• Nombre de visites :
  • 2179
  • 25/5/2008
  • Date :

Resulullah’ın Sireti  Nübüvvetinin Delilidir

Resulullah'ın Sireti  Nübüvvetinin Delilidir

    Peygamber Nebimiz Muhammed'in (s.a.a)'in halini gören, onun ahlakı, davranışları fiil, ahvali durumu, adabı, âdetleri, seciyyesi, siyaseti, müslümanlar arasında düzen ve kaynaşma vücuda getirmesi, insanları Allah'a itaate sevk etmesi, zor sorulara sağlam ilginç cevaplar vermesi, insanların maslahatı hususunda güzel tedbirleri olması, alim ve fakihlerin ömürleri boyunca inceliklerinin derkinden aciz olduğu şer’î meselelerie çok güzel bir şekilde işaretle açıklaması etmesi ve benzeri konularla ile ilgili haberleri okuyan duyan dinleyen herkes, bütün bunların beşerîi güç sahasının dışında kaldığını ve ilahî bir güç ve kuvvetin yardımıyla oluştuğunu tasdik edecektir. Bütün bunlar hususiyetler, yalancı ve şüpheci bir kimsedler bir araya gelemeziçin bir anlam taşımamaktadır. Kısacası; Peygamber'in durum ve davranışı, onu kesin bir şekilde doğrulamaktadır.

    Resulullah'ı gören bir bedevi şöyle dedi: "Allah'a andolsun ki bu yüz, yalan söylemez." kaldı.  Halbuki, bu bedevi sadece onun bazı özelliklerini görünce böyle demişti. Bu durumda, sürekli onunla oturup kalkan ve tüm davranış ve ahlakını müşahade eden bir insan ne derdi?

   Allah-u Teala, ona bütün bu güzellikleri ihsan etmişti. Halbuki o, ilim okumamış, kitap mütalaa etmemiş ve ilim talep etmek için asla sefere çıkmamıştı. Üstelik, en cahil Araplar arasında yetim, zayıf ve öksüz biri olarak büyümüştü. O halde diğer ilimler bir yana, o fıkıh ve hukuk ilmini, adab ve güzel ahlakı nereden öğrendi?!. Bunların yanı sıra Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve nübüvvetin özelliklerinden olan diğer derin bilgileri de biliyordu. Açıktır ki, bütün bunları vahiy yoluyla biliyordu. İlahî bir yardım görmeyen beşer, bütün bunları tek başına becerip bilebilir miydi?

     Bunlar yalnız başına, onun Allah tarafından gönderilmiş olan bir peygamber olduğunu ispatlamak içinta yeterdi. Oysa Resulullah (s.a.a), bilinçli bir insanın şekkedemeyeceği bir çok mucizeler de göstermiştir. Örneğin; ayın ikiye yarılması, parmakları arasında su çıkması, az yemek ile bir çok insanı doyurması gibi vb. sayılamayacak kadar mucizeler...

    Bu mucizelerden biri de kıyamete kadar baki kalacak olan Kur'an-ı Kerim’dir. Kur'anı Kerim, insanların en belağatli ve fasih konuşanlarına meydan okuyarak, şek ediyorlarsa, Kur'an'ın veya on suresinin ya da bir tek suresinin bir benzerini getirmelerini söylemiştir..

" De ki: "Eğer bütün ins ve cin (toplulukları), bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, onun bir benzerini getiremezler."(1)

    Kur'an, onlaraı meydan okuyarak aciz bırakmak için böyle söylemiş ve onlar da bundan aciz kalmışlardır. Dolayısıyla bundan vazgeçmişlerdir, ama kendilerinin öldürülmesi ve çocuklarının esir alınması pahasına da olsa Kur'an’la savaşmaya kalkışmışlardır. Fakat, bütün çabalarına rağmen Kur'an'ın güzellik ve fesahatine bir gölge düşüremeyince, bu kez;  dönüp "Böylece bu, yalnızca aktarılarak öğrenilen bir büyüdür."(2) Veya: "Bu süregelen bir büyüdür." (3) demeye başlamışlardır.

    Kur'an'ın belâğat dışında da bir takım mucize olan yönleri vardır ki biz Kur'an'ın o yönlerini "İlm'ul- Yakîn" adlı kitabımızda detaylı bir şekilde zikretmişizdir."(4)

    Kur'an, Allah'ın kelamı, vahyi, sözü ve kitabıdır.

"Batıl, Kur'an’ın onun önünden de, ardından da gelemez. Çünkü o, Kur'an hüküm ve hikmet sahibi çok övülen (Allah) tarafından indirilmiştedir." (5)

"Şüphesiz, bu, gerçek bir olayın haberidir." (5)(6)

"Hiç şüphesiz, o (Kur'an), "hak ile tan batılı" birbirinden ayırt eden bir sözdür;. O, bir şaka değildir."(7)

    Kur'an'ı buyuran, indiren, gözeten ve koruyan da Allah'tır. Kur'an baştan sona haktır. Muhkem ve müteşabih tüm ayetlerine iman ediyoruz. Özel ve genel nitelikli ayetlerine, vaa'd ve vaîdine, umum ve hususuna, nâsih ve mensuhuna, kıssa ve haberlerine inanıyoruz. Kullardan hiç birisi onun bir benzerini getiremez.

-----------------------------------------------------------

(1)- İsra/88.

(2)- Müddessir/24.

(3)- Kamer/2.

(4)- İlm'ul- Yakin, c. 1, s. 483 - 486.

(5)- Fussilet/24.

(6)- Âl-i İmran/62.

(7)- Tarık/13-14.

 

 

Kur'an-ı Kerim Nübüvvet Senedidir

Kur'an-ı Kerim yeterli değil mi?

Peygamberlerin Hedefleri

Nübüvvet - Akıl Tek Başına Yeterli Değildir

BÜTÜN PEYGAMBERLERİN DAVET USULÜ BİRDİR

NÜBÜVVET

ALLAH'IN PEYGAMBERLER İ GÖNDERMESİ

NÜBÜVVET'E DAİR İNANCIMIZ

PEYGAMBERLER HAKKINDAKİ İNANCIMIZ

 

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)