• Nombre de visites :
  • 3500
  • 4/9/2012
  • Date :

Peygamberliği ispat etme yolları

peygamberliği ispat etme yolları

Peygamberlik büyük ve yüce bir makamdır. Bu makamın, kendisine verildiği kimseler mümin insanların yanında sevilen mukaddes kimseler olurlar. Onlara, itaat edip emirleri doğrultusunda hareket etmek halkın dini görevleri olur. Bu yüzden bazen güç ve makam sevdalıları ve fırsat kollayan kimselerin, sahtekarlıkla peygamberlik iddiasında bulunmaları mümkündür. Bu vesileyle halka musallat olma ve kötü amellerine ulaşmanın hayalini kurarlar. Bu konuyu dikkate alarak peygamberlik iddiasında bulunan kimselerin, bu sözlerinin doğruluğunu hangi yollarla saptayabilmemiz gerektiğini bilmek zorundayız. Bu konu için üç yol belirtilmiştir.

a) Belirti ve özelliklerin tümünün onda bulunması:

Peygamberin  iddiasının doğruluğunu anlayabilmenin yollarından birisi, davet çevresi, geçmişi, ahlâkî özellikleri, mesajındaki muhteva ve peygamberlik iddia edenin diğer hal ve tavırlarını incelemeye alıp; bu yolla ondaki bütün belirti ve özellikleri toplayarak bunları onun sözünde doğru olup olmadığına ölçü olarak karar vermek.

b) Önceki peygamberin sonrakini tanıtması:

Peygamberliği bizlere herhangi bir delil veya delillerle ispat olmuş, bir peygamberin kendisinden sonra, bu özelliklere sahip bir peygamberin Allah tarafından gönderileceğini bildirmesi yoluyla. Eğer önceki peygamberin saymış olduğu bütün bu özellikler iddia sahibi olan kimseye mutabık olursa, önceki peygambere imânı olan ve onun bu haberini bilen herkese söz konusu kimsenin peygamber olduğu hakkında şüphe kalmaz.

c) Mucize yoluyla:

İlahi peygamberler genellikle mucizelerle kendi peygamberliklerini, halka ispât ederlerdi. Kuran’ın ayetlerinden de anlaşıldığı gibi, halk peygamberlerden mucize isterlerdi. Eğer bu istekler gerçekten hakkı ve hakikati anlamak için, olsaydı o peygamberde onların bu isteğine karşılık verirdi. Elbette birçok yerlerde peygamber mucize gösterdikten ve hakikat anlaşıldıktan sonra, müşrikler alay ya eğlenme amacıyla tekrar peygamberden mucize istiyorlardı. Bu gibi durumlarda ise, onların isteği hakikati anlamak olmadığından dolayı yeni bir mucize gösterilmezdi.

Mucizenin Tarifi: Sözlükte mucize “İ’caz”‌ mastarından olup çaresiz etmek, güçsüz kılmak anlamında kullanılır.

Istılahta ise:

Allah’ın, peygamberlik iddiasında bulunan kimsenin eliyle fevkalâde (adet dışı-tabiat ötesi) bir olayı insanlara göstermesidir.[33]

Dünyadaki olayların ikikısım olduğunu bilmekteyiz. 

1-Normal olaylar: Bu çeşit olaylar belli sebeplerden dolayı, ortaya çıkarlar. Çeşitli deneyler ve ilmi araştırmalar sonucu, bu olaylar hakkında tecrübe kazanmak ve bunları öğrenmek mümkündür.

2-Tabiat üstü ve normal olmayan olaylar: Bu olayların bütün sebeplerini, deney ve ilmi araştırmalar vesilesiyle anlamak mümkün değildir. Bu gibi olaylarda bilinmeyen birçok sebeplerin olması mümkündür. Mucize bu çeşit olaylardandır.

-Tabiat üstü olaylardan iki örnek:

a) Birinci kısımda ki olayların normal sebepleri olmamakla birlikte bu sebepleri anlamak ve onları ele getirebilme (öğrenme) ihtimali mevcuttur. Sihirbazların uğraştığı konular bunlarla ilgilidir. Görünüşte tabiatüstü olmasıyla beraber,  o olaydaki etken tecrübe yoluyla kazanılmaktadır.

b) İkinci kısım olaylar: Bu kısımda o olayların vuku bulabilmesi, sadece Allah’ın özel izniyle mümkündür. Bu olayları yapma imkânı Allah’ın özel hidayetine kavuşmayan insanların eline verilmez. Bundan dolayı bu işler iki ayrı özelliğe sahiptir.

1- Eğitim ve öğretim yoluyla, bu işlerin öğrenilmesi imkân dışıdır.

2- Hiçbir zaman başka etkilerin altında kalmaz. İlahi olmayan başka güçler karşısında, yenilgiye uğramazlar. Böyle bir olay peygamberlik iddiasında bulunan, bir kimsenin eliyle gerçekleştiğinden mucize olarak adlandırılıp onun kendi iddiasında doğru olduğuna delil olacaktır.[34]

[33] -Hace Nasruddin Tusi “Keşfu’l-Murad”‌ da şöyle der: Mucize, doğa üstü bir şeyi ispat etmek veya normal bir şeyi, olağanüstü ve iddiaya uygun bir şekilde nefyetmekten ibarettir.”‌

[34] -Nübüvvet iddiasının doğruluğu için mucize getirilmeden önce Yüce Allah’ın varlığının ve bazı sıfatlarının kanıtlanması gerekir. Bu istidlâlin mukaddimesini şu şekilde düzenleyebiliriz:

1-Allah hekimdir. 2-Hekimse kendi hedefiyle çelişen, onun tersine ve onu hedefinden alıkoyacak bir iş yapmaz.  3-Yüce Allah’ın istediği halkın hidayetidir. Yani Allah halkın sapmasını değil hidayetini istemektedir. 4-Yalan yere nübüvvet iddiası eden birinin ihtiyarında mucize karar vermek ise halkın sapmasına yol açarak Allah’ın hedef ve isteği çiğnenmiş (nakzedilmiş) olacaktır.

 Bu mukaddimeden anlaşılan, Allah’ın kesinlikle yalan yere peygamberlik iddiası eden birinin eliyle mucize göstermeyeceğidir.  


[33] -Hace Nasruddin Tusi “Keşfu’l-Murad”‌ da şöyle der: Mucize, doğa üstü bir şeyi ispat etmek veya normal bir şeyi, olağanüstü ve iddiaya uygun bir şekilde nefyetmekten ibarettir.”‌

[34] -Nübüvvet iddiasının doğruluğu için mucize getirilmeden önce Yüce Allah’ın varlığının ve bazı sıfatlarının kanıtlanması gerekir. Bu istidlâlin mukaddimesini şu şekilde düzenleyebiliriz:

1-Allah hekimdir. 2-Hekimse kendi hedefiyle çelişen, onun tersine ve onu hedefinden alıkoyacak bir iş yapmaz.  3-Yüce Allah’ın istediği halkın hidayetidir. Yani Allah halkın sapmasını değil hidayetini istemektedir. 4-Yalan yere nübüvvet iddiası eden birinin ihtiyarında mucize karar vermek ise halkın sapmasına yol açarak Allah’ın hedef ve isteği çiğnenmiş (nakzedilmiş) olacaktır.

      Bu mukaddimeden anlaşılan, Allah’ın kesinlikle yalan yere peygamberlik iddiası eden birinin eliyle mucize göstermeyeceğidir.  

PEYGAMBERLERİN (a.s) GETİRDİKLERİ

PEYGAMBER GÖNDERİLMESİNİN GEREKLİLİĞİ

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)