• Nombre de visites :
  • 419
  • 24/10/2007
  • Date :

Mezheplerin çokluğu, İslami medeniyetin zenginliğidir

    13/03/2007

Mezheplerin çokluğu, İslami medeniyetin zenginliğidir

      Mezheplerin çokluğu, İslami medeniyetin zenginliği olup müslümanlara şeriate uygun biçimde en iyi olanı seçme fırsatı verir ve tabi bu şartlarda İslam dininin öğretileri sayesinde müslümanların vahdeti ve aşırıya kaçmaktan sakınarak ılımlı bir yol izlemek ve müslümanların ortak çıkarları doğrultusunda hareket etmek gerekir.
     İslam dininin vahdet üzerine yaptığı derin vurguların yanısıra diğer semavi dinler de insanlık toplumunu vahdet ve birliği davet etmiş ve bu yolda İslam dünyası büyük çabalar sarfetmiştir.
      İslam dünyasının vahdeti dini bir ilke sayılır ve Kuran'ı Kerim de dinlerin çeşitliliğini dikkate alarak vahdete çağrı yapmıştır. İslam dini müslümanları kavgadan, yüz yüze gelmekten ve birbirini zayıf düşürmekten sakındırmış ve hepsini takribe davet etmiştir.
      Kimi uzmanlar ve din alimleri mezhepler arası ihtilafları gidermenin tek yolunun diyalog olduğunu ve şia sünni ihtilafı çıkarmanın düşmanın müslümanlar arasında tefrika atmaları için en önemli silah olduğunu vurguluyor.
     İnsanlar birlik oldukları sürece her türlü sorununu çözebilir. Buna göre İslam dünyasında da aynı sürece tanık olmaktayız ve ne zaman alimlerin ve düşünürlerin bir araya gelmesi için fırsat doğduysa sorunlar da çözümlenmiştir. Bu yüzden diyalogu İslam dünyasının sorunlarının çözümü için en iyi yöntem olduğunu söylenebilir ve bu gün bunun için gereken şartlar da oluşmuştur. Tabi diyalog sürecinde bir yandan cehaletlere ve radikalizme karşı çıkarken öbür yandan da düşman komplolarına dikkat etmek gerekir.
      Bu arada İslam dünyasının tüm alimleri ihtilafları önlemek ve vahdeti pekiştirmek ve şia sünni diyalogu için büyük çaba sarfettiği gözleniyor, çünkü ulemaya göre şia sünni takribi şer'i bir vecibedir ve İslami vahdeti pekiştirir. Bu mesele aynı zamanda İslami tealimin ihyası ve kardeşlik ruhunu geliştirmek ve böylece İslam dünyasının sorunlarına çözüm bulmak demektir. Bu yüzden şia ve sünni müslümanlar derin diyalogdan başka izleyecekleri yol yoktur. Tüm müslüman alimler fikir birliği içinde hareket ederek İslami vahdet için bir yol bulmalıdır. Kuran'ı Kerim'de de müslümanlara ilahi ipe sarılmaları ve tefrikadan uzak durmaları ve aralarındaki kardeşlik bağını güçlendirmeleri buyurulmaktadır.

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)