Deli olan bir adamın, kendine gelip iyileşince, delilik zamanında tutmadığı oruçları kaza etmesi farz değildir. |
Kâfir birisi Müslüman olursa, kâfirlik döneminin oruçlarını kaza etmesi gerekmez. Ancak Müslüman olan birisi kâfir olur ve sonra yeniden Müslüman olursa, kâfirlik döneminde tutmadığı oruçların kazasını yerine getirmelidir. |
Tedavi amacıyla yediği bir şeyin etkisi sonucu sarhoş olsa bile, sarhoşluk nedeniyle tutmadığı oruçları kaza etmesi gerekir. Hatta bir kimse, oruca niyet ettikten sonra sarhoş olur ve sarhoşluk hâlinde kendine gelip iyileşinceye kadar da oruca aykırı olan bir iş yapmazsa, farz ihtiyat gereği o günün orucunu tamamlamalı ve sonradan da kaza etmelidir. |
Mazeretli olduğu için birkaç gün ramazan orucunu tutmayan kimse, sonradan özrünün ne zaman bertaraf olduğunda şüpheye düşerse, orucunu tutmadığı günler hususunda ihtimal verdiği en az miktarı kaza edebilir. Meselâ, ramazandan önce yolculuğa çıkan bir kimse, ra-mazanın beşinci veya altıncı gününün hangisinde yolculuktan döndü-ğünü bilmezse, beş günü kaza etmekle yetinebilir. Yine özrünün ne za-man ortaya çıktığını bilmeyen kimse de sayı bakımından ihtimal verdi-ği en az miktarı kaza edebilir. Meselâ, ramazan ayının sonlarında yol-culuğa çıkan ve ramazandan sonra dönen kimse, ramazanın yirmi be-şinde mi yoksa yirmi altısında mı yolculuğa başladığından şüphe eder-se, şüphesinin az tarafını yani [yirmi altısından hesaplayarak] beş günü kaza edebilir. |
Birkaç ramazandan orucu kazaya kalan kimse, bunlardan hangisini önce isterse tutabilir; sakıncası yoktur. Ancak, eğer son ramazanın kazası için vakit dar olursa, meselâ, son ramazandan beş gün orucu kazaya kalmış olur ve sonraki ramazana da beş gün kalmış olursa, önce son ramazanın kazasını tutmalıdır. |
Birkaç ramazandan orucu kazaya kalan kimse, niyet ederken tuttuğu orucun hangi ramazanın kazasına ait olduğunu belirtmezse, ilk ramazanın kazası olarak sayılır. |
Ramazan orucunun kazasını tutmakta olan kimse, kaza etmek için vakti dar olmazsa, öğleden önce orucunu bozabilir. |
Ramazan orucunu kaza etmeden ölen kimsenin adına oruç tutan kimse, farz ihtiyat gereği orucu öğleden sonra bozmamalıdır. |
Hastalık, hayız veya nifas nedeniyle ramazan orucunu tutmayan ve ramazan ayı çıkmadan ölen kimsenin adına, bu oruçların kaza edilmesi gerekmese de kaza edilmesi müstehaptır. |
Ramazan ayında hastalanıp, oruç tutamayan kimsenin hastalığı sonraki ramazana kadar devam ederse, üzerine kaza gerekmez; ama her bir güne karşılık fidye (yani yaklaşık 750 gr. olan) bir müd buğday veya arpa gibi yiyecek maddelerinden fakire vermesi gerekir. Fakat orucu tutmamasının sebebi, yolculuk gibi başka bir özürden ötürü olur ve bu özrü de gelecek ramazana kadar devam ederse, tutmadığı oruçları sonradan kaza etmeli ve müstehap ihtiyat gereği de her bir gü-ne karşılık yaklaşık 750 gr. ağırlığında olan yiyecek maddesi fakire vermelidir. |