İran"ı Tanıyalım
Coğrafi Özellikleri
İran Ortadoğu’nun merkezinde yer almakta ve bir köprü gibi Hazar denizini Fars körfezine bağlamaktadır. Bu ülke dünyanın kurak iklim kuşağında yer almasına karşılık farklı bir iklim türlerini barındırmaktadır; yılın belirli dönemlerinde çeşitli bölgelerinde dört mevsimi birden yaşamak mümkündür.1.648.195 km2yüz ölçümüyle Ortadoğu ve Batı Asya’da yer alan İran’ın,komşuları olan (Hazar bölgesinde) Türkmenistan, Azerbeycan, Ermenistan, Rusya, Kazakistan, (Umman denizi ve Fars körfezi bölgesinde) Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Arabistan, Kuveyt ayrıca Türkiye, Irak, Pakistan, ve Afganistan ile 6031 km. kara, 2700 km deniz olmak üzere toplam 8731 km sınırı bulunmaktadır.
Ülkemiz yerleşim birimleri bakımından 28 eyalet ve 241 ile ayrılmaktadır.200 yılı aşkın süredir ülkenin merkez şehri konumunda olan Tahran halen İslam Cumhuriyetinin başkentidir. Ülkenin diğer önemli şehirleri Meşhed, İsfahan, Şiraz, Tebriz, Kerman, Urumiye, Yezd olarak sıralanabilirler.
Tarihçe
İran platosu Asya’daki eski medeniyetlerin en eski merkezlerinden biridir. Bu platoda ilk yerleşimin tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte eldeki deliller çok eski zamanlardan beri bu toprakların yerleşim amaçlı kullanıldığını göstermektedir. Aryai kavimlerin İran platosuna göçü M.Ö.3000 yıllarında başladı, M.Ö 330 yılında ise Hehameneşiler İran’ın ilk büyük imparatorluğunu kurdular. Bunlardan sonra sırasıyla Sulukiler, Partlar, Sasaniler, Al-i Buveyh, Gazneliler, Selçuklular, Harzemşahlar, İlhanlılar, Muzafferiler, Timurlular, Türkmenler, Safeviler, Afşariler, Zendiler, Kaçarlar, ve Pehlevi hanedanı bu topraklarda hüküm sürdü. 1979 Şubat’ında İmam Humeyni rehberliğindeki İran halkının kıyamıyla 2500 yıllık şahlık düzeni yıkıldı ve İslam Cumhuriyeti rejimi kuruldu.
Şehirler – Turizm
İran doğa, tarih ve dini açıdan dünya turizminin cazibe merkezlerinden biri sayılmaktdır. İran’ın doğal çekicikleri sadece Batı ve Kuzeydeki başını göklere uzanan dağları, güneyin sakin kumsalları, iç kesimlerde yüksek irfanlı gölleri, güzel şelaleri, el değmemiş çölleri, koyu ormanları ve kendine has doğal hayatı ile sınırlı değildir. Belki de bu güzel ve el değmemiş doğanın çekiciliğini artıran en önemli nokta, çeşitli yaşam tarzları ve yerel gelenek göreneklerle oluşturduğu kompozisyon ve zenginliktir.
İran birkaç bin yıllık tarihi geçmişi ve büyük medeneyitlerin merkezi olması nedeniyle, insanlık tarihini ve sonsuz çeşitliliğini araştıran turistlerin mebedi konumundadır.
İnsanlığın kurduğu ilk medeniyetlerden kalma yapı ve binalardan, İslam öncesi İran’da hüküm süren imparatorluklar olan Partlar, Hehamenişiler, Persler ve Sasaniler’den kalan görkemli yapılara kadar hepsi olağanüstü güzellik ve görkeme sahiptirler.
İslam sonrası mimari ve şehirciliğin ölümsüz eserleride turistler için İran’ın cazibe alanlarından biridir. İsfahan, Yezd, Meşhed, Kum, Şiraz ve Erdebil’in mescit ve dini mekanları İran’ın en önemli dini çekim merkezlerinden sayılmaktadır. İran’ın Kuzey Dogusunda bulunna Meşhed şehrindeki Şiilerin 8.İmamı İmam Rıza (a.s)’ın türbesi müslümanların özlelikle de Şiilerin en önemli ziyaret merkezlerinden sayılmakta ve her yıl kendisini ziyare etmeyi arzu eden milyonları çekmektedir.
Halı başta olmak üzere İran el sanatları, dünya çapında az rastlanır bir üne sahip olan geleneksel İran sanatlarıdır. İran kilimlerinin yanısıra minyatür, resim, hat sanatı, Türkiye’de “ebru” olarak bilinen “Ebr-u bad”, hatemkari, muarrak, münebbet, suzenduzi, melilduzi ve diğerleri de bu el sanatlarının en meşhurlarıdır. İran’ı ziyaret eden turistler genellikle el sanatlarına ek olarak İran’ın dünya pazarlarında özel bir yere sahip olan fıstığı, safranı, havyarı, karidesi ve hurmasına yoğun ilgi göstermektedirler.
İran’a Yolculuk
KOHKİLUYE VE BUYER AHMED