• Nombre de visites :
  • 1634
  • 16/5/2009
  • Date :

Alimlerin Konumu (4)

alim

Hüseyin Beheştî  

  Âlimin bir diğer ve en kapsayıcı konumu ise rehberliktir. Âlim İslam’da Hz. Resul(s.a.a) ve Masum İmamlardan(a.s) sonra topluma rehberlik eden olarak belirtilmiştir. Öyle ki Hz. Resul(s.a.a) âlimler hakkında şöyle buyurmuştur:

‘Ümmetimin âlimleri Ben-i İsrail’in peygamberlerinden evladır’.

   Bu hadis-i şerif bile tek başına âlimlerin İslam toplumundaki konumunu apaçık ortaya sermeye yeter de artar bile. Ancak biz birkaç açıklama daha yapıp İmam Ali’nin(a.s) âlimler üzerine söyledikleri sözlere bakacağız. Böylece âlimleri İmam’ın(a.s) tabirleriyle bir kez daha konumlandıracak ve bu bahsi kapatacağız.

  Âlimin İslam toplumundaki en kapsayıcı özelliği rehberliktir. Yani toplumun her yönden önderi olma görevidir. Bir İslam toplumunda bu görev kesinlikle başkasına ait değildir. Bir siyasetçinin siyaset yapması, bir İslam âliminin ise yalnız minbere çıkıp hutbe okuması söz konusu değildir. Çünkü İslam’da günlük hayata dair hiçbir olgu birbirinden ayrılamaz. Bu bir tür organizmacı/bütüncü/holistik yaklaşımdır. Âlimin rehberlik konumu da tam olarak bu yaklaşımın ürünüdür. İslam Allah’ı toplumun tüm kademelerinde ve her alanında var olan etken bir özne olarak gördüğü için, Allah kanunlarının da her alana yetecek kadar geniş olduğuna inanır. Elbette ki gerçek böyledir. Bu kanunların uygulayıcısı olarak da gerçek bir âlimin rehberlik görevini üstlenmesi gerekmektedir. Hz. Resul(s.a.a) döneminde bizzat kendisi üstlenmiştir bu görevi. Ve daha sonra da bu görevi Masum İmamlar(a.s) üstlenmişlerdir.

  İmam’ın(a.f) gaybet döneminde de topluma rehberlik etme görevi gerçek âlimlere düşmüş ve onlar da bu görevi üstlenmişlerdir.

Zaten bu olmazsa olmaz bir kuraldır çünkü toplumun Hz. Ali’nin(a.s) deyimiyle her zaman ‘iyi ya da kötü bir rehbere ihtiyacı vardır’.

 İslam da iyi bir rehberden yana olduğu için Allah ile yakınlık makamında olan gerçek bir âlimin rehberliğini öğütlemiştir.

  Buraya kadar bizler gözlemlerimizle âlimi toplum içerisinde konumladık. Şimdi ise ilim şehrinin kapısı Hz. Ali’nin(a.s) âlimleri konumlamasına bakalım ve böylece sac-ayaklarımızı sağlamlaştırıp sorunların çözümüne varalım.

Hz. Ali’nin(a.s) Konumlaması’

  İmam Ali(a.s) Nehc’ül Belaga’da birçok yerde âlimlerden bahseder. Bu bahislerde onları öylesine övmekte, toplum içinde öylesine ayrıcalıklı kılmakta(1) ki gerçekten âlimlerin İslam toplumunun gerçek önderleri oldukları ortaya çıkmaktadır. Yine Nehc’ül Belaga’da İmam Ali(a.s) bahsettiğimiz şekilde Allah’ı keşfeden âlimlerin dünyada bıraktıkları izler konusunda şöyle buyurmuştur:

’Mal-mülk yığmakla uğraşanlar yaşarken ölmüşlerdir zaten. Allah’a teslim olmuş âlimler ise insanlık var olduğu sürece yaşamaya devam edecekler; vücutları toprak olup gitmiştir ama iz ve etkileri yüreklerde yaşar’.


Alimlerin Konumu (3)

Alimlerin Konumu (2)

Alimlerin Konumu (1)

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)