• Nombre de visites :
  • 2742
  • 30/8/2010
  • Date :

Dünya Kudüs Günü-1

kudüs

Kudüs Günü Vesilesiyle Yeniden Hatırlamamız Gereken İslami Sorumluluğumuz

  Müslümanlar açısından Kudüs senede bir kez hatırlanan; gündeme alınıp, hakkında konuşmalar, etkinlikler yapılan ve bir sonraki yıl tekrar hatırlanmak üzere bir kenara bırakılan bir konu değildir. Olmamalıdır. Kudüs bizim yüreğimizi dağlayan bir sancımızdır. Sürekli kanayan bir yaramızdır. Ve bu yüzden de bizim değişmez gündemimiz olmalıdır.

Kudüs bizim için ne ifade etmektedir? Niçin önemlidir?

  Herşeyden evvel Mescid’i Aksa Müslümanların ilk kıblesi ve ‘İsra’ mucizesinin mekanıdır. Resulullah (aleyhisselatu vesselam) Efendimizin bir gece yolculuğuyla Mescid’ül Haram’dan Mescid’ül Aksa’ya yürütülmüş olması ve Kitabullah’ta Kudüs’e yönelik vurgular Kudüs’ün bizler için ilahi bir emanet olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Yine Kudüs, Hicret’in daha henüz 16. Yılında Hz. Ömer tarafından Bizanslıların elinden alınıp, İslam topraklarına katılmış ve bu tarihten itibaren her taşında, toprağında, havasında İslami mirasın işlenmiş olduğu bir şehrimizdir. Bu yönüyle de biz Müslümanlar için tarihi bir emanettir.

  Ayrıca Kudüs gerek tüm  kitabi din mensupları için taşıdığı önem, gerekse de dünya siyasetinin merkezi demek olan Ortadoğu bölgesinin kalbinde yer alması nedeniyle, yüzyıllardır işgalci ve zalim güçlerin saldırılarına konu olmuş bir beldemizdir. Ve özellikle de son yüzyılda, İslam dünyasına yönelik emperyalist işgal ve sömürgeleştirme politikalarının odağında yer almıştır. Bu yönüyle de coğrafyamızın bizlere yüklediği mücadelenin, kavganın bir sembolünü oluşturmaktadır.

Kudüs’ün ve Kudüs Günü’nün Anlamı

kudüs

  Bu mukaddes beldenin bugün siyonist çizmeleriyle kirletilmekte oluşunun Ümmet’e yüklediği sorumluluk gayet açık. Bu itibarla burada uzun uzun Kudüs’ün bir ilahi emanet olarak öneminden; siyonist işgalin boyutlarından söz etmeyi gerekli görmüyorum. Burada Kudüs’ün kurtuluşunu İslam Ümmeti’nin kurtuluşundan bağımsız görmeyen Müslümanlar olarak, hangi noktalar üzerinde yoğunlaşmalıyız, sorusuna cevap aramak olacaktır.

1-Siyonist işgalin meşrulaştırılması çabalarına karşı direniş bilincini canlı tutmak

  Kudüs Günü vesilesiyle öne çıkartmamız gereken önemli bir husus; her zemin ve şartta siyonist işgal olgusuna karşı bilinç ve duyarlılığımızı canlı ve sıcak tutmak olmalıdır. Özellikle Amerikan emperyalizminin dünyayı ve bölgemizi dizginsiz bir biçimde şekillendirme çabasının Afganistan ve Irak örnekleriyle birlikte açık bir işgale dönüştüğü mevcut ortamda bu duyarlılıkların korunması ve artırılması ihtiyacı daha bir önem arzetmektedir.

  Filistin halkı siyasi ve diplomatik kıskaca alınmaya çalışılmakta. ABD’nin başını çektiği ve kimi bölge liderlerinin de aracılık ettiği sözde barış çabaları Filistin halkına karşı açık bir dayatma içeriyor. Denilen şu: “Ya tekliflerimizi kabul edersiniz, ya da barışı istemeyen taraf suçlamasına maruz kalırsınız!” Barışın tesisi adı altında önceki statükonun, yani işgalin devam etmesine itiraz etme hakkı Filistin halkının elinden alınmak isteniyor. Dün toprakları gasp edilmişti, bugün de haksızlığa, hukuksuzluğa itiraz etme hakları gasp edilmeye çalışılıyor.


Kudüs Günü’nün dostları, düşmanları ve dilsiz şeytanlar

Dünya Kudüs günü İnsan Haklarını İhya günüdür

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)