Görmüş olduğu kanın istihaze kanının hangi türünden olduğunu bilmeyen kadın, namaz kılmak istediği zaman farz ihtiyat gereği, fercine bir miktar pamuk bırakıp biraz beklemeli ve daha sonra çıkarmalıdır. Üç kısım istihaze kanının hangisi olduğunu belirledikten sonra, o kısım için öngörülen işleri yapmalıdır. Eğer namaz kılacağı vakte kadar istihaze kanının değişmeyeceğini bilirse, namaz vakti girmeden önce de kendisini kontrol edebilir. |
İstihaze kanı gören bir kadın, kendisini kontrol etmeden namaza başlarsa, ancak kurbet kastı [bu ameliyle Allah'a yakınlaşmayı amaç edinmiş] olur ve üzerine düşen vazifesini yapmış ise -meselâ, istihaze kanı az olur ve az istihaze gören kadının görevlerini yaparsa- namazı sahihtir. Kurbet kastı olmaz veya vazifesine uygun hareket etmemişse -meselâ, normal istihaze kanı gördüğü hâlde, az istihaze gören kadının yapması gereken şeyleri yapmışsa- namazı batıldır. |
İstihaze gören kadın, kendisini kontrol etme imkânı bulamazsa, üzerine kesinlik kazanan şeyi yapmalıdır. Örneğin, az istihaze kanı mı, orta istihaze kanı mı gördüğünü bilmeyen kadın, az istihaze gören kadının görevlerini yapmalıdır. Yine orta istihaze kanı mı, yoksa çok istihaze kanı mı gördüğünü bilmeyen birisi, orta istihaze gören kadının yapması gerekenleri yapmalıdır. Ama önceden kesinlik kazanan istihaze kanının üç türünden hangisini gördüğünü biliyorsa, o türün vazifesine göre amel etmelidir. |
İstihaze kanı başlangıcından içeride olur da dışarı gelmezse, abdest ve gusül batıl olmaz; ama eğer dışarı gelirse her ne kadar az olsa bile, abdest ve guslü batıl eder. |
İstihaze gören kadın, namazdan sonra kendisini kontrol eder ve kan görmezse, tekrar kanın geleceğini bilse de, almış olduğu abdestle namaz kılabilir. |
İstihaze gören kadın, abdest veya gusle başladığı zamandan bu yana kendisinden kan gelmediğini ve namazdan sonraya kadar da vajinada kan bulunmadığını bilirse, namaz kılmayı temiz kalacağını bildiği zamana kadar geciktirebilir. |
İstihaze gören kadın, namaz vakti bitmeden önce tamamen temizleneceğini veya namaz kılabileceği bir süre kala kanın tamamen duracağını bilirse, Farz ihtiyat gereği beklemeli ve temiz olduğu vakitte namazı kılmalıdır. |
Abdest ve gusülden sonra zahirde kan kesilir ve müstehaze kadın da namazı geciktirdiği takdirde, abdest, gusül ve namazı yerine getirmek için gerekli bir süre kala tamamen temizleneceğini bilirse, farz ihtiyata göre, namazı geciktirmeli ve tamamen temizlenince yeniden abdest ve gusül alıp namazı kılmalıdır. Eğer kanın zahiren kesildiği zaman, namazın vakti daralırsa, yeniden abdest alıp gusletmesi gerekmez. Önceden aldığı abdest ve guslü ile namazını kılabilir. |
Çok istihaze gören kadın, kandan tamamen kesildikten sonra, önceki namaz için gusletmeye başladığı andan itibaren, artık kan gelmediğini bilirse, ikinci kez gusletmesi gerekmez. Aksi taktirde gusletmesi gerekir. Elbette bu hüküm ihtiyat gereğidir. Ama orta istihazede; kandan tamamen temiz olduğu için gusletmesi gerekmez. |
Az istihaze gören kadın, abdest aldıktan hemen sonra, orta istihaze gören kadın gusül ve abdestten hemen sonra ve çok istihaze gören kadın gusülden hemen sonra namaza başlamalıdır. 395. ve 407. meselelerde açıklanan iki yer bu hükümden istisnadır. Ama namazdan önce ezan ve ikame okumalarının sakıncası yoktur. Namazda da kunut gibi müstehap amelleri yapabilirler. |