Peygamberlerin Masumiyeti
Peygamberlerin en önemli sıfatlarından bir diğeri de masumiyet sıfatıdır. Peygamberlerin masum olup olmadıkları ve masumiyetin sınırları konusunda İslam ümmeti arasında çeşitli görüşler ortaya çıkmıştır.
Biz Ehl-i Beyt dostlarının Ehl-i Beyt öğretilerinden elde ettiğimiz inancımız şudur ki; peygamberler hayatlarının başlangıcından sonuna kadar her türlü günah ve hata işlemekten masumdurlar.
Biz burada konuyu tafsilatlı olarak ele alıp inceleme imkanına sahip değiliz. Ancak özet niteliğinde de olsa bu hususa işaret etmeden de geçemeyiz.
Masumiyet konusunda iki alanda ihtilaf olmuştur:
1- Masumiyet kapsamına girmesi gereken konular hususunda
2- Masumiyetin şart olduğu zaman hususunda
Masumiyetin kapsamına girmesi gereken konular kendi aralarında dört bölüme ayrılmaktadırlar:
1- İnanca ait konular; Havariç"ten bir fırka olan Ezarika grubu hariç, bütün İslam ümmeti peygamberlerin inanç bakımından, hem peygamberliğe seçilmelerinden önce, hem de sonra masum olmaları gerektiği hususunda ittifak etmişlerdir.
Ancak Havaric"in Ezarika grubu peygamberlerin günah işlemelerini tecviz ediyorlar. Onlara göre, günah işlemek kafirlik sayıldığından, onların peygamberlerin kafir olmalarına cevaz vermeleri gerekir. Hatta onların; Allah Teala"nın, peygamber olduktan sonra kafir olacağını bildiği bir kimseyi peygamber kılması caizdir dedikleri nakledilmektedir.
2- Tebliğ konusu; bütün İslam ümmeti, hatta bütün diğer din mensupları bile, peygamberlerin tebliğ etmekle mükellef oldukları konularda, kasten veya sehven yalan konuşmak veya aldıkları mesajı tahrif etmekten masum olduklarında ittifak etmişlerdir. Bu konuda farklı görüş ortaya koyan sadece Kadı Ebu Bekir"dir. O, peygamberlerin sehven veya dil sürçmesi sonucu bu konuda hataya düşebileceklerini ileri sürmüştür.
3- Hüküm ve fetva vermek konusu; Ehl-i Sünnet"ten azınlık bir grup hariç, bütün İslam ümmeti peygamberlerin bu konuda da, ister kasten, ister sehven olsun masum oldukları görüşünü benimsemişlerdir.
4- Peygamberlerin fiil ve davranışları konusu; İslam ümmeti bu konuda muhtelif görüşler ortaya atmışlardır:
a) Biz Ehl-i Beyt dostlarının görüşü: Biz Ehl-i Beyt dostları, ister büyük, ister küçük peygamberlerin, her türlü günahtan masum olduklarına inanıyoruz. Biz Ehl-i Beyt dostları, peygamberlerin ne kasten, ne de sehven, ne unutkanlık, ne de te"vilde hata etme veya Allah Teala"nın te"vilde yanıltması sonucu küçük veya büyük bir günah işleyeceğine inanmıyoruz. Bütün Ehl-i Beyt uleması bu konuda ittifak etmişlerdir. Sadece Şeyh Saduk ve hocası Muhammed bin Hasan bin Velid peygamberlerin sehven değil de, Allah"ın yanıltması sonucu hata yapmalarını caiz görmüşlerdir.
b) Ehl-i Sünnet"ten Mutezile mezhebine ait görüş: Bu görüşe göre, peygamberler büyük günah işlemekten masumdurlar. Küçük günahlara gelince, bir lokma ekmek veya bir buğday tanesi çalmak gibi, aşağılık karakteri ifade edip, halkın nefretine beis olan günahlar dışındaki küçük günahları kasten işleyebilirler. Mutezile mezhebinin genelinde bu görüş hakimdir.
c) Peygamberler kasten ne büyük ne de küçük günahlar işlemezler. Ancak sehven veya te"vil hatası olarak her iki çeşit günahı da işleyebilirler. Bu görüş Ebu Ali Cübai"nin görüşüdür.
d) Peygamberler kasten veya te"vil hatası olarak ne büyük ne de küçük günah işlemezler. Ancak onlar sehven veya unutkanlık eseri her iki türden günaha da düşebilirler. Fakat, peygamberler kendi ümmetlerinin muaf olduğu bu tür günahlardan muaf olmayıp sorumludurlar. Zira, onların ilim ve marifeti kamil, dereceleri yüksek ve korunma güçleri daha fazladır. Dolayısıyla daha fazla dikkatli olmaları gerekirdi. Bunu yapmadıkları için, bu gibi günahlardan bile sorumlu olup ceza görürler. Bu görüşü Nezzam ve Cafer bin Mübeşşir ile onlara tabi olanlar ortaya atmışlardır.
e) Peygamberlerin kasten ve sehven büyük ve küçük günah işlemeleri mümkündür. Bu görüşü Haşviye mezhebine mensup kişilerle Ehl-i Sünnet"ten Ehl-i Hadis olanlarının çoğunluğu benimsemiştir.
f) Peygamberler te"vilde hata etmek suretiyle günah işleyebilirler. Bu görüşü Hanbeli mezhebi savunmaktadır.
g) Ehl-i Sünnet"in çoğunluğunu teşkil eden Eşaire mezhebinin görüşü; bu görüşe göre, peygamberler kasten ne büyük, ne de küçük günah işlemezler. Ancak sehven işleyebilirler. ("Erbain" kitabında yazılı olduğuna göre) Veya peygamberler büyük günahları, ne kasten, ne de sehven işlemezler, ama küçük günahları sehven işleyebilirler [1]
İkinci konu olan masumiyetin gerektiği zaman hususuna gelince; İslam ümmeti içerisinde üç görüş ortaya çıkmıştır:
a) Biz Ehl-i Beyt dostlarının görüşü; bu görüşe göre peygamberler, doğuştan vefat edinceye kadar her türlü günah ve hatadan masumdurlar.
b) Mutezile mezhebi mensuplarının görüşü; bu görüşe göre peygamberler, buluğ çağına erdikten sonra peygamber olmasalar bile, inanç ve büyük günah işlemek açısından masumdurlar.
c) Ehl-i Sünnet"in Eşaire mezhebine mensup olanlarının çoğunluğunun görüşü; bu görüşe göre peygamberler, peygamber olduktan sonra günah işlemekten masumdurlar. Fakat peygamber olmadan önce günah işleyebilirler. Fahri Razı, Ebu Hüzeyl ve Mutezile mezhebinden Ebu Ali Cübai de bu görüşü savunanlar arasındadır. [2]
--------------------------------------------------------------------
[1] Bihar-ül Envar: c. 11 s. 89 ve Şerh-ül Makasid c. 5 s. 49/50
[2] Bihar-ül Envar: c. 11 s. 89 ve Şerh-ül Makasid c. 5 s. 49/50