Ahmedinejad: İlahi Takvadan Sapma Güçlü Devletleri Zorba Bir Güce Dönüştürdü

    21/04/2007

    İslami İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, zorba güçlerin ilahi takvadan saptıkları için güçlerini kontrol edemediklerini söyledi.
    İktidara geldikten sonra ‘Bakanlar Kurulu' toplantısını eyaletlerde düzenleme geleneğini başlatan ve bunun için Fars Eyaleti'ne giden Ahmedinejad, bu eyaletteki ziyaretinin son gününde Firuzabad kentinde halka hitaben yaptığı konuşmada, zorba ve süper güçlerin, ellerindeki imkan ve gücü Salih ameller için kullanmamalarının temelinde bu ülkelerin, ilahi takvadan sapmış olmalarının bulunduğunu söyledi.
    Bugün dünyanın maddi gücü açısından önemli sayılan ülkelerin amel defterlerinin zulüm ve adaletsizlikle kabardığını belirten Ahmedinejad, uluslararası güçlerin zulüm yerine mazlum ve geri kalmış milletlere yardım etmelerinin aslında onların dünya toplumu karşısındaki konumlarını da kurtaracağını söyledi.
    İslami İran Cumhurbaşkanı, Firuzabad kendi ve Fars Eyaleti'ni, İran'ın İslam'dan önce ve İslam'dan sonraki medeniyetinin önemli temeli sayılan bölgelerden olduğunu hatırlattı.
Fars Bölgesi halkının geçmişine bakıldığında sürekli bağımsızlık için mücadele etmiş değerli bir millet olduğunun görüleceğini söyleyen İslami İran Cumhurbaşkanı, "Fars eyaleti milleti her zaman kültür medeniyetinin beşiği olmuştur" şeklinde konuştu.
İran'ın nükleer meselesine de temas eden Ahmedinejad, düşmanların İran'ı barışçı nükleer faaliyetlerine karşı çıkmalarının temelinde onların, İran halkının birlik ve beraberliği bozmak ve aynı zamanda bu aziz İslam ülkesinin ilerleme ve kalkınmasını önlemek olduğunu söyledi.
    "İran halkı ne saldırgandır ne de saldırıya göz yumar" diyen İran cumhurbaşkanı, İran milletinin görüşme yanlısı olduğunu fakat nükleer hakkı dahil her alanda hakkını sonuna kadar savunmaya kararlı olduğunu hatırlatarak, ‘İran halkı ve İslam İnkılabı nükleer hakkından zerre kadar geri adım atmayacaktır' dedi.
    İran cumhurbaşkanı, düşmanların İran'ın nükleer teknoloji dahil her alanda ilerlemesi önlemek için başta ambargo olmak üzere sayısız taktikler uyguladığını ama bunların hiç birinin neticeye kavuşmayacağını zira düşmanın bu şeytani emelleri ölçüsünde İran'ın da daha azimli bir şekilde ilerleme ve kalkınma alanında faaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi.