İMAM HÜSEYİN (A.S)-İN KERBELA MACERASINA YENIDEN BAKALIM(3)

imam hüseyin (a.s)-in kerbela macerasina yeniden bakalim

Hüseyin (a.s) Ve Velid'in Görüşmesi

Hüseyin (a.s) eshabı kapıda beklediyi halde içeri girdi ve ona emîrlik unvanıyla hitap ederek selâm verdi. Mervan da Velid'in yanında oturmuştu. (Daha önce zikrettiğimiz gibi Mervan daha önceden Velid'in yanında idi.)

Hüseyin (a.s) Muaviye'nin ölümünden haberi olmayan birisi gibi davranarak şöyle buyurdu: "(İkiniz arasındaki) bu ilişki ayrılıktan daha hayırlıdır. Allah sizin aranızı düzeltsin." İkisi de bu söz karşısında Hüseyin'e (a.s) hiçbir cevap vermediler.

Hüseyin (a.s) öne doğru ilerledi ve oturdu. Daha sonra Velid mektubu okuyarak ona Muaviye'nin ölüm haberini verdi, ardından Yerzid'e biat etmesini istedi. İmam Hüseyin (a.s) ise şöyle buyurdu:

"İnna lillah ve inna ileyhi raciun... Benden biat etmeyi isteme¬niz karşılığında ise şunu söylemem gerekir: Benim gibi birisi giz¬lide biat etmez. Zannedersem siz de insanların içerisinde aleni bir şekilde biat etmediğim sürece, gizliden biat etmemle yetinmezsiniz, değil mi?"

Velid: "Evet." dedi. İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdu: "Öyleyse insanları biat etmeye davet ettiğinde bizi de onlarla birlikte davet et ki bu iş bir defada tamamlanmış olsun.

Velid İmam Hüseyin (a.s) ile yapılacak bu işin güzellikle olup bitmesini istiyordu. Bu yüzden İmam'a (a.s) şöyle dedi: "Seni Allah'a ısmarladım. Dön. Daha sonra insanlarla birlikte yanımıza gelirsin."

Mervan ise Velid'e şöyle dedi: "Allah'a andolsun ki, eğer o şimdi senin yanından ayrılırsa artık asla biat etmeyecek ve sen de her iki taraf birçok ölü vermedikçe ona bir daha asla ulaşamayacaksın. O nedenle bu adamı hapset ve biat etme¬dikçe yanından ayrılmasına izin verme ya da boynunu vur." Bu sırada İmam Hüseyin (a.s) Mervan'a saldırarak şöyle buyurdu:

"Ey Zerka'nın oğlu!  Sen mi beni öldüreceksin yoksa o mu? Vallahi, yalan söyledin ve günah işledin."

İmam Hüseyin (a.s) daha sonra hükümet konağından dı¬şarı çıkıp dostlarıyla birlikte evine gitti.

İmam Hüseyin (a.s) Medine Mescidi'nde

Velid ve adamları İmam Hüseyin'i (a.s) bırakıp ertesi güne kadar Abdullah b. Zübeyir'i aradılar.

Daha sonra Velid adamlarını ikinci gün (yani recep ayı¬nın yirmi sekizinci günü) akşama doğru İmam Hüseyin'in (a.s) peşine yolladı. İmam (a.s) onlara şöyle buyurdu: "Sabaha kadar sabredin, bakalım ne oluyor." Onlar o gece (yirmi sekiz recebi yirmi dokuz recebe bağlayan gece) İmam Hüseyin'e (a.s) dokunmayıp ısrarcı olmaldılar.1

İmam Hüseyin (a.s) sabah olunca, iki kişiye yaslanarak evinden çıkıp Medine Mescidi'ne doğru hareket etti. Nitekim Ebu Said el-Makburî şöyle diyor:

"Hüseyin'i (a.s) Medine Mescidi'nde yürürken gördüm. Bazen buna, bazen de diğerine yaslanıyor ve Yezid b. Mufer- reğ el-Himyerî'nin şu şiirini örnek veriyordu:

Ben zulümden kaçmak için ölüme çağıran günü arzu etmiyorum

Ve insanların içinde Yezid'in adına çağrılmak istemiyorum

Öyle bir gün ki ben korkudan dolayı zulüm göreyim Ama arzular hayatta kalmam için beni gözetliyor.

Ebu Said şöyle diyor: "Kendi kendime şöyle dedim: Allah'a andolsun ki, Hüseyin (a.s) sebepsiz bu şiiri örnek vermiyor. O bu şiirle bir şeyleri anlatmaya çalışıyor."

"Hüseyin (a.s) Medine'de ancak iki gün kaldı. Sonra onun Mekke'ye doğru yola çıktığı haberi bana ulaştı."


İMAM HÜSEYİN (A.S)-İN KERBELA MACERASINA YENIDEN BAKALIM(2)

İMAM HÜSEYİN (A.S)-İN KERBELA MACERASI 1

İmam Hüseyinin (a.s) Şahadeti ve Ricati

İmam Hüseyin’in (a.s) Kıyamının Nedeni

Muaviye döneminde İmam Hüseyin’in (a.s)-2