• Nombre de visites :
  • 2671
  • 9/6/2009
  • Date :

Anne olarak Hz. Fatıma  (2)

hz.fatıma

  Hz. Fatıma annemizin, çocuk eğitim yöntemine ilişkin öğrettiği en esaslı yaklaşımlardan biri de çocuklarının arasında adaleti gözetip, ne olursa olsun kesinlikle onlar arasında ayrım yapmamasıdır. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin`in kendi aralarında düzenledikleri yarışmalarda, evlatlarından herhangi birini incitecek bir kararda bulunmamaya, onların kalplerini kıracak bir yoruma gitmemeye çok özen gösterirdi. Hz. Hasan`la Hz. Hüseyin  küçük yaşlardayken bir el yazısı yarışması tertipler ve kimin yazısının daha güzel olduğunu sorarlar annelerine. Çocuklardan hiçbirinin kırılmasını istemeyen Hz. Fâtıma  onları babalarına gönderir, babaları kendisine uzatılan yazılara şöyle bir göz attıktan sonra ikisinin de güzel olduğunu, kendisinin bu yazılardan birini tercih edemeyeceğini, hatta eğer isterlerse dedelerinden de bunu sorabileceklerini söyler. İşte çocuklarına karşı bu kadar hassas bir anne...

Hz. Fatıma annemizin ideal anneliğindeki çocuk eğitim yöntemlerinden biri de çocuklarını küçük yaşta Allah’a ibadet etmeye alıştırmak olmuştur.

Hz. Fatıma daha çok küçük yaşlardaki evlatlarında ibadet hususunda o kadar ısrarcı olmuş ki   Henüz on yaşına bile basmamış olan çocuklarını gece ibadetine dahi kaldırmıştır. Sabah namazını kaçırmamaları için onları erken yatırmaya özen göstermiştir.  Kadir Gecelerinde çocuklarını bütün gece uyanık kalmaya ve sabaha kadar ibadetle meşgul olmaya hazırlamak için onları gündüz yatırır, uyku basmaması için hafif yemekler yedirirdi. Tabi ki bunu yaparken onlara ibadeti sevdirerek yapmıştır.

  Hz. Fatıma oruç oldukları bir günün akşamında hazırladıkları iftar yemeklerini bir fakire vererek kendileri o gün sadece su ile iftar açmışlardır. Bu tavrı ile Hz Fatıma çocuklarına fedakârlığı kendi ihtiyacın varken başkasını nefsine tercih etmeyi öğretmiş oluyordu.

hz.faıma

  Hz. Fatıma modeline bakıldığında çocukların dövülmesi ve onlara sert fiziki cezaların uygulanmasıyla ilgili hiçbir bilgi bulunmadığı görülecektir. Elbette ceza çocuk terbiyesinde gerekli esaslardan biridir. Hz. Fatıma yanlış yaptıklarında çocuklarını cezalandırırdı. Ama bu ceza hiçbir zaman dayak olmazdı.

  Çocuğunun elinden gına gelen bir baba, Hz. İmam Rıza`ya durumu açtığında "Onu dövme" buyurur, "mecbur kalırsan ona küs ve dargın davranabilirsin, ama bu da uzun sürmemelidir!"

Hz. Fatıma çocuklarına o kadar değer verirdi ki, kimi olaylarda onların görüşlerini alır ve özellikle çocukların kendilerini ilgilendiren konularda onların görüşlerine öncelik vererek onların görüşlerini kabul ederdi. Böyle bir tavır çocuklara kişilik kazandırır. Ve çocuklara öz güven kazandırır.

  Anne-baba, çocukların eve geliş-gidiş saatlerini, kimlerle arkadaşlık kurduklarını dikkatle kontrol etmek durumundadır, bu hususta yapılacak bir ihmalkârlığın pahalıya mal olması mümkündür. Hz. Fatıma`nın tedirgin bir şekilde kapı-ardında beklediğini gören Resulullah (s.a.) bunun nedenini sorar, Hz. Fâtıma  "Çocuklar çıkalı epey oldu, hâlâ dönmediler" diyerek cevap verir ve tedirginliğini gizleyemez. Bunun üzerine Hz. Resulullah (s.a) hemen çocukları aramaya koyulur ve çok geçmeden onların Cebel Mağarası yakınlarında oynamakla meşgul olduklarını farkeder, ikisini de şefkatle okşayıp annelerine getirir. Çocuklarını ilgi ile takip eden bir annenin hassasiyetidir bu. 

Hz. Fatıma, babası Resulullah’dan (s.a.) aldığı terbiye ve ilim sayesinde dünya ve ahiret kadınlarının en ulusu olmuş, en mükemmel evlatları yetiştirmiş ve böylece insanlığa en mükemmel anne olmuştur. Ona binlerce selam olsun.

Ramazan Deveci / Akhaberler


Fatıma’nın (a.s) Gazabı

Mazlumiyet Anası

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)