• Nombre de visites :
  • 1984
  • 3/5/2009
  • Date :

Peygamber (saa)’ın Hanımları Ehl-i Beyt’ten midir? (3)

peygamber

  Bu delillerden anlaşılan Tathir ayetinin Peygamberin Ehlibeyti dışında hiç kimsenin hakkında nazil olmadığı ve sadece Ehlibeyt hakkında nazil olduğudur. Şimdiye kadar söylenenler ayetin nüzul şanı ve ayet dalında naklolunan bazı rivayetlerden ibaretti, şimdi kısa bir şekilde ayetin tefsirine yer verilecektir.

  Tathir ayetinin başında geçen “innema” kapsam ve sınır edatlarındandır. Arap lisanı ediplerinin yanında en kuvvetli kapsam ve sınır edatı “innema” dır. Anlamı ise Allah’ın iradesinin Ehlibeytin ismet ve masumluğunda gerçekleştiğinin sınırlanmasıdır. Zira Allah’ın iradesi ayetteki “Kum” zamirinde gerçekleşmiştir.

Ayetteki Ehlibeyt ister ihtisas (Ehlibeyte mahsus ediyorum) ister medihe ve övgü (Ehlibeyti övüyorum) veya isterse de nida (ey Ehlibeyt) babından olsun, bu kelime “Kum” zamirini beyan eder ve açıklar.

 Neticede Allah’ın ismet ve masumluk iradesi Ehlibeytin üzerinde gerçekleşmiş olur. Gerçekte bu kapsam ve sınır iradesi iki alanda gerçekleşmiştir; Birisi Allah’ın iradesinin sadece ismet ve masumlukta yani ricsi ve her türlü maddi- manevi pisliği ortadan kaldırma ve tertemiz etme iradesinin gerçekleşmesidir. Yani Allah’ın Ehlibeyt hakkında ismet ve masumluktan başka bir iradesi yoktur. Allah’ın diğer bir iradesi ise bu sıfatın bu ayette sadece Ehlibeyt için olupda başkası hakkında olmadığıdır. Örneğin birisi eğer “ben sizin eve sadece ziyaret için geldim” derse, bu sözden iki irade ve sınır anlaşılmaktadır.

  Birincisi sadece ziyaret için geldiğini ve başka bir amaç için gelmediğini ve ikinci olarak da sadece senin ziyaretine geldiğini, hem senin ve hem de başkalarının ziyaretine gelmediğini anlatmaktadır. Elbette iki sınır ve kapsamın bir edatla anlaşılması biraz zordur ama beyan olunduğu şekilde bir sakıncası kalmaz.

resulullah

  Bu ayette Allah’ın iradesi teşrii irade değil de tekvini iradedir. Zira teşrii irade hüküm, kanun, emir ve nehiyden ibarettir ve bunlarda sadece Ehlibeyte has değildir, aksine bütün insanlık teşrii iradeyi içeren bütün bu sıfatların hepsinde eşittirler. Çünkü Allah-u Tealanın iradesi ve her irade, ister tekvini olsun ister teşrii, irade olunanın aksine olmaz ve ona hilaf etmez. Yalnız teşrii iradede hedef hükmün icad olması ve tekvini iradede de amaç kovn (ol) ve dış alemde vakianın özünün gerçekleşmesidir. İşte bunun için Allah’ın ismet iradesinin özü ve gerçeği Ehlibeyt hakkında gerçekleşmiştir. Zira Allah-u Teala şöyle buyuruyor:

“O’nun işi, bir şeyi yapmak istediğinde ol der, o şeyde oluverir.” [1]

  Diğer bir beyana göre, varlığın yaratılması ve meydana gelmesinin illeti Allah-u Tealanın iradesinden kaynaklanmaktadır. Ve illet’de asla malulüne muhalefet etmez. İşte bunun için ismet ve masumluk iradesi onun gerçekleşmesinin gerekliliğidir.


[1]- Yasin 83.

Peygamber (saa)’ın Hanımları Ehl-i Beyt’ten midir? (2)

Peygamber (saa)’ın Hanımları Ehl-i Beyt’ten midir? (1)

Ehl-i Kitap Kadınlarıyla Evlenmenin Hükmü

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)