Kadınların [gelişi güzel] her çocuğa süt vermesini önlemek müstehaptır. Zira kimlere süt verdiğinin unutulması mümkündür ve bu nedenle de sonraları mahrem olan iki kişinin birbirleriyle evlenme ihtimali vardır. |
Süt emme vasıtasıyla birbirlerine akraba olan kimselerin bir-birlerine karşı hürmetli ve saygılı davranmaları müstehaptır. Fakat bunlar birbirlerinden miras alamazlar. Nitekim kendi akrabalarıyla olan akrabalık hakkı da, bunların arasında söz konusu değildir. |
Mümkün olduğu taktirde, çocuğa tam iki yıl süt vermek müstehaptır. |
Eğer kadın süt verdiğinden dolayı kocasının hakkını zayi et-miyorsa, kocasının izni olmaksızın başka birinin çocuğuna süt verebilir. Ama bir çocuğa süt vermek, kadının kendi kocasına haram olmasına neden olacaksa, o çocuğa süt vermesi câiz değildir. Meselâ kocası, süt emen bir kızı kendine nikâhlamış olursa, kadın o çocuğa süt vermemelidir. Çünkü o çocuğu emzirdiği takdirde, kadın kocasının kayın validesi sayılır ve bu nedenle de kocasına haram olur. |
Eğer bir kimse, kardeşinin hanımı (=yengesi) ile mahrem olmak isterse, süt emen bir kız çocuğunu müt'a nikâhıyla örneğin, iki günlüğüne kendisine nikâhlamalı ve bu iki gün içinde 2474. hükümde açıklanan şartlara riayet ederek süt emzirmesi için yengesine vermelidir. |
Evlilik akdi okunmadan önce erkek, kadının kendi sütkardeşi ve dolayısıyla da kendisine haram olduğunu meselâ, annesinin sütünü emdiğini söyler ve onun bu sözünü tasdik etmek de mümkün olursa, o kadınla evlenemez. Şayet nikâh akdinden sonra söyler ve kadın da onun sözlerini kabul ederse, nikâh batıl olur. Bu durumda eğer erkek onunla cinsel ilişki kurmamışsa, kadına mihrini ödemesi gerekmez. Hatta onunla ilişkide bulunur ve kadın o anda erkeğe haram olduğunu biliyorduysa, yine de erkeğin üzerine mihr farz değildir. Ama eğer kadın o adama haram olduğunu ilişkiden sonra bilirse, erkek benzeri kadınlara verilen mihr miktarını o kadına vermelidir. |
Evlilik akdi okunmadan önce kadın, erkeğin süt emmek suretiyle kendisine haram olduğunu söyler ve onu tasdik etmek de mümkün olursa, o erkekle evlenemez. Eğer nikâhtan sonra söylerse, önceki hükümde açıklandığı şekliyle erkeğin nikâhtan sonra o kadının kendisine haram olduğunu söylemesi gibidir. |
Mahrem olmaya sebep teşkil eden süt verme, iki yolla sabit olur: 1) İnsanın, sözlerine yakin edeceği bir grubun haber vermesiyle. 2) İki adil erkeğin veya dört adil kadının şahitliğiyle. Ancak bunlar, sözlerinde süt vermenin şartlarına da değinmelidirler. Meselâ, "Biz filan çocuğun filan kadının göğsünden yirmi dört saat süt emdiğini ve bu arada başka bir şey yemediğini gördük." şeklinde söylemelidirler. Ayrıca 2474. hükümde belirtilen şartları da açıklamalıdırlar. Ama eğer şartları bildikleri belli olur, bu konuda da görüşleri farklı olmaz, erkek ve kadınla da görüşleri çelişmezse, şartları açıklamaları gerekmez. |
Eğer çocuğun, mahrem olmaya sebep olacak kadar süt emip emmediğinden şüphe edilir veya o miktar süt emdiği zannedilirse, çocuk hiç kimseye mahrem olmaz. Ama yine de en iyisi ihtiyat etmektir. [Yani, süt emme sonucu mahrem olanlar, onunla evlenmemeli ve de ona kendi mahremleri gibi bakmamalıdırlar.] |