Allah"ın Varlığı-2
Kevn (Var Olma) ve Mekân
Varoluşu için "nasıllık" söz konusu değildir. Nerede oluş O'nun için yoktur, sınırı söz konusu değildir. Kendisine benzeyen bir şeyle tanınmaz. Uzun süre kalmaktan dolayı yaşlanmaz. Hiçbir şeyden korkmaz. Aksine bütün varlıklar Onun korkusundan titrerler. Sonradan olma bir hayatı olmaksızın diriydi. Vasfedilir bir oluşu, sınırlandırılabilir "bir nasıl" oluşu ve kavranabilir "bir nerede" oluşu veya bir şeye komşu olabilir "bir mekânı" yoktur. Bilâkis O, diridir, tanınandır, hükümrandır, daima güç ve egemenlik sahibidir. Dilediğini, dilediği zaman dileyişiyle yarattı. Sınırlandırılamaz, parçalanamaz, yok edilemez. Keyfiyetsizlikti, mekânsız son olacaktır. "O'nun yüzü hariç, her şey helak olacaktır." (Kasas, 88)
"Yaratma ve emir yetkisi O'nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah münezzehtir." (Araf, 54)
Yazıklar olsun sana, ey soru soran adam! Benim Rabbimi, zihinler kapsayamazlar. Şüpheler Onu, rububiyyet makamından indiremezler, şaşırmaz, hiçbir şey Ona yaklaşamaz, komşu olamaz, Olaylar Ona musallat olamazlar, hiçbir şeyden dolayı sorumlu tutulamaz, hiçbir şeyden dolayı pişmanlık duymaz. "Uyumaz.." (Bakara, 255)
"Göklerde, yerde, ikisinin arasında ve yerin altında bulunan her şey Onundur." (Taha, 6)»
* Ahmed b. Muhammed b. Halid, babasından, merfu olarak şöyle rivayet etmiştir: Yahudiler, Re’sul Calut'un etrafında toplandılar ve dediler ki: "Bu adam (Ali aleyhisselâm) âlim birisidir. Bizi ona götür, ona bazı sorular soralım."
Toplanıp Emir'ül-Mü'minin'in bulunduğu yere geldiler. Onlara Emir'ül mü'minin'in evde olduğunu söylediler. Onlar da Ali (aleyhisselâm) evden çıkıncaya kadar beklediler. Re’sul Calut ona dedi ki: Sana bazı sorular sormak için geldik.
Dedi ki: «İstediğini sor Ey Yahudi!»
Dedi ki: Senin Rabbinin ne zamandan beri var olduğunu sormak istiyorum?
Buyurdu ki: «Allah meydana gelmiş olmaksızın vardı. Keyfiyetsiz vardı. Daima kemmiyetsiz ve keyfiyetsiz vardır. Onun öncesi olmaksızın vardı. O önceden önce, öncesiz, sonsuz, nihayetsiz vardı. Nihayetler Onda son bulur. O her sonun sonudur.»
Re'sul Calut dedi ki: Gidelim! Bu adam söylendiğinden daha bilgiliymiş!
* Ebu'l-Hasan el-Mevsilî, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöyle rivayet etmiştir:
Yahudi bilginlerden biri Emir'ül-Mü'minin (Ali aleyhisselâm)’ın yanına geldi ve dedi ki: Ey Mü'minlerin Emiri! "Rabbin ne zaman var oldu?"
Dedi ki: «Anan sensiz kalasıca! Ne zaman olmadı ki, ne zaman var oldu? Diye sorulsun? Benim Rabbim, önceden önce, öncesiz vardı, sonradan sonra, sonrasız vardır. Sonluğunun sonu, sınırı yoktur. Sonlar O'nda son bulur. O, her şeyin sonudur.»
ALLAH'I ZİKRETMEK Tevhid - Allah Teala'nın Varlığı
MÜSTAĞNİ ALLAH
EZELÎ VE EBEDÎ İLİM
SADECE ALLAH'A KULLUK