• Nombre de visites :
  • 1934
  • 13/5/2009
  • Date :

İsmet İle İlgili Akli Deliller  (3)

ismet

  Dördüncü delil: Peygamberin ve İmamın gönderilmesinin sebebinin ümmeti sırat-ı müstakime götürmeleri olduğunu söylemiştik. Bu doğrultuda insanların Peygamberlere ve vasilerine vahyin tebliğindeki itimat ve güvencesi ismete bağlıdır. Peygamberler Allahu Teala tarafından vahiy ve haber getirdiklerinden dolayı vahyin tebliğinde ancak insanların yüzde yüz itimat ve güvencesini celbederek ve kazanarak başarılı olabilirler. Bu güvence, itimat ve bu inanç ancak Peygamberlerin günahtan ve hatadan uzak olması ve masum olmasıyla gerçekleşir. Aksi taktirde her insanın yalan söylemesi ve yanlışlık yapmasına ihtimal vermesi doğaldır. Bu halde de Peygamberler hakkında tam bir güvence doğmaz. Bu güvencenin hasıl olmamasıda nübüvvetin felsefesi ile çelişmektedir. Örneğin nehirde boğulan birisini kurtarmak amacıyla suya giren can kurtaranın onu kurtarması yerine kendisinin boğulması veya onun boğazını sıkarak öldürmesi abes karşılanan bir iştir.

  Beşinci delil: Peygamberlerin gönderilmesinin sebeplerinden biriside Allah’ın insanlara hücceti tamamlamak istemesidir. Nitekim Kur’anı Kerim şöyle buyuruyor;

“Müjdeleyici ve sakındırıcı olarak Peygamberler gönderdik ki insanların Peygamberlerden sonra Allah’a karşı bir bahaneleri kalmasın.”[1]

  Bu ayet şuna açıkça gösteriyor ki, kıyamet günü Allah insanlara neden bu günahı işlediğini sorduğu zaman cevabında bahaneleri olmasın diye Peygamberleri gönderdik. Onlara iyiyi, kötüyü anlattılar. Buna göre kıyamet günü hiçbir kimsenin özür ve bahanesi olmayacaktır. Ama eğer Peygamberin kendiside amelinde, sözünde vb. gibi şeylerde hata yaparsa insanlar için Allah’ın hücceti tamamlanmamış olur. Zira kıyamet günü özür ve bahaneleri vardır. Neden yaptın sorusuna karşılık, göndermiş olduğun Peygamberinden böyle gördüm diyebileceklerdir. Buna göre onların bu özürleri ve bahanelerinin olmaması için Peygamberlerin masum olması gerekir.

ismet

  Altıncı delil: Eğer Peygamber hata yapacak veya günah işleyecek olurlarsa aşağıdaki ayetin hükmü ile şahitlikleri kabul edilemez. Nitekim Kur’anı Kerim şöyle buyuruyor;

“Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın.” [2]

  Eğer Peygamberin borç, evliliğin ispatı vb. gibi güncel meselelerde şahitliği kabul edilmeyecek olursa kıyamet gününe kadar baki kalacak din ve ilahi konularda da daha şiddetli bir şekilde kabul edilmeyecektir. Zira fasık günah işleyen herkese denir. Yukarıda ki ayetin hükmü ilede Peygamberin şahitliği batıl olmuş olur. Buda gayri mümkün bir şeydir.

  Yedinci delil: Kuvvetli bir iman ve akli kamilin oluşu; Her insanda üç boyut bulunmaktadır: Birincisi akıldır. Aklın hedefi gerçek ve hakikatleri, hayrı ve şerri derketmektir. İkincisi şehvet boyutudur, Şehvetin hedefi bir takım şeylere meyletmektir ki, bu insan vücudu için zaruridir. Örneğin, yemek, içmek, giyinmek ve evliliğe rağbet etmek gibi olan şeyler. Üçüncüsü gazap boyutudur; Gazabın hedefi tehlike ve tatsızlıklar karşısında savunmaya geçmektir. Eğer bu iki kuvvet yani şehvet ve gazap kuvvesi beşerin aklının kontrolünde olursa insanın kurtuluş ve saadetine sebep olur. Ve eğer bu iki güç aklı kontrolü altına alırsa ve akla hakim olurlarsa insan bedbaht olur. Öyleyse her günah ve hata gazap ve şehvetten doğmaktadır. Her itaat ve doğrulukta akıl ve imandan doğmaktadır.


[1] -Nisa süresi, 165

[2] -Hucurat suresi, 6

İsmet İle İlgili Akli Deliller (2)

İsmet İle İlgili Akli Deliller (1)

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)