• Nombre de visites :
  • 1773
  • 16/8/2009
  • Date :

Amerikan Emperyalizmi"nin Söylem Değişikliği (2)

obama

  İran Başbakanı Musaddık'ın 1953'de devrilmesinde ABD'nin oynadığı rolü kabul etti, sömürgeciliğin ve Soğuk Savaşın, dünyanın diğer kesimlerindeki özlemleri engellediğini belirtti. Filistinlileri mahrum bırakılmış bir halk olarak tanımladı ve İsrail yanlısı politikaları değiştirme sinyali verdi.

  Bush rejiminin ırkçı ve İslamofobik söylemini hedef alması yönünden önemli olmasına rağmen Obama'nın Ortadoğu ve Güney Asya politikası, önceki yönetimlerin politikalarından bir kopuş işareti taşımıyor. Küçük bazı farklılıklarla Bush yönetimi politikalarından ayrılıyorsa da ABD'nin bölgeye yönelik emperyal amaçlarının çerçevesi içinde kalıyor.

Demokrat ve Cumhuriyetçi başkanların politikalarıyla tutarlı bir şekilde Obama da Iran'ın Amerikan hâkimiyetinden bağımsız olmasını, bölgedeki Amerikan hâkimiyetine direnmesini bir problem olarak görmektedir.

  İşgal altındaki topraklarda yerleşim inşasını durdurma çağrısını yaparken diğer yandan da 1990'larda Amerikan siyasi çevresinde ortaya atılan dişsiz iki devletli çözümün taraftarlığını yapıyor ve Batı Şeria'daki İsrail yerleşimlerinin kaldırılması hakkında hiçbir şey söylemiyor.

Obama, Amerikan muharip güçlerinin Irak'tan çekilmesini isterken denetimi elde tutmak için bu ülkede 50.000 asker bırakıyor.

  Afganistan ve Pakistan'a gelince, AfPak stratejisiyle Amerikan askerlerinin sayısını artırdı ve Pakistan'da büyük bir mülteci sorunu yarattı. Tüm bunlar petrol ve doğal gaz çıkarları ve jeopolitik amaçları uğruna.

  Obama'nın Kahire konuşması, Amerikan emperyal hedeflerinin liberal ifadelerle yeniden paketlenmesidir. Bush döneminin gözden düşmüş kovboy diplomasisinin külleri üzerinde yeni bir söylem geliştiriyor sadece.

  Kahire konuşmasının David Horowitz gibi sağcı şahinlerden övgü almasının sebebi de bu. Horowitz, "Muhafazakâr dostlar kabul etmeli: Obama büyük bir konuşma yaptı" başlıklı makalesinde Obama'nın konuşmasının desteği hakettiğini çünkü Amerika'nın İsrail'e dönük politikalarını, Irak ve Afganistan savaşlarını savunduğunu söyledi. Cumhuriyetçi Senatör Richard Lugar, benzer şekilde davranarak Cumhuriyetçilerin eleştirilerini ciddiye almadı ve konuşmayı "dikkate şâyan başarı" olarak niteledi. Ortadoğu barış sürecine değinen Lugar, Obama'nın, sağ kanadın bazı yaklaşımlarına söylemde dokundurduğunu ama somut çok az etkisi olacağını belirtti.

obama

  Horowitz ve Lugar, söylemsel değişikliği faydalı görmede yalnız değiller. Genelde dünya'da özelde ise İslam dünyasında bozulan Amerikan imajını düzeltmek için siyasi seçkinlerinden bir kısmı yeni yaklaşım peşindeydiler.

  Ocak 2007'de eski Dışişleri Bakanı Madeline Albright, eski Dışişleri Bakan yardımcısı Richard Armitage bu yönde çaba sarfetmişlerdi. Grup "Changing Course: A New Direction for U.S. Relations with the Muslim World" başlıklı bir çalışma yayınlamışlardı; Lugar, Howard, Berman, Leon Panetta, emekli General Anthony Zinni ve diğerleri bu çalışmayı hayli övmüşlerdi.

"Changing Course" başlıklı çalışmanın ilk sayfalarında İslam ülkelerinde Amerika'ya duyulan güvensizliğe dikkat çekiliyor ve bunun medeniyetler çatışmasının bir ürünü olmadığını belirtiliyor, şiddet yanlısı aşırıları mağlub etmek için kuvvetin gerekli olduğu ancak yeterli gelmeyeceği, Amerika'nın "diplomatik, siyasi, iktisâdi ve kültürel inisiyatifler" başlatmasının da gerekli olduğu savunuluyordu.

"Amerikalılar ve müslümanlar arasında karşılıklı saygı ve anlayışın" geliştirilmesi için Amerikan liderliğine ihtiyaç olduğunu dile getiren rapor, iyi yönetimin ve yurttaş katılımının teşvik edilmesini, iş alanları oluşturmaya yardım edilmesini öneriyordu.

   Bu eylem çağrısı bir sonraki başkanın, başkanlık töreni konuşmasında, İslam dünyasıyla ilişkileri iyileştirmeye değinmesinin ve her türlü işkencenin yasaklanması yönünde Amerikan kararlılığını tekrar teyid etmesinin çok önemli olduğunu belirtmişti. Obama, bu ve diğer önerileri yerine getirdi. Kahire konuşması bu raporun konularını yansıtmıştır.

  Ne ki "daha iyi anlamak" ve "karşılıklı saygı" gibi liberal cilalar, Amerikan dış politikasının seyrini değiştirmeyi amaçlamıyor. Aksine, bu hedeflere ulaşmak için daha incelikli ve diplomatik araçlara başvurmaya zorluyor.


Amerikan Emperyalizmi"nin Söylem Değişikliği (1)

Obama, İsrail ve AIPAC

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)