Son zamanlarda bazı ülkelerde yaygın olan fabrikalar ve ma-kineler aracılığıyla kesilen koyun ve diğer hayvanlar, haram ve necistir; bunlar leş hükmünü taşır; alım ve satımı caiz değildir. Satıcı bunla-rın karşılığında müşteriden aldığı ücrete zâmindir. Elektrik düğmesini Müslümanın basmış olması, besmele çekmesi, kıbleye doğru olması ve hayvanı boğazından kesip kesmemesi hiçbir şeyi değiştirmez. Bu gibi şeylerin gözetilmemesi durumunda ise, hüküm apaçıktır. Ancak, Müslümanların pazarında satılan ve şer'î usûllere göre kesilme ihtimali verilen etler helâldir ve alım satımı caizdir. |
Kâfir ülkelerden getirilen et ve tavuklar, şer'î usûller gözetilerek kesildiği sabit olmadıkça necis, haram ve leş hükmünü taşırlar. |
Radyo ve televizyonla ilgili olarak aklın sakıncasız gördüğü birtakım yararlanmalar ve yine İslâm açısından haram olan bir takım yararlanmalar söz konusudur. Bunlardan helâl yönde yararlanmak ca-izdir. Örneğin radyodan vaaz, haber yayınlamak, televizyondan doğru eğitim ve öğretim amaçlı helâl şeyleri, eşya ve aletleri, deniz ve karada olan yaratılışın şaşırtıcı sırlarını göstermek gibi helâl olan yollarda yararlanmak caizdir. Ama musiki ve şarkı gibi haram şeyler, münkerlerin yay-gınlaştırılması örneğin İslâm'a aykırı yasaları yayınlamak, zalim ve hain kimseleri methetmek, batılı yaymak, toplumun ahlâki yapısını bozan ve itikatlarını sarsan şeylerin yayınlanması haram ve günahtır. |
Bu aletlerin haram yönde kullanılmasının yaygınlaştığı, revaç kazandığı, onların helâl yolda kullanılabilmesinin neredeyse mümkün olmadığı ve bu amacı taşımadığı yerlerde, alım satımlarına izin vermiyorum; ancak asla gayri meşru yararlanmalarda bulunmayan ve diğerlerine de bu hususta izin vermeyen kimseler için sakıncası yoktur. |
Faizli borç almak veya faizli borç vermek isteyen kimsenin, bazı ilmihâl kitaplarında söz konusu edilen faizden kaçış yollarına başvurarak faizden sözde kaçış yolu araması caiz değildir; almış olduğu fazlalık ona helâl olmaz. Kısacası, borçla ilgili faiz hiçbir şekilde helâl değildir. |
Faiz üzere anlaşılan borç, sahihtir; ancak koşulan şart batıldır. Koşulan faiz şartı, batıl olmanın yanı sıra haramdır da. |
Faizsiz borç vermeyen bankadan veya başka yerlerden borç almak isteyen kimsenin sadece borcun aslını kabul etmesi ve koşulan şartı kalben ve ciddi olarak kabul etmemesi caizdir. Bu durumda gerçek ve ciddi bir irade olmaksızın şartı kabul etmeyi belirterek zahirî bir anlaşmanın gerçekleşmesi haram değildir. O hâlde, asıl borç sahihtir, koşulan şart batıldır ve bu hususta haram bir işin yapılması da söz konusu değildir. |
Banka veya başka yere yatırılan paraya verilen faizin, herhangi bir şart koşulması söz konusu olmasa bile, alınması caiz değildir. Ancak, borç alanın karşılıksız olarak bir şey vermesi haram değildir ve onun almak da caizdir. |
Mislî bir şeyin kendi misli karşılığında satışında, fiyatlar farklılık arz eder ve bu tür muameleden -fazlalıktan değil- kaçınmak istenirse, faizden kaçış yollarına başvurmak caizdir. Örneğin, bir kilo kaliteli buğday iki kilo adi buğday kadar değer taşır ve bir kilo kaliteli buğday verilip karşılığında iki kilo adi buğday alınmak istenirse, bu durumda mislî şeyin kendi misline satışından kaçınmak amacıyla farklı bir şey eklenerek muamelenin yapılması caizdir. |
Mislî şeyin kendi misli ile değiş tokuş yapılması ve hile yapılarak faiz alınması caiz değildir. Örneğin, iki tonun yarısı değerinde solan bir ton buğday verip altı ay sonra iki ton almak faiz kapsamına girer ve bir şeyi eklemekle bu muamele sahih olmaz. Yapılan muamele haram olmanın yanı sıra, batıl muamelenin bir örneğidir de. Bu muamele, faizli borca benzemez ki borç sahih, muamele ise batıl olsun. Burada muamele temelden batıldır. |