• Nombre de visites :
  • 1583
  • 22/9/2009
  • Date :

ŞİA VE SAHABE  (7)

şia

  Cevap olarak şunları söylemek mümkündür; İlk etapta ve bakışta, sünneti sahabeden almanın vacipliğine dair elde hiçbir kanıt ve delil mevcut değildir. Çünkü Peygamberden sonra sahabeler kendi aralarında ihtilaf ettiler. Bu ihtilaf edenlerin hangisi haklıydı?

  Burada üç ihtimal bulunmaktadır:

  Birinci ihtimal: Her iki tarafta haklıydı.

  İkinci ihtimal: Her iki tarafta haksızdı.

  Üçüncü ihtimal: Bir taraf haklı ve diğer bir taraf ise haksızdı.

  Bu üç ihtimal içerisinden birincisini kabul etmek doğru değildir. Zira hak hiçbir zaman hakla ihtilaf etmez.

Geriye ikinci ve üçüncü ihtimaller kalıyor; Neticede ister ikinci veya isterse de üçüncü konumda olsunlar, her halükarda sahabe içerisinde haksız simaları, yanlış yaparak ihtilaf yaratanları görmek mümkündür. Bu halde, bunların tamamını adil görmek, ve sünneti onlardan öğrenmek istemek ve bunları hidayet yıldızları olarak kabullenmek doğru mudur?

  Ama Şia inancına, aklın esasına ve Kuran’ın direktifine göre sahabe şundan ibarettir:

1-Allah Resulü ile beraber olmalıdır.

2-Ona iman getirmelidir.

3-Onun sünnetini kabul etmelidir.

4-Yaşantısında O Hazrette tabi olmalıdır.

5-Allah yolunda O Hazretle birlikte malıyla, canıyla mücadele ve girişimler bulunmalıdır.

6-O Hazretin vefatından sonra, onun sünnetinden el çekmemeli ve ona göre amel etmelidir.

7-Onun sünnetini tahrif etmemeli, değiştirmemeli ve sünnetin aksine göre amel etmemelidir.

şia

  Bir sahabeye değer vermek farklı bir konu ve sünneti onlardan almanın vacipliği ise başka bir meseledir. Çünkü, Sahabelere bırakılan vazifelerden birisi, sünneti onlardan almanın gerekliliği değildir. Bu konuda hiçbir akli ve şer’i delil mevcut değildir. Elbette sünnet muallakta bırakılmamıştır. Aksine bu konuda ehliyeti olan ehil sahabeler O Hazretin sünnetini korumalı ve yaymalıdırlar. Nitekim ehil olan seçkin sahabeler de bu vazifeyi en iyi bir şekilde ifa etmişlerdir. Ama bu mesele vazife olarak sadece Ehl-i Beytin ihtiyarına bırakılmıştır. Zira onlar ilimde ve imamette Peygamberin varisleridirler.

  Netice olarak diyoruz ki; Kuran’ı Kerim ve Peygamberin sünnetinden anlaşılan, sahabenin tamamının bir derece ve makamda olmadıklarıdır. Onlardan bazıları Allah Resulüne layık olup ilahi emirleri ifa eden takvalı ve temiz insanlardır. Bazıları Allah Resulü zamanında iki ipte oynayarak münafıklık yapmışlardır. Bu konuda geniş bilgi için Kuran’ın münafikun süresine bakabilirsiniz.

  Bu açıklamalara göre, Şianın sahabe hakkında ki görüşünün Kuran ve Sünnetin görüşü olduğu gayet açık bir şekilde görülmektedir.

Bu satırların okuyuculara ışık tutması ümidiyle...


ŞİA VE SAHABE  (6)

ŞİA VE SAHABE  (5)

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)