Necis telakki edilmesi gereken kafir hükmünde midir? Cevap: Önceden mürtet olduğu ispatlanmışsa, sonradan tövbe edince pak olur. Anne-babasının ve diğer aile fertlerinin de onunla ilişkilerinde bir mahzur yoktur. |
Soru 343: Oruç gibi dinin zaruri hükümlerinden birini inkar eden kimse kafir hükmünde olur mu? Cevap: Eğer dinin zaruriyatından bir şeyi inkar etmesi, peygamberliği inkar etmek veya peygamber efendimizi yalanlamak ya da şeriatı eksik bilmek anlamına gelirse bu küfür (kafirlik) ve irtidat sayılır. |
Soru 344: Mürtet ve harbî kafirler için konulan ceza kanunları İslâm önderliğinin yükümlülüğü dahilinde olan siyasî bir hüküm müdür? Yoksa kıyamet gününe kadar değişmez olan şer'î bir ceza mıdır? Cevap: Bu cezalar şer'î ve ilahî olan bir hükümdür. |