• Nombre de visites :
  • 1539
  • 29/5/2012
  • Date :

Dini Gayretimizi Unutmayalım!-1

dini gayretimizi unutmayalım!

Bir kimsenin günah işlediğini, İslam ve dini değerlere zarar verdiğini gördüğünüzde ne yapıyorsunuz? İlgilenmeden yanından geçip gidiyor musunuz?. Yolunuzu değiştirip ondan uzaklaşıyor musunuz?. O kimsenin bu halini görüp üzülüyor musunuz?. Günah işlediği için kınıyor musunuz?. Hidayet  olması ve doğru yolu bulması için dua mı ediyorsunuz?. İyi niyetle onu uyarıyor musunuz?.  Daha ciddi ve sert bir tavırla mı davranıyorsunuz,  ya da öfkeleniyor musunuz?...

Gerçekte her günahın işlendiği zaman ve şartlara bağlı olarak, bu günaha şahit olan kişinin bunun karşısında tavır ve davranışları da farklı olması gerekir. Her zaman hoşgörülü ve nazik olunmamalı ve yine her zaman sert, katı, haşin ve öfkeli de olunmamalıdır. Aslında akıllı bir insan zaman ve mekan şartları, günahkar kişi, günahın ne olduğu, sapkınlığın şiddeti ve... buna benzer konuları dikkate alarak nasıl davranacağını bilir ve dolayısıyla en iyi sonucu alır.

Öfkelenin!

 Biliyoruz ki Hz. Musa (as) Tevrat hükümlerini almak için otuz gün Tur dağına gitti ve kendi gıyabında kardeşi Hz. Harun’u  kendisine halife seçti. Beniisrail’i toplayarak, Hz. Harun’un emirlerine itaat etmelerini söyledi. Allah, yakınlaşma ve konuşma için Musa'ya otuz gece vadetmişti, sonra ona on gün daha vadederek Rabbi ile görüşme süresini kırk geceyle tamamladı. Musa Peygamber Tur dağında kırk gün kaldı. Hz. Musa (as) gıybet dönemi uzaması sonucu Beniisrail’in arasında ayrılık ve ihtilaf çıktı. Samiri altın bir buzağı yaparak Beniisrail’i aldattı ve Hz. Harun’a karşı gelerek ona isyan etmeye başladılar. Beniisrail Samiri’nin aldatmasıyla buzağıya taptılar.

Hz. Musa (as) Tur dağından dönüp bu olan biteni görünce çok öfkelendi ve Kur’an-ı Kerim’in tabiriyle :"رَجَعَ مُوسي‌إِلي‌قَوْمِهِ غَضْبانَ أَسِفاً" Mûsâ, kavmine kızgın ve üzgün bir halde dönünce… (Araf suresi, 150. ayet). Hz. Musa çok sinirlendi, öfkeden baştan aşağı kızardı,  tüm ruhunu derin bir üzüntü sardı, Beniisrail’in geleceği için endişelendi. Zira fesat ve bozgunluk kolaydır ve bazen tek bir kişi bile büyük yıkımlar yapabilir. Ama bunun ıslahı ve onarımı çok zordur. Hz. Musa (as) bu durumda öfkesini göstermeli ve tepkisini ciddi bir şekilde belli etmeli ve kavminin, Beniisrail’in uyuşturulmuş düşünçelerini yerinden sarsması ve bu sapmış toplumda hakla inkılap yapması gerekir. Çünkü bu şekilde yapmadığı takdirde onların geri dönmeleri mümkün olmayacaktır.

Kur’an-ı Kerim Hz. Musa (as)’ın döndüğünde kavminin bu durumu karşında tepkisini şöyle beyan ediyor: Musa levhaları yere attı, kardeşi Harun’u aradı, kardeşinin başını tutup kendine doğru çekti. "Ey Harun, onların sapıttıklarını görünce bana uyarak onlara karşı koymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?" [Tâhâ, 92]


AKIL VE DİN

AKIL VE DİN İLİŞKİSİ

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)