• Nombre de visites :
  • 4394
  • 24/10/2007
  • Date :

Muharrem"in İslam inkılabının zaferindeki rolü

muharrem
    İran halkı tüm siyasi, kültürel hareketlerinde Aşura mesajından etkileniyor.Bu ise İslami İran"daki inkılapçı gelişmelerin en doğal kaynağı sayılıyor. İran"da İslam ve dini değerlerin cari olmasına karşı savaş açan Pehlevi dönemindeki gelişmeler ve Pehlevilerin kaderi ile İslam inkılabının bir din aliminin liderliğinde zafere ulaşmasına bakıldığında İran"da siyasi ve sosyal gelişmelerde dini değerlerin etkisi ortaya çıkıyor.

    Çağdaş tarihimiz Muharremin asil halk hareketlerinde belirleyici rolüne tanık oldu. Nitekim bu etki tam anlamıyla İslam inkılabının zaferinde kendini gösterdi. O dönemde halk kıyamımız Hüseynidir, rehberimiz Humeyni"dir şeklindeki sloganlarıyla açıkça bu konu üzerinde vurgu yaptı. Şimdi huzurlarınıza sunacağımız makalede İslam inkılabının Kerbela Kıyamından ilham aldığı konusunu inceleyeceğiz.

    İmam Hüseyin (as.)"ın H.k. 10 Muharrem 61 yılındaki kıyamı zulüm ve emperyalizme karşı mücadele niteliği taşıdığı için Şiiler sürekli zalimlerin karşısında yer alıp dikta hükümetlere boyun eğmediler.

    İslam inkılabı dünyadaki büyük inkılaplar arasında eşsiz bir olgu sayılıyor. Nitekim İslam inkılabının azameti ve İran halkının ilahi bir nizamın temellerini atmak yönündeki görkemli varlık sergilemesi tüm stratejisiler ile bölge ve dünyadaki siyasi uzmanların tahminlerini karıştırıp İslam inkılabı karşısında tevazu göstermeye zorladı.

    Hiç şüphesiz İslam inkılabının en önemli özelliği denklemleri İnkılapçı güçlerin lehine değiştirmekte etkili olan Aşura özelliğiydi.

İslam İnkılabının ilk yıllarında bir dini lider olarak halk tarafından idare edilen dini kuruluşların potansiyellerinin bilicinde olduğu için dini heyetlerin organize edilmesi, vaaz ve konuşma fırsatlarından faydalanarak dini münasebetlerde halkın bilinçlendirilmesi konusuna dikkat çekti. 1962 yılında sözde referandum eşiğinde dini heyetlerin Kum şehrine gidip İmam Humeyni"yle görüşmeleri dini heyetlerdeki konuşmalar ve vaazların konularında eşsiz bir değişiklik oluşturdu.

    O dönemdeki dini sloganların asıl içeriği zalimlere karşı kıyam üzerine dayalıydı. Ayrıca inkılapçı halk Hüseyni Aşura hamasesine dayanarak gençler ve halk kitlesini İmam Humeyni kıyamı ekseni etrafında birleştirebildi. 1963 yılının Muharrem ayından birkaç ay önce Beyaz Devrim planı göstermeli bir referandumla onaylandı. 1963 yılının Nevruzu İmam Humeyni tarafından genel yas olarak ilan edildi.

    Aynı yılda Pehlevi rejimi askerleri Kum"daki vahşice saldırıda bulunarak Kum dini ilimler medresesiyle Tebriz Talibiye medresesine baskın yaparak bazı talebeleri yaralayarak dini medreseleri tahrip ettiler. Fevziye faciasından sonra dini ilimler talebelerinin askere alınması planı sıkı bir şekilde uygulandı. Kum dini ilimler medresesi Fevziye olayından sonra 40 gün süreyle kapandı Fevziye şehitlerinin kırkı çıkınca talebelerin okullarına geri dönmesiyle Fevziye yeniden faaliyete başladı.

    İmam Humeyni (ra) Fevziye"de derslerin başlaması münasebetiyle yaptığı konuşmasında Şah, Pehlevi rejimi, İsrail ve Amerika"yı kınayarak halk ve ulemadan Pehlevi rejiminin zulmüne karşı sessiz kalmamaya çağırdı. İmam ayrıca Tahran ulemasına bir mektup göndererek değerli ulemamız İslam"ın tehlikeyle karşı karşıya bulunduğu Kuran ve dinin tehlikede olduğunu bu durumda takiye"nin haram olduğu gerçeklerin açıklanmasının farz sayıldığına dikkat edilmesi gerekiyor şeklinde yazdı. O dönemde Pehlevi rejimi küstahça radyo ve basın aracılığıyla ulema ve din mercilerine hakaretler yağdırıyordu. Bu durumda Muharrem ayı geldi. İmam Humeyni Muharrem ayının başlamasından önce vaizlerden Şah rejiminin İslam aleyhtarı siyasetleri ve İsrail rejimiyle işbirliğinde bulunmasını eleştirmelerini istedi.

muharrem

  İmam ayrıca 7 Muharrem gününe kadar normal vaaz ve matem merasimlerinin düzenlenmesi ve Şah rejiminin ulema ve din mercilerinin taleplerini kabul etmemesi halinde şah rejimini eleştirip vaazlarda Goherşad camiiyle Fevziye dini ilimler medresesi faciasının halk zihninde canlı tutulması talimatını verdi.

    Bu arada Şah rejiminin baskı unsuru Savak vaizlerden Muharrem ayında düzenlen merasimlerde yapacakları konuşmalarda ülkenin bir numaralı adamının aleyhine konuşmamaları, İsrail hakkında bir şey söylemeleri, sürekli İslam tehlikededir cümlesini kullanmamalarını istedi.

    İmam Humeyni (ra) ise bir bildiri yayınlayarak bu tehditlere aldırmadan görevlerini yapmalarını istedi. İmam Aşura olayının zulümle mücadeledeki etkisinin bilincinde olduğu için meşhur vaiz Hüccet"ul-İslam Felsefi"ye gönderdiği mektupta Değerli din tebliğcileri ve hatiplerin dine olan borcunu ödemeleri gündür dedi.

    Muharrem ayının başlamasıyla İmam Humeyni (ra) evinde matem merasimleri düzenlemenin yanı sıra Kum şehrinde tertiplenen merasimlere katılmak suretiyle beraberindeki yakınları konuşmalar yaparak halkı ülkede olup bitenlerden haberdar etmeye çalışıyorlardı.

Aşura gününde İmam Humeyni şahsen halkın tıklım tıklım doldurduğu Fevziye dini ilimler medresesine giderek Şah rejiminin tehditlerine rağmen Şah, İsrail ve Amerika aleyhine bir kapsamlı bir konuşma yaptı. İmam Humeyni halkın oluşturduğu 200 bini aşkın kalabalığa yaptığı konuşmasının bir bölümünde Şah"a hitaben şöyle dediNULL Şah ,ey Şah hazretleri sana bir nasihatim var, izlediğin yöntemden ve işlerinden vazgeç günün birinde seni yöneten patronların gitmeni isterse halkın şükür edip sevinmesini istemiyorum.

    Seninde baban gibi olmanı istemiyorum. Seni nasihat ediyoruz. Din adamlarını dinle İsrail"i değil, ey zavallı İsrail senin işine yaramaz.

    İmam Humeyni"nin bu çarpıcı sözleri Şahı halk nezdinde küçük düşürdü. Tahran"daki Muharrem ayı matem merasimleri Şah ve Pehlevi rejimi aleyhindeki siyasi gösterilere dönüştü. Aşura gününde Türkler caminde Hüccet"ul-İslam Felsefi yaptığı konuşmada iktidardaki A"lem hükümetini ağır ifadeyle eleştirerek o hükmeti yasa dışı bir hükümet olarak niteledi.

    O yılın Aşura günü ve Aşura"dan sonraki gün Tahran sokakları İmam Humeyni posterlerini taşıyan göstericilerle doldu. Göstericiler, Humeyni Humeyni Allah seni korusun hunhar düşmanın ölsün şeklindeki slogan attılar. Göstericiler Şahın Mermer sarayının önünden geçerken sarayı göstererek Diktatöre ölüm sloganı attılar. O yılın Muharrem ayı farklıydı. İmam Hüseyi"nin şehadet yıl dönümü münasebetiyle matem merasimlerine katılanlar İmam Humeyni"nin dostluğunu Seyyid"üş-şühada"nın dostluğuna benzetiyor, İran ile kum"u Kerbela çölüne benzetip her gün Aşura, Fevziye katligah, ulemanın ciğeri kanlıdır Humeyni dostluğu dönemidir şeklinde sloganlar atılıyordu.

    Şehid Hacı Mehdi Iraki 1963 yılı Muharrem ve Aşura günüyle ilgili söylenmeyenler adlı kitabında o dönemde Hacı Abbas Zeribaf ve Hacı Nazım gibi meşhur meddahlarla görüşerek hepsinden Fevziye katliamıyla ilgili şiirler yazıp okumaları yönünde söz aldıklarını yazıyor.

    Muhsin Refikdust"ta o günlerdeki siyasi, dini gösterilerle ilgili anılarında şöyle yazıyorNULL ayı yaklaşınca İmam Humeyni (ra) talimatı üzerine Aşura merasimlerinde günlük konulardan bahsediliyordu. Hatırladığım üzere Merhum Hoşdel şöyle bir söz yazmıştıNULLquot;Kum Kerbela"ya dönüşmüş, Her günü Aşura, Fevziye katligah, ulemanın ciğerine kan dolmuş, Mevlana El-Humeyni dostluğunun zamanı geldi ya sahib"ul-emr

    O günlerde biz bazı arkadaşlarla Beni Fatıma Heyetindeydik. Aşura"nın öncesi yani Tasua gününde şimdiki adıyla 17 Şehriver caddesinde o dönem Tahran"daki müminlerden sayılan Hacı Taki Vahab Ağayi yahut Hacı Kazım Hoşgere"nin evi bulunuyordu. Biz gençler onların evine toplanıp bu sloganları ezberlerdik.

    Artık yavaş yavaş o günlerde dini heyetlerde inkılapçı sloganlar atmak cesaretini bulmuştuk. Ertesi gün Tahran kapalı çarşısında belli bir saatte Tahran"ın önemli dini heyetlerinden biri olan beni Fatıma heyetinde ezberlediğimiz bir sloganı atmaya başladık. Aşura günü de aynı şekilde tekrarladık. O gün Tahran kapalı çarşısında Kanat abad adındaki başka bir dini heyettekiler şu sözleri tekrarlıyordu Ey ehli alem Humeyni büyük alimdir. Böylece çeşitli dini heyetler çeşitli şekillerde benzeri cümleleri tekrarlıyorlardı.

    Beni Fatıma heyetinin bulunduğu mekana döndüğümüzde şehid Iraki gibi büyüklerle irtibatta olduğumuz için siyasi amaçlı bir dini heyetin yürüyeceğini öğrendik. Belirtmek gerekir ki İran"da Muharrem ayında çeşitli dini heyetlere bağlı insanlar sokaklarda yürüyerek ağıtlar yakarlar. Biz daha sonra Tahran hacı Ebulfetih caminden Tahran üniversitesine doğru yürüyecek bir heyeti organize etmek kararı aldık ve bu kararı çeşitli heyetlere duyurduk.

    11 Muharrem günü Tahran üniversitesi öğrencileri gösterilere de katıldı. Dehşete düşen Pehlevi rejimi halk kıyamını bastırıp inkılapçı din adamlarını tutuklama kararı aldı. 12 Muharrem gecesi geç saatlerde Savak görevlileri İmam Humeyni"nin evinine baskın yaparak kendisini tutuklayıp kum"dan Tahran"a gönderdiler. 12 Muharrem günü İmamın tutuklandığını öğrenen halk sokaklara dökülüp Şah aleyhine gösteriler yaptılar. Şah"a ölüm, Humeyni"ye selam olsun sloganları şehirlerde yakılandı.

    Kum şehrinde halk gösterileri kanlı bitti. Tahran, Şiraz, Meşhed ve Veramin şehirlerinde de halk rejimin adamlarıyla çatıştı.

    Tahran Erk meydanında halkın katledilmesiyle Tahran radyosu kandırıcı bir şekilde ilahiler yayınlıyordu. Oysa sokaklardaki halk rehberlerinin tutuklanmasına karşı itirazları dile getirerek Şahın sarayını göstererek imam Humeyni"nin düşmanı için ölüm diliyorlardı.

    Doktor Bastani Parizi 15 Hordad olaylarını yönlendiren Esedullah Alem ‘in Seyyiduşşüheda matemine katılıp o imam hakkında şiirler söyleyen dindar insanın oğlu olduğuna değinerek oğulla baba arasındaki fark hakkında şöyle diyorNULL oyunundan sonra Ey iyilerin efendisi ve toplumların nuru Hüseyin şiirini yazan insanın oğlunun aşura gününde 4 Haziran 1963 gününe kanla damgasını vuran hükümeti yönetmesi de tarihin bir oyunuydu. Ve garip şu ki Esedullah Alem Erk meydanında göstericilere saldırılması emrini verdiğinde o dönemde Erk meydanında bulunan Tahran radyosundan Yagma Condegi"nin sözlerini yazdığı heyecanlı bir ilahisi yayınlanıyordu.

    İran"ın İslam"dan sonraki tarihinde genelde Aşura kıyamını tanımayan hakimler genelde zarar görmüştür. Çağımızdaki siyasi oyunlarda Emir Şevket"ul Melik Aşura"yı tanıdığı için Rıza han hükümetine yakınlığına rağmen başını sağlam mezara götürebildi. Oysa onun halefi galiba Aşurayı tanımamıştı. Yahut ta tanısa bile ciddiye almamıştı. 

    Emir Şevket"ul Melik Aşura gününde dini merasimlerin düzenlendiği Şevketi"ye medresesine gidip orada merasimin sonuna kadar kalır. Savak özgürlerin efendisi İmam Hüseyin (as)"ı izleyerek zulümle mücadele amacıyla dönemin Yezid"iyle savaş için meydana çıkan halkın katl edildiği 4 Haziran 1963 tarihinden bir gün sonra dini değerleri ortadan kaldırmak için elinden gelen rejim SAVAK"ın organizasyonlarıyla o dönemdeki Roşenfikr dergisinin aracılığıyla vahhabi eğilimleri olan ve Rıza han döneminde serbestçe Şiilik aleyhine propagandalar yapan Şeriat Sengeleci"nin kardeşi Muhammed Hasan Şeiat Sengeleci"yle bir röportaj yaptı.

    Sengeleci bu söyleşide İmam Hüseyin çizgisiyle ilgili tüm inançları hurafe olarak niteledi. Şeriat Sengeleci Rıza han döneminde rejimin desteğiyle Şiiliğe karşı faaliyetlerde bulunuyordu.

    4 Haziran ( Muharrem ) olaylarının birinci yıl dönümünde Şah rejimi tehditlerde bulunarak vaizlerden siyasi meseleler hakkında konuşmamalarını istedi. İmam Humeyni (ra) ile bazı ulema bildiriler yayınlayarak Şah rejimiyle İsrail"e karşı nefretlerini belirterek 4 Haziran gününü ulusal yas ilan ettiler. Tahran"da Aşura gününde halkın düzenlediği gösteriler rejim güçlerinin müdahalesiyle şiddete dönüşerek bazılar tutuklandı.

    Daha sonraki yıllarda Muhammed Rıza Pehlevi"nin güçlenmesiyle engellemelere rağmen Şah Muharrem ayında merasimlerin düzenlenmesine engel olamadı. İmam Humeyni"nin sürgün edilmesinden 13 yıl sonra 1978 yılı Muharrem ayına denk gelen günler geldi.

muharrem

    Şah rejimi 4 haziran 1963 ile 1978 yılı arasındaki sürede yabancıların desteği ve petrol gelirine dayanarak din aleyhindeki değerleri yaymak ve yabancıların sultası için ortam oluşturmak yönünde kültür ve ulusal çıkarlara aykırı tüm siyasetlere baş vurdu.

Şiraz sanat şenliğinin düzenlemesi, takvimin değiştirilmesi, televizyonlardan ahlak kurallarına aykırı programlar yayınlamak, sinemalar, dergi ve gazetelerde ahlaksızlığı yaymak gibi bir taraftan dini değerlerimize ters düşen girişimlerde bulunmak ve yabancılara siyasi ve ekonomik bağımlılığı arttırıp ülkede baskı ortamı oluşturulması gibi girişimler toplumu patlamaya hazır bir hale getirdi.

    Bu arada Hacı Mustafa Humeyni"nin şehid olması yeniden İmam Humeyni"nin adının anılmasına neden oldu.

    Şah rejimi 1978 yılının Ocak ayı yani 27 Muharrem de acele bir girişimde bulunarak İttılaat gazetesinde bir makale yayınlayarak İmam Humeyni"yle 4 Haziranda kıyam edenlere hakarette bulundu.

   Halk ile dini ilimler medresesi talebelerinin rejimin bu girişimine karşı tepkisi Kum gösterileriyle ortaya çıktı.

    Muharrem ayı daha sona ermeden Kum şehrinde halk ve talebe gösterileri kana bulandı. Şah rejimi 4 Haziran tecrübesiyle bu kez de halkı sindirerek itirazları bastırabileceğini düşünüyordu. Oysa aşura kültürüne sahip olan İran halkı bu kültürden ilham alarak mücadeleden vazgeçmeyip şah rejimini devirmek için hareketini tüm ciddiyetiyle sürdürdü. İmam Humeyni (ra) bir mesaj göndererek halkın başlattığı 1978 kıyamını 4 Haziran kıyamının devamı olarak niteleyip Şah rejiminin girişimlerini kınadı.

İran mücadeleci halkı dini geleneklerinde olduğu gibi Kum kıyamının 40 ından yola çıkarak kıyamı Tebriz, dan yola çıkarak kıyamı Tebriz, Yezd, Kerman ve sonunda da İran"ın dört bir yanına yaydı. Böylece kader belirleyici yıl olan 1979 yılı geldi. O yılın Nevruzu Tebriz şehitlerinin 40"ına rastladığı için genel yas ilan edildi.

    1979 yılının ramazanı ve ramazan bayramındaki namazında halkın rejime karşı tepkileri şah rejiminin halk tarafından sevilmediğini ortaya koydu. Şaşkınlığa uğrayan rejim bir kez daha şiddete baş vurarak halk kıyamını bastırmayı denedi. Nitekim aynı yılın yaz aylarında o dönemde Jale meydanı olarak bilinen ve daha sonra şehitler meydanı adını alan meydan Kerbela çölüne dönüştü ve kadın ve çocuklar adalet ve İslam taraftarlığı yüzünden kurşuna dizildiler.

    O tarihten sonra ard arda önemli vakalar ortaya çıktı. Nitekim rejimin sokağa çıkma yasağı ilan etmesi, İranlı Müslümanlara karşı şiddeti arttırması, İmam Humeyni"nin Necef"ten Paris"e gitmesi devlet memurları ve işçilerin grev yapması, Kerman şehri büyük camii faciası, okul öğrencileri ve üniversite öğrencilerinin katledilmesi, Ezhari askeri hükümetinin kurulması o aylardaki önemli gelişmelerdi.

    Halkı asıp kesmek için askeri hükümetin başına geçen Ezhari basın, radyo ve televizyonda sıkı bir sansür politikası uyguladı. 61 günlük başbakanlığı döneminde gösterilerin yayılması artık Ezhari hükümetini yıldırdı. Ezhari hükümetinin iktidara geçmesinden 25 gün Muharrem ayı başladı. Muharremin ilk gecesinde İran halkı evlerinin çatı katına çıkıp ALLAHUEKBER ve LAİLAHEİLLALLAH sloganları atarak askeri hükümeti şaşkına çevirdi.

     O tarihten geceler evlerin çatı katından sloganlar atmanın yanı sıra sokak gösterileri de başladı ve çok sayıda gencin şehid olmasıyla sonuçlandı.

İmam Humeyni (ra) bir mesaj göndererek katliamları kınadı ve İran milletinin kıyamını Aşura kıyamına benzeterek şöyle dediNULL millet, birkaç yakınıyla büyük Aşura kıyamını oluşturan ve Emevi hanedanını ebediyen tarihe gömen tarihin büyük adamının takipçisi bir millettir.

    Yüce Allah"ın izniyle İmam Hüseyin (as)"ın takipçisi olan bu aziz millet dökülen kanıyla şeytan sülalesi sayılan Pehlevi sülalesini tarihin mezarlığına gömüp İslam bayrağını sadece ülke de değil ülkelerde dalgalandıracaktır.

    İmam Humeyni o dönemde Finanacial Times gazetesine verdiği demeçte şah rejimiyle mücadele programını açıklıyor.

    Muhabirin Muharrem ayında taraftarlarınıza ne tür tavsiyelerde bulunuyorsunuz? Programınız nedir? Sorusunun cevabında Muharrem konusunda dostlarıma talimat verip onların bu ayın merasimlerini daha görkemli bir şekilde düzenlemeleri ve hükümetten izinsiz olarak yapmalarını istedim hükümet engel olmak isterse sokaklarda meseleleri dile getirip kıyamı sürdürsünler.

    İmam Humeyni (ra) ayrıca Lüksembourg radyosunun sorusunun cevabında Muharrem ayının emperyalizme karşı mücadelelerdeki rolünü şöyle açıklıyorNULL Adaletin zumla, hakkın batıla karşı kıyam ettiği ve tarihte her zaman hakkın batıla galip geldiğinin ispatlandığı aydır. Bu yılın Muharrem ayında batıla karşı hak kıyamı güçlenecek. Umarım İran İslam inkılabı bu ayda son aşamalarını tamamlar. İmam Humeyni"nin tahmini ve dileği gerçekleşti. Milyonları bulan kalabalığın Aşura ve Tasua gününde Şah rejimine karşı gösterilere katılması şah rejiminin temellerini sarstı. Ayrıca Aşura gününde rejimin en önemli dayanağı sayılan Cavidan alayı olarak bilinen alay subaylarından bazıları Levizan kışlasının kantininde ateş açtılar. Böylece Şah rejimi artık ordunun içinden çökmeye başladı. Halk Tasua ve Aşura günlerinde sel olup akarak şah rejiminin kökünü kazdı. Şah rejiminin halka karşı kanlı saldırıları sürdü ve Aşura günündeki görkemli gösterinin ardından şahın İran"dan kaçmasıyla şahlık rejimi 11 Şubat 1979 tarihinde inanılmaz bir şekilde tamamen çöktü. Ve bir kez daha İran ve dünya halkı dini değerlerin zulüm ve istibdat"a karşı harika etkisine tanık oldu.

Musa Fakih-i Hakkani

KaynakNULL


Muharrem

Muharrem ayı ile ilgili sorular

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)