• Nombre de visites :
  • 586
  • 24/12/2012
  • Date :

Bazı İslam Hükümleri Üzerine İnceleme(İkinci Bölüm)

bazı islam hükümleri üzerine inceleme

Öte yandan zimmet ehlinden alınması gereken cizye" yle([3]) büyük ziraat arazilerinden alman "haraç" olağanüstü rakamlara ulaşan bir gelir sağlamaktadır. İslam’ın bu tür vergiler belirlemiş olması bir devlet ve devlet başkanının varlığının zaruretini ortaya koymaktadır. Gelir durumu ve ödeme gücüne göre zimmet ehlinin ödemesi gereken yıllık vergi miktarını belirlemek İslam devleti başkanına veya onun valisine düşer; keza onların tarla ve davarlarından([4]) uygun miktarda vergi alınır. Keza "haraç" almak; yani "Allah'ın malı" olan ve İslam devletinin tasarrufunda bulunan geniş topraklara taalluk eden vergiyi toplamak da yine İslam egemenine -İslam devletinin başında bulunana- düşer ki bu da muntazam ve düzenli bir teşkilat, örgütlenme ve organize ister, hesap-kitap ister, tedbir ve maslahat üzerine kafa yormayı gerektirir. Duruma göre mütenasip ve uygun miktarlarda ve maslahata muvafık olacak şekilde bu vergileri belirlemek, toplamak ve sonra da Müslümanların maslahatına en uygun şeylere harcamak; İslam devletinin başında bulunanlara düşen bir vazifedir.

Görüldüğü gibi İslam’ın mâlî hükümleri, devlet kurulmasının gerekli olduğuna delalet etmektedir; bunu yapabilmenin ise, İslamî bir teşkilatlanma ve örgütlenmeden başka hiçbir yolu yoktur.      

2- Milli Savunma Hükümleri

Öte yandan; İslam devletinin koruması, toprak bütünlüğünün savunması ve İslam ümmetinin bağımsızlığını müdafaayla ilgili hükümler de devlet kurulmasının gerekliliğine delalet etmektedir. Bunun en bariz örneği "... gücünüz yettiğince silah ve -savaşa- âmâde at hazırlayın..."([5])hükmüdür. Mümkün miktarda ve olabildiğince silahlı savunma gücü hazırlayarak her an savaşa âmâde olma emri verilmekte ve barış döneminde her an âmâde ve teyakkuz halinde olunması gerektiği hatırlatılmaktadır.

Müslümanlar işte bu hükme uyarak bir İslam devleti kurup her an savaşa âmâde ve hazırlıklı olsalardı bir avuç Yahudi kalkıp da bizim topraklarımızı işgal etmeye, Mescid-i Aksa'yı harabeye çevirip ateşe vermeye cür'et etmezdi; -çünkü- âmâde olan Müslümanlar hemen harekete geçer, gerekeni yaparlardı. Bütün bunlar-ın haşamıza geliyor olmasının nedeni- Müslümanların Allah'ın hükümlerini uygulama girişiminde bulunmamış, liyakatli ve sâlih bir devlet kurmamış olmasındandır. Eğer bugün İslam ülkelerini yönetenler imanlı halkın temsilcileri olup İslam hükümlerini uyguluyor bulunsalardı küçük ihtilaf ve anlaşmazlıkları bir kenara bırakır, bozgunculuk ve tefrikacılıktan vazgeçer, birlik ve vahdet içinde "tek yumruk" olurlardı([6]); o zaman Amerika, İngiltere ve -diğer ecnebilerin uşağı olan bir avuç sefil Yahudi bu işleri yapamazdı işte; Amerika'yla İngiltere'nin desteğine rağmen yine de yapamazlardı. Bu, Müslümanlara hükmeden baştaki yöneticilerin liyakatsizlik ve acziyetindendir.

"... gücünüz yettiğince savaş kuvveti ve besili atlar hazırlayın..." ayet-i kerimesi Müslümanlara "elinizden geldiğince güçlü ve hazırlıklı olun ki düşmanlarınız size zulüm ve tecavüzde bulunanlasın" şeklinde emretmektedir. Bizler elbirliği ve vahdet içinde olmadığımızdan, güçlü ve her, an savaşa hazır ve âmâde bulunmadığımızdan ecnebilerin tecavüz ve saldırganlıklarına maruz kaldık ve kalıyoruz ve zulüm görüyoruz!...

3- Hakların Elde Edilmesiyle İlgili Hükümler ve Ceza Hükümleri

Suçludan alıp sahibine verilmesi gereken diyetler ve İslam devlet başkanının nezdinde uygulanması gereken had ve kısas gibi birçok İslam hükümlerinin, bir devlet düzeni oluşturulmaksızın uygulama safhasına konulabilmesi mümkün değildir. Bu kanun ve hükümler hep bir devlet düzenini gerektirmektedir: devlet dışında hiçbir gücün becerebileceği işler değildir bunlar.


[3]- "Zimmet Ehli" belli cizye ve haraçları ödemek şartıyla İslam devleti sınırlarında bu devletin güvencesi altında yaşayan ehl-i kitap'a denir

[4]- At, eşek, kalır, deve, öküz ve koyun başta gelmek üzere bütün binek, yük hayvanı ve davar

[5]- "...At ve silah hazırlayın elinizden geldiğince..." (Enfal,60).

[6]- Hz. Resulullah'ın buyruklarından iktibastır "...Müslümanlar tek yumruk gibi ayrılmaz bir bütündürler." Bihar'ul Envar c:28 s: 104, Kitabul Feten ve'l Meben, 3. bab, 3. hadis ve: c:37 s:114

Bazı İslam Hükümleri Üzerine İnceleme(Birinci Bölüm)

İmam Humeyninin Kıyamı-1

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)