Orucun Vakti
Allah’u Teala buyuruyor:
Orucun şartları, sıhhat ve farz olma şartı olmak üzere iki kısma ayrılır. Ancak bunların bir kısmı ortak şartlardır. Yani orucun sahih olmasında şart olduğu gibi farz olmasında da şarttır ve onlar olmaksızın oruç farz olmadığı gibi sahih de olmaz:
1- İslam: Müslüman olmayanın tuttuğu oruç sahih değildir. Dolayısıyla kâfir olan biri gündüz Müslüman olursa, öğleden önce bile olsa, oruç tutamaz. Yine Müslüman biri mürtet olursa, hemen tövbe bile etse orucu batıl olur.
"Ve and olsun ki, sana ve senden öncekilere vahyedildi ki; eğer şirk koşarsan amelin boşa çıkar ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun." [1]
2- Sabah ezanına kadar kasten cünüp halinde veya kan kesilmiş, hayız veya nifas halinde kalmamak.
Ebu Besir’in Hz. İmam Sadık (a.s) dan naklettiği bir hadiste Ramazan ayında geceleyin cünüp olup kasıtlı olarak sabah oluncaya kadar gusletmeyi terkeden birisi hakkında İmam(a.s.) şöyle buyurmuştur:
Bir başka hadiste de Hz. İmam Sadık (a.s) hayızlı kadın hakkında şöyle buyuruyor:
3- Ramazan ayının gündüzü boyunca hayız ve nifas kanı görmemeli; dolayısıyla Ramazan ayı gündüzünde hayız veya nifas kanı görürse, akşam ezanından bir an önce bile olsa, o günün orucu batıl olur. Ama istihazeli kadın, üzerine farz olan gusülleri yerine getirdiği taktirde orucu sahihtir.
Abdurrahman b. Haccac da naklettiği bir rivayette şöyle diyor: "Ebu-l Hasan (a.s) dan ikindi vaktinden sonra doğum yapan bir kadının o günün orucunu tamamlaması mı yoksa yemesi mi? gerektiğini sordum. İmam şöyle buyurdu: Orucunu yer ve sonra o günün kazasını tutar. [2]
4- Hasta olmamalı ve hasta olma korkusu olmamalı. Eğer bir kimse hasta olur ve oruç tuttuğu takdirde hastalığından veya ağrısının fazlalaşacağından korkar ya da fiilen sıhhatli olduğu halde oruç tuttuğu taktirde hastalanacağından korkarsa, onun oruç tutması sahih değildir.
"Allah’u Teala’nın "...herkim sizden hasta olur veya yolculukta olur, onun sayısıyla ayrı günlerden oruç tutar..." [3] ayeti gereğince sahibine ayrı günlerde oruç tutmayı farz kılan hastalığın haddi şudur ki, hasta olan kimse oruç tutamaz veya oruç tutmaya gücü yetse bile oruç tuttuğu taktirde hastalığının çoğalacağından ve canından korkar. Bu konuda emin onun kendisidir ve teşhisi ona bırakılmıştır. Hastalığı her ne olursa olsun, eğer zaaf hissediyorsa, orucunu yemeli, eğer oruç tutmaya gücü olduğunu görürse, oruç tutmalıdır.[4]
Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Yolculukta Ramazan ayında oruç tutan kimse, aynen seferi olmadığı halde orucunu yiyen kimse gibidir." Sonra şöyle buyurdu: "Bir kişi gelip; "Ey Resulullah yolculukta Ramazan ayı orucunu tutayım mı dedi. Resulullah: "Hayır" buyurdu. O adam; "Ey Resulullah bu benim için çok kolaydır." dedi. Bunun üzerine Resulullah:
Evet bu hükümden farz oruçlardan aşağıda işaret edilen üç kısmı istisna edilmiştir:
3- Yalnızca yolculukta veya hem yolculukta ve hem de yolcu olmadığı zaman tutulması nezredilen oruç.
Buluğ ise, orucun sıhhat şartı olmayıp farz olma şartıdır. Yani oruç baliğ olmadan farz olmaz. Zira buluğ bütün tekliflerin genel şartıdır. Ama baliğ olmayan çocuğun tuttuğu müstehap oruçlar sahihtir.
-------------------------------------------------------------
[1]- Zümer/65.
[2]- Vesai-üş Şia, c.7, s.164.
[3]- Bakara/184-185.
[4]- Bihar-ül Envar c.96, s.329. Naklen Deaim-ül İslam