• Nombre de visites :
  • 700
  • 2/11/2011
  • Date :

Huneyn Savaşı- 2

huneyn savaşı

“Dureyd b. Samme”‌ tecrübeli ve savaşçı bir ihtiyar idi. Çocukların ağlama seslerini ve tadınlarının feryatlarını duyunca “Malik”‌ ile ağız kavgasına kalkışarak bu taktiğin askeri usuller açısından tardedilmiş bir şey olduğunu savundu ve şöyle dedi:”‌ Bu işin  neticesi odur ki, eğer mağlup düşecek olursanız, kendi kadın ve mallarınızı hiç yoktan İslam ordusuna terketmiş  olacaksınız.”‌ Ama “Malik”‌ onun sözlerine  kulak vermeyerek şöyle dedi:“Sen ihtiyarlamışsın tüm askeri malumatlarını elden çıkarmışsın.”‌ Ama gelecek isbat etti ki, Hak bu yaşlı adamın imiş! savaş  sahnelerine  kadın ve çocukların iştirak etmesinin  ibtila ve eli kolu  bağlı  bırakmaktan başka bir faydası  olmadı. Peygamber düşmanın maksad hedef ve seyr hattından sağlıklı bir malumat  elde etmek için “Abdullah Esleme”‌yi yabancı bir kimse kılığında  onların arasına gönderdi.

O, düşman askerleri arasında gezip dolaştıktan sonra Peygamber’in huzuruna geri döndü. Ve elde ettiği  malumatları  Peygamber’in  bilgilerine arzetti.  Aynı zamanda “Malik”‌de  Müslümanların arasına sağlıklı bilgiler edinebilmesi için üç tane casus göndermişti. Casusların her üçüde korku ve dehşet dolu bir kalple Malik’in yanına döndüler. Düşman kuvvetlerinin komutanı, sayı azlıklarını ve askerlerinin ruhiye  zayıflığını  askeri bir hile  yolu ve “ğafil avlamak”‌ taktiğiyle  gidermeyi düşünüyordu. Ani bir saldırıyla İslam askerlerini büyük bir herc-u merc’in içine düşürecek birliklerin düzenini bozacak ve komutanlığın almış olduğu tedbirler boşa çıkaracaktı. O, bu hedef doğrultusunda Huneyn mıntıkasına  geçit olan derenin sonuna  indi ve bütün askerlerin kaya arkalarına ve oluklarına  ve vadinin en yüksek noktalarına çıkıp saklanmalarını emretti. İslam ordusu bu uzun ve derin vadiye varid olduklarında ise saklandıkları yerlerden dışarı çıkarak, İslam birliklerini  ok ve taş yağmuruna tutacaklar, sonrada özel bir grup  savaşçı  dağlardan aşağı inerek okçuların desteğiyle  Müslümanları kılıçlardan geçireceklerdi.

MÜSLÜMANLARIN TEÇHİZATI

Peygamber (s.a.v) düşmanın kudret ve inatçılığı hakkında malumat sahibi idi. Peygamber (s.a.v) Mekke’den hareket etmeden önce Sefvan b. Umeyye’yi huzura çağırtarak ondan zemnetli emanet alarak, yüz adet zırh aldı.Bizzat kendisi üstüne iki adet zırh giyip  başına  da  miğferini  geçirdi ve beyaz katırın ki kendisine  hediye  alaraktan  vermişlerdi. Üstüne binerek  İslam Ordusunun  arkasında haraket ederek yola çıktı. İslam ordusu, akşam olunca vadinin kenarında  İstirahate çekildiler. Daha ortalık ağarmadan “Ben-i Salim”‌ Kabilesi, Halid b. Velid”‌ komutasında “Huneyn”‌ geçidine  doğru  harakete geçtiler. İslam  ordusunun çok sayıda askerleri  vadinin aniden, atılan ok sesleri  ve savaşçıları  erkeklerin feryadları “ki, büyük taşların arkasında pusuya kurulmuşlardı”‌Müslümanların kalbinde büyük bir korku ve vahşet meydana getirdi. Müslümanların başına yağmur gibi ok yağmaktaydı. Bazı savaşçılar bu okların himayesinde İslam askerlerine  saldırıda  bulundular.

Düşmanın aniden saldırısı, Müslümanların büyük bir heyecan ve vahşete düşürmüştü. Müslümanların gayri ihtiyari olarak savaş meydanlarından firara kalkışmaları ordu da meydana gelen bu düzensizlik ve safların bozulması hususunda düşmanlara büyük bir fayda sağladı. İslam ordusu içindeki münafıklar, bu acı hadiselerden dolayı oldukça sevinmişlerdi. Nitekim Ebu Süfyan şöyle diyordu:“ Artık Müslümanlar, deniz kenarına kadar arkalarına bakmadan kaçacaklardır.”‌ Münafıkların bir diğeri ise şöyle  diyordu:“Artık sihir bozuldu”‌ bir başka münafıkta İslam’ın  işini bitirmeye ve o kargaşalık ortamından istifade ederek, Peygamber’i  öldürerek tevhid nurunun ve aydınlık saçan risalet meşalesini  söndürmeye niyetlenmişlerdi.


Huneyn Savaşı -1

İslamiyet’in Dünyaya Yayılması 1

İslamiyet’in Dünyaya Yayılması 2

İslamiyet’in Dünyaya Yayılması 3

İslamiyet’in Dünyaya Yayılması 4

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)