Fatiha ve sure ya da tesbihat okunurken, elinde olmayarak vücudun sükûneti bozulacak kadar hareket edilirse, müstehap ihtiyat gereği vücut istikrar bulduktan sonra hareket hâlinde okunan şeyler tekrar okunmalıdır. |
Namazda iken ayakta durmaktan âciz kalan kimse, oturmalıdır. Oturmaktan da âciz kalırsa, yatması gerekir. Fakat vücut istikrar buluncaya kadar bir şey okunmamalıdır. |
İnsan ayakta kılmaya gücü yettiği müddetçe, oturarak namaz kılamaz. Meselâ, ayakta durduğu zaman vücudu hareket ediyorsa veya bir şeye yaslanmak zorunda kalıyorsa yahut vücudunu biraz eğmek zorundaysa, mümkün olduğu şekilde ayakta durup namazını kılmalıdır. Hiç bir şekilde, ayakta duramazsa, dümdüz oturup öylece namazını kılmalıdır. |
Oturarak namaz kılabilen kimse, yatarak namaz kılamaz. Eğer düzgün şekilde oturamazsa, gücü yettiği şekilde oturmalıdır. Eğer hiç bir şekilde oturamazsa "kıble ahkâmı”nda açıklandığı gibi, bedenin ön tarafı kıbleye gelecek şekilde sağ yanı üzerine uzanmalıdır. Farz ihtiyata göre, sağ yanı üzerin uzanabiliyorsa sol yanı üzerine uzanmamalıdır. Eğer bu da mümkün değilse, sol yanı üzerine, o da mümkün olmazsa, ayaklarının altı kıbleye gelecek şekilde sırt üstü yatmalıdır. |
Oturarak namaz kılan bir kimse, Fatiha ve sureyi okuduktan sonra kalkıp rükûyu ayakta yerine getirebiliyorsa kalkmalı ve kalktıktan sonra rükûya gitmelidir. Eğer bunu yapamıyorsa, rükûyu da oturarak yapmalıdır. |
Yatarak namaz kılan bir kimse, namaz arasında oturmaya gücü yeterse, gücü yettiği miktarı oturarak kılması gerekir. Aynı şekilde ayakta durmaya gücü yeterse, gücü yettiği kadarını ayakta kılmalıdır. Fakat, vücudu istikrar bulmadan, vacip zikirleri okumamalıdır. Sadece az bir miktar durabileceğini biliyorsa, bunu rukûya bitişik kıyamı yerine getirmek için yapmalıdır. |
Oturarak namaz kılan bir kimse, namaz arasında kalkmaya gücü yeterse, gücü yettiği miktarı ayakta kılmalıdır. Fakat vücudu istikrar bulmadıkça, vacip zikirleri okumamalıdır. Ama az bir miktar ayakta durabileceğini bilirse, rükûya bitişik kıyamı yapmak için kullanmalıdır. |
Ayakta namaz kılabilecek durumda olan bir kimse, ayakta durunca hastalanacağından ya da bir zarara uğrayacağından korkarsa, oturarak namaz kılabilir. Eğer bu korku oturma hususunda da olursa, yatarak namaz kılabilir. |
İnsan, vaktin sonuna doğru namazı ayakta kılmaya gücü yeteceğinden ümidini kesmediği halde, vaktin evvelinde namazını kılar; daha sonra vaktin sonunda ayakta durarak namaz kılabilecek güce sahip olursa, yeniden ayakta namazını kılmalıdır. Ama ümidini keserek namazı vaktin başında kılmışsa, sonradan ayakta kılabilecek güce sahip olsa da namazı iade etmesine gerek yoktur. |
Ayakta durulduğu zaman vücudu dik tutmak, omuzları aşağı bırakmak, elleri budlar üzerine koymak, parmakları birbirine bitiştirmek, secde yerine bakmak, vücut ağırlığını her iki ayak üzerine eşit şekilde bırakmak, huzu ve huşu içinde olmak, ayakları bir hizada tutmak, erkeğin ayaklarını üç açık parmaktan bir karışa kadar açması, kadın ise ayaklarını birbirine bitiştirmesi müstehaptır. |