• Nombre de visites :
  • 2955
  • 12/4/2008
  • Date :

KABE, İnsanlar için ilk kurulan ev

kabe, insanlar için ilk kurulan ev

   Kâbe"yi ilk kez inşa eden kişinin Hz. İbrahim (a.s) olduğu tevatür düzeyinde kesin bir tarihsel olgudur. O dönemde bölgede İbrahim"in  oğlu İsmail ile Yemen"den gelen kabilelerden olan Curhum kabilesi yaşıyordu. İbrahim Kâbe"yi yaklaşık olarak dörtgen şeklinde inşa etmişti. Dört yöne bakan köşeleri, esen şiddetli rüzgarların etkisini kırıyor, zarar vermesini engelliyordu.

Kâbe, Amaliklerin yeniledikleri güne kadar İbrahim"in inşa ettiği şekilde kaldı. Sonra Curhum kabilesi (veya tam tersine önce Curhum ve daha sonra Amalikler) Emir-ül Mü"minin"den gelen rivayette belirtildiği gibi yeniden onu inşa ettiler.

   Kâbe"nin yönetimi, hicretten önce ikinci yüzyılda Peygamberimizin atalarından biri olan Kusay b. Kilab"ın eline geçince, onu yıkıp yeniden sağlam bir şekilde inşa etti. Devm (bir çeşit hurma ağacına benzer) ve hurma ağacı kerestesinden bir tavan yaptı. Yanına da Darun Nedve"yi inşa etti. Yönetim işlerini ve ileri gelenlerle istişare etmeyi burada yürütüyordu. Sonra Kâbe duvarlarının baktığı yönleri Kureyş oymakları arasında bölüştürdü. Onlar da evlerini Kâbe"nin etrafındaki tavaf alanının çevresinde yaptılar. Evlerinin kapılarını Kâbe"ye açılacak şeklide planladılar. 

Peygamberimizin peygamber olarak gönderilişinden beş yıl önce bir sel sonucu Kâbe yıkıldı. Kabileler Kâbe"yi yeniden inşa etmek için iş bölümü yaptılar.

  Duvarlarını yapan usta Yunanlı (Rum) Yakum"du. Mısırlı bir marangoz da ona yardım ediyordu. Sıra Hacer-ül Esved"in yerleştirilmesine gelince, onu yerine koyma onuruna kimin erişeceği hususunda aralarında tartışma çıktı. Sonunda Hz. Muhammed"in (s.a.a) hakemliğine başvurmaya karar verdiler. Peygamberimiz (s.a.a) o sırada otuz beş yaşındaydı. Kureyşliler onu akıllı, ileri görüşlü, doğru biri olarak biliyorlardı. Hz. Muhammed bir aba istedi. Hacer-ül Esved"i örtünün üzerine koydu. Sonra her kabilenin temsilcisinin örtünün bir tarafından tutup kaldırmasını istedi. Taşın konulacağı doğu tarafındaki yere kadar yükselttiklerinde, Hz. Muhammed (s.a.a) taşı tutup yerine yerleştirdi.

   Yapılan harcamalar onlara ağır gelmeye başladığında, yapıyı bugünkü hali üzere bıraktılar. Böylece Kâbe"nin bazı bölümleri yapı dışında kaldı. Binayı küçülttüklerinden Hacer-ül Esved tarafındaki Hicr-i İsmail dışarıda bırakılmış oldu.

   Kâbe, Yezid b. Muaviye döneminde Abdullah b. Zübeyr"in Hicaz"a egemen olduğu zamana kadar bu şekilde kaldı. Yezid"in Mekke"deki kumandanlarından Husayn, İbn-i Zübeyr"le savaştı. Kâbe mancınık atışından isabet aldı. Daha sonra yıkıldı, örtüsü ve bazı ahşap bölmeleri yandı. Sonra Yezid ölünce kuşatma kaldırıldı. İbn-i Zübeyr Kâbe"yi yıkıp yeniden inşa etmek istedi. Bu amaçla Yemen"den arıtılmış kireç getirildi. Duvarları onunla yapıldı. Hicr-i İsmail Kâbe"nin içine dahil edildi. Kapının yere bitişik olması sağlandı. Karşı duvarda bir kapı daha açıldı. İnsanlar birinden girip diğerinden çıksınlar diye. Yüksekliği yirmi yedi zira (yaklaşık on üç buçuk metre) olarak öngörüldü. Bina tamamlanınca, Kâbe"nin içine ve dışına misk ve esans sürüldü. Üzeri halis ipek kumaşla örtüldü. Kâbe"nin onarımı Hicri 64 yılının recep ayının 17"sinde tamamlandı.

   Sonra Abdulmelik b. Mervan halife oldu. Komutanlarından Haccac b. Yusuf"u İbn-i Zübeyr"le savaşmak üzere görevlendirdi. Nihayet İbn-i Zübeyr yenildi ve öldürüldü. Haccac Kâbe"ye girdi ve İbn-i Zübeyr"in yaptığı değişiklikleri Mervan"a duyurdu. Mervan Kâbe"yi eski haline döndürmesini emretti. Bunun üzerine Haccac Kâbe"nin kuzey tarafını altı zira ve bir karış kadar yıktı.

   Bu duvarı Kureyş"in attığı temel üzerinde yeniden inşa etti. Doğuya bakan kapıyı yerden biraz yüksekçe olmasını sağladı, ötekini kapattı sonra kalan diğer taşları yerlere döşedi.

   960 tarihinde Osmanlı Sultanlarından Sultan Süleyman tahta gelince, Kâbe"nin çatısını değiştirdi. 1021 tarihinde tahta geçen Sultan Ahmet, 1039 Tarihinde meydana gelen büyük selin yıktığı kuzey, doğu ve batı duvarlarını onardı. Sonra Osmanlı Sultanlarından 4. Murad zamanında bir kez daha onarıldı. Kâbe o günden günümüze, yâni hicri-kameri bin üç yüz yetmiş beş veya Hicri-Şemsi bin üç yüz otuz sekiz tarihine kadar herhangi bir onarım geçirmemiştir.


KIBLE HAKKINDA İLMÎ BİR İNCELEME

Ey İbrahim, insanları hacca çağır!

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)