• Nombre de visites :
  • 4112
  • 17/2/2015
  • Date :

Şia'da Masumiyet İnancı-3

şiada masumiyet inancı-3

Evet, böyle bir insan, insani erdem ve faziletler yönünden diğerleriyle karşılaştırılamayacak derecede bir üstünlüğe sahip olmalıdır. O, zamanının en bilgilisi, en takvalısı, en adaletlisi, en cesaretlisi en cömerdi olmalıdır.

Bu sıfatlara sahip olmak, halkın gözünde onun derecesini yüceltip, saygınlığını daha da artıracak ve neticede de hiç bir korku ve riyakârlık söz konusu olmadan, insanlar ona itaat edeceklerdir.

Durum böyleyken, bu inancı taşıyanlara, neden bu denli saldırıp hamle edilmektedir?

Eğer Ehlisünnet'in masumiyet konusundaki tenkitlerini dinler veya okursan; Şia'nın, istedikleri her şahsa masumiyet damgasını vurduklarını veya masumiyet inancının, İslam dışı bir inanış ve kâfirlik olduğunu sanırsın.

 Oysa gerçek ne odur; ne de bu.

Şia'da masumiyetin anlamı, masum olan kimsenin, ilahi bir inayetle şeytanın aldatmasından ve nefs-i emmarenin akla galip gelmesinden ve günaha düşmekten korunmuş olmasıdır.

A'raf suresinin 201. ayetinde Allah Teala şöyle buyurmuştur:

"Takvaya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda hatırlar ve hemen gerçeği görürler. "

Elbette, bu ayette işaret edilen, Allah Teala'nın belli bir halde kullarına ihsan eylediği, bu geçici günahtan ko-runma sebebi olan takva var olduğu sürece var olur; sebebi olan takva yok olursa o da yok olup gider. Bir kulun takvası olmazsa, elbette ki Allah Teâlâ onu korumayacaktır.

Ama Allah'ın kendisi seçtiği İmam, asla takvadan ayrılamaz Bu yüzden de devamlı olarak Allah'ın emri ile Ruh'ul Kudus aracılığıyla her türlü kötülük ve günahtan korunur.

 Kur'an-ı Kerim'de zikredilen Hz. Yusuf'un kıssası da bu ilahi inayete bir örnektir. Allah Teala şöyle buyurmuştur:

" And olsun ki kadın ona (Yusuf'a) meyletti; Rabbinden bir işaret görmeseydi, o da ona meyletmişti. İşte ondan kötülüğü ve fenalığı böylece engelledik. Doğrusu o bizim çok samimi kullarımızdandı. " [12]

Gerçek şudur ki, bazı tefsir yazarlarının yazdığı gibi Hz. Yusuf, (hâşâ) zina yapmayı kastetmemişti; Allah'ın Peygamberleri böyle kötü fiillerden uzaktırlar.

 Aksine eğer gerekirse, o kadını vurup defetmeyi kastetmişti; fakat Allah, böyle bir hataya da düşmekten onu korudu. Çünkü eğer onu vursaydı, fuhuşla suçlanmasına ve lekelenmesine bir sebep olacaktı.

Allah Teala bundan da Hz. Yusuf'u korudu.


[12] - Yusuf/24
Şia'da Masumiyet İnancı-1

Şia'da Masumiyet İnancı-2

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)