• Nombre de visites :
  • 2391
  • 15/7/2009
  • Date :

İTRETİM

resulullah

İtretim- Ehl-i Beytim Mi Doğrudur Yoksa Sünnetim Mi?

  Resulullah (s.a.a)’in ümmeti arasında istinad edecekleri ve etrafında toplanacakları bir esas bırakmadan gitmesi düşünülemez.Zira O alemlere rahmet olarak gönderilmiş ve kendisinden sonra ümmetinin ihtilafa düşmemesini istemiştir. Bir hadisi şerifde buyuruyor ki,

“vasiyetsiz ölen benden değildir” [1]

  Çünkü ölen veli geride kalan vasilerinin ihtilafa düşmemelerini irade etmeli eğer onları seviyorsa ve ihtilaf etmemelerini istiyorsa vasiyet etmelidir, etmediği takdirde onlara zulmetmiş olur. Bu sebepden dolayı Peygamber (s.a.a) “benden değildir” buyurmuş olsa gerek. Şimdi soruyoruz, acaba bir velinin geride bıraktığı üç beş varisin ihtilafa düşmesi mi daha zararlıdır yoksa ümmetin ihtilafa düşmemesi mi? Tabi ki ümmetin ihtilafa düşmesi daha da zararlıdır. Eğer Peygamber üç beş varisin ihtilafa düşmemesi için “vasiyetsiz ölen benden değildir” şeklinde buyuruyorsa kendisi de bu ümmetin ihtilafa düşmemesi için vasiyet etmelidir. Aksine kendi sözüne kendisi amel etmemiş olur ve bu da mümkün değildir. İşte bu yasadan dolayı Resulü Ekrem (s.a.a)’in vasiyet etmeden gitmesi düşünülemez.Muhaddisler mütevatir olarak naklettikleri hadisde Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu naklediyorlar;

“Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum, onlara sarıldığınız sürece benden sonra asla sapıklığa düşmezsiniz. Onlar Allah’ın Kitabı ve benim itretim Ehlibeytimdir. Bu ikisi kevser havuzu üzerinde bana tekrar dönünceye kadar asla birbirlerinden ayrılmazlar. Bakın görün benden sonra onlara nasıl davranacaksınız” [2]

  Bu hadis Şia ve Ehli sünnet hadisçilerinin naklettiği sahih bir hadistir.Bu hadisi muhaddisler kendi müsned ve sihahlarında otuzdan fazla sahabeden nakletmişlerdir.Mezkur hadisi nakleden bazı Ehli sünnet kaynakları şunlardan ibarettir:

1- Sahih-i Müslim, Kitab-u Fezail-i Ali İbni Ebi Talib

2- Süneni Tirmizi, c. 5, s. 328

3-Hasais-i Nesei, s. 21

4- Müsned-i Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 17

5- Kenz-ul Ummal, c. 1, s. 154

6- Tabakat-ul Kübra, c. 2, s. 194

7- Cami-ul Usul, c. 1, s. 187

8- Müstedrek-i Hakim, c. 3, s. 109

9- Cami-us Sağir-i Suyuti, c. 1, s. 353

10- Tarih-i İbni Asakir, c. 5, s. 436

11- Tefsir-i İbni Kesir, c. 4, s. 113

12- Mecme-uz Zevaid, c. 9, s. 163

resulullah

  Ancak Ehli sünnet hadisçilerinden bazıları Sakaleyn hadisinde “itretim- ehlibeytim” yerine “Sünnetim” kelimesini nakletmişlerdir. Onlara göre Peygamber (s.a.a) ümmetine emanet olarak Kur’anı Kerimi ve sünnetini bırakmıştır. Yukarıda yazılanların yanısıra bu bölümde bu soruya cevap vermeğe çalışacağız (Ehlibeyt mi? Sünnet mi?)

Peygamber (s.a.a)’in buyurduğu ve hadisçilerin de nakletmiş olduğu sahih, doğru ve mütevatir hadis “itret- Ehlibeyt” hadisidir. Ehlibeytim kelimesinin yerine sünnetim kelimesinin naklolunduğu hadisler sened yönünden zayıf ve dolayısıyla batıldır.

Ama itret Ehlibeyt hadisinin senedleri tamamen sahihdir. Ama yine de bazıları bu hadis konusunda şüphe icad edip onu “Allah’ın Kitabı ve benim sünnetim” hadisine dönüştürmek ve erbapları olan Emevilere hizmet etme gayreti içerisine düşmüşlerdir. Örneğin, Miftah-u Kunuz-is Sünnet kitabının 478. Sayfasında Buhari, Müslim, Tirmizi ve İbni Maceden naklen “Resululah’ın Allah’ın Kitabı ve kendi sünneti hakkındaki vasiyeti” başlığı altında bir bölüm almıştır. Oysa mezkur dört kitapda onun naklettiği hadis kesinlikle mevcut değildir. Evet Sahih-i Buhari’de ‘ Kitab-ul İtisam bil Kitab-ı ve s-Sünne’ diye bir bölüm vardır, ama orada böyle bir hadis yoktur. Sahih-i Buhari ve mezkur kitaplarda sadece şöyle bir hadis yer almıştır: “Talha İbni müsarrif şöyle diyor: Abdullah İbni Übeyyden, acaba Resulullah bir vasiyette bulundu mu? Diye sordum, o şöyle dedi, “hayır” O zaman ben ona, “o halde nasıl halka vasiyette bulunmaları emredilmiştir” dedim. O “Resulullah Allah’ın kitabını vasiyet etti” [3] diye cevap verdi. Görüldüğü gibi “Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum, Allah’ın Kitabı ve benim Sünnetim” diye bir hadis yoktur ve eğer bazı kitaplarda böyle bir hadis olsada sened açısından bir değer ifade etmez. Zira icma bunun aksini nakleder. Hadisleri sened yönünden incelediğimizde de doğru- yanlış ayet iyi anlaşılacaktır.


[1] - Sahih-i Buhari, c. 3, s. 186- Sahih-i Tirmizi, Kitab-ul vesaya- Süneni İbni Mace, Kitab-ul vesaya

[2] -Müstedrek-i Hakim, c. 3, s. 148

[3] - Sahih-I Müslim, c. 3, s. 186- Süneni Tirmizi ve Süneni Nesai, Kitab-ul vesaya

Ehlibeyt Mektebi

Peygamber (saa)’ın Hanımları Ehl-i Beyt’ten midir? (3)

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)