Haddad Adil: Filistin ve Irak Meselesi İslam Dünyasının Kanayan Yarası

    17/02/2007

    İslami İran Meclis Başkanı Gulamali Haddad Adil, Endonezya'ya yaptığı ziyarette, bu ülkenin İstişare Kurumu başkanı Hidayet Nur Vahid'le yaptığı görüşmede, Irak ve Filistin meselesinin İslam dünyasının kanayan yarası olduğunu söyledi.
    İslam dünyasında yeni bir sayfanın açıldığını söyleyen Haddad Adil, uluslararası süper güçlerin ve emperyalistlerin, İslam dünyasının bu uyanışından rahatsız olduklarını ve bundan dolayı İslam ülkeleri ve Müslümanlara yönelik baskı ve tehditlerini arttırdıklarını söyledi.
    İslam ülkelerinden İran'ın emperyalizme karşı verdiği mücadelede destek vermelerini isteyen İran meclis başkanı, İran'ın bugün zulme karşı mücadele verdiğini zira İran'ın bugün Filistin başta olmak üzere dünyanın dört bir yerinde zulme karşı mazlumların yanında yeraldığını açıkça gösterdiğini belirtti.
    İslami İran'ın barış amaçlı nükleer faaliyetlerine de temas eden İran meclis başkanı, bu konuda İran'a yönelik yapılan baskı ve tehditlerin asıl sebebinin İslam düşmanlarının İran'ın ilerleme ve kalkınmasını önlemenin bulunduğunu söyledi.
    Haddad Adil, Amerika'nın İran'ı, Irak'ın içişlerine karıştığı yönündeki iddialarının da asılsız olduğunu belirterek, ABD, Irak'taki siyasetlerinin yenilgisinin faturasını İran'a çıkarmak istiyor dedi.
    Haddad Adil, İran'ın Irak'ın bütünlüğü ve hakimiyetinin korunmasından yana olduğunu söyleyerek Irak'ın güvenliğinin İran'ın güvenliği olarak gördüklerini söyledi.
Sözkonusu görüşmede Endonezya İstişare Kurumu başkanı Nur Vahid de, İran'ın barış amaçlı nükleer faaliyetlerini desteklediklerini belirterek, Batılı ülkeler nükleer konuda iki yüzlü siyaset izliyorlar bunun en basit örneği, nükleer çalışmaları tamamen Uluslar arası atom enerjisi kurumu İran'a yönelik baskı uygulanırken, askeri amaçlı nükleer çalışmalarının denetlenmesine izin vermeyen İsrail'e karşı Batılı ülkelerin tutumudur dedi.
    Nur Vahid, açıklamasında ayrıca Amerika ve İsrail'in bölgedeki siyasetlerini gerçekleştirme doğrultusunda Şii ve Sünni Müslümanlar arasında ihtilaflar çıkarmaya çalıştığını ve bunun için de bölgedeki yerli işbirlikçilerini terör ve benzeri eylemler konusunda kışkırttıklarına dikkat çekti.