• Nombre de visites :
  • 1784
  • 25/12/2013
  • Date :

İmam Seccad'ın Dua ve Münacat Olgusu-1

imam seccadın dua ve münacat olgusu

Yüce Allah bir ayette şöyle buyuruyor: De ki: "Yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?" Kesinkes yalan saydınız; onun için azap yakanızı bırakmayacaktır!

Seyyid b. Tavus (r.a) bu mübarek ayetin ifade ettiği anlamı açıklama bağlamında şunları söylüyor: Eğer dua olmasaydı, Allah insanlara bir yer ve makam vermeyecekti. Bundan da anlaşılıyor ki, insanın Allah katındaki makamı ve yeri, duasının miktarıyla orantılıdır. İnsanın değeri; münacatı ve yakarışı düzeyinde belirginleşir.

Bu Kur‘ani hakikat ışığından baktığımız zaman İmam'ın (a.s), her an ve her durumda Allah'a dua ettiğini, yakardığını, Allah'ın mutlak büyüklüğü karşısında mutlak fakrını ve muhtaçlığını somutlaştırdığını görüyoruz. Bu, İmam'ın (a.s) Allah katındaki değerinin ve makamının da bir göstergesidir. Çünkü insanın Allah katındaki makamı, duasının ve münacatının miktarıyla ya da Allah'a muhtaçlığının bilincinde olmasının düzeyiyle, bu bilincin gerektirdiği kendini tamamen Allah'a adama ve Allah'tan başka her şeyden yüz çevirme pratiğinin derecesiyle orantılıdır.

Burada İmam'ın (a.s) bazı sözlerine ve bazı münacatlarına yer vereceğiz. Bunlar, yakin ve istiğnanın zirvelerini gözler önüne seren mahiyettedirler. Bunları inceleyen bir insan, "Şu varlık âleminde Allah'tan başka müessir yoktur" hakikatini aklına kazıyabilir, kalbinde kökleştirebilir. O zaman kalbi, Allah'tan başka hiçbir şeye bağlanmaz, O'ndan başka hiç kimseden bir şey istemez, O'ndan başka hiçbir şeyi sevmez. Bütün vakitlerini Allah'ı zikretmekle ve O'na ibadet etmekle ihya eder:

Allah'ım! Muhammed'e ve Âl-i Muhammed'e salât et. Kalplerimizin selametini senin azametinin zikrinde, bedenlerimizin esenliğini senin nimetine şükretmede, dillerimizin söyleyişini minnetinin vasfında kıl. Allah'ım! Muhammed'e ve Âl-i Muhammed'e salât et. Bizi, insanları sana kulluk sunmaya çağıran davetçiler kıl. Katında en seçkin yakınlarından kıl. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi!4

Bu dua; düşünce, zikir, hareket tarzı ve ahlâk olarak her şeyden ilgisini kesip kendini tamamen Allah'a adamanın bir ifadesidir.

Allah'a yakarışlarının birinde şöyle münacat ediyor: Bütün hayır senin elinde olduğu hâlde nasıl başka birinden bir şey umabilirim? Yaratma ve emir yetkisi senin elinde olduğu hâlde senden başkasından bir şey bekleyebilir miyim? Fazlından istemediğim şeylere dahi beni layık görmüşken senden ümit keser miyim? Yoksa ben senin ipine sarılmışken, beni benim gibi bir mahlûka mı muhtaç bırakacaksın? Ey kendisine yönelenlerin, rahmetiyle mutlu oldukları! Bağışlanma dile-yenlerin, azabıyla bedbaht olmadıkları! Beni her zaman andığın hâlde, seni nasıl unutabilirim? Beni her zaman gözetlediğin hâlde, nasıl senden gafil olabilirim?

İmam (a.s), kendini bütünüyle Allah'a vermişti ve bu, her şeyden ilgisini kesip sadece Allah'a yönelmenin en büyük örneğiydi. Bütün işleriyle ilgili olarak sadece Allah'tan bir beklentisi olurdu. O, Allah'tan başkasının elinde olanlara ümit bağlamanın bir serap olduğuna inanırdı.

Rabbine şöyle yakarıyordu: İlâhî! Lütfünün art arda gelişi, senin şükrünü eda etmekten gafil kıldı beni. Fazlının durmaksızın akışı, övgünü saymaktan aciz bıraktı beni. Lütfünün sürekli birbirini takip etmesi, övgülerini anmaktan beni alıkoydu. Nimetlerinin peş peşe gelişi, iyiliklerini yaymaktan beni geri bıraktı.


İmam Seccad (a.s.) ve Dua

İmam Zeynel-Abidin ve Kerbela

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)