• Nombre de visites :
  • 2043
  • 13/5/2009
  • Date :

Alimlerin Konumu (2)

alim

Hüseyin Beheştî  

Âlim

  Öncelikle âlim sorunsalına değinelim. Kimdir âlim’ Öncelikleri nelerdir’ Yani her âlimde olmazsa olmaz olan İslam için nedir’ Tüm bu soruların yanıtlarını vermeden âlimi konumlandırmak gerçekten imkânsızdır. Çünkü âlim bugün için farklı bir yaratılmış türü imlemekte. Varlıkbilimsel bir şeyler seziyorum/görüyorum ‘âlim’ deyiminin altında. Âlim farkındaysanız bir sanlık değil bugünün dünyasında. Aslında insan olan yaratılmış türün sanki bir alt-türü. Bu alt-tür deyimini biraz daha açalım isterseniz. Ontolojik düzlemde bir türden bahsetmek demek aslında birkaç şekilde olur. Örneğin biyolojik var oluş ve bir de kâmil olma açısından var oluş vardır. Yani evvelden biyolojik olanın daha sonra kendini yeniden-inşa etmesi gibi bir durum söz konusudur. İşte tam da bu noktada âlim bizim karşımıza bir alt-tür olarak çıkar İslamî düşüncede. Yani insanlar var ve bir de bu insan türünün altında kendini inşa edip kâmillik mertebesini elde etmiş insanlar var. Aslında tam olarak da ilim budur.

Yani âlim ilmi elde eden olarak bir kâmil insan özelliği sergiler. Kâmil insan ise ontolojik düzlemde bir alt-türdür. Ya da belki de kâmil insan gerçek türken alt-tür olan bizlerizdir.

 Ancak bu aşamada aklımıza şöyle bir sorunun da çalınması muhtemel: Acaba İslam ilmi elde edenlerin hepsine mi âlim demekte’ Ya da tam açık ifadeyle acaba İslam için ilmi elde eden herkes mi âlimdir’ Elbette hayır. Âlim İslam için o şahıstır ki hem zahirde hem batında ilme hâkimdir. Yani ilmi hem kalbine nüfuz eder hem diline dökülür. Önerdikleri şeyleri kendi evvelden tecrübe etmiştir. Bir tür nesnel veriye ulaşabilme yeteneğine sahiptir. Nesnelliğin imkânsız olduğu bu dünyada zaten nesnelliğe bazı merhaleleri aşmamış zahir ilim sahipleri yaklaşamaz bile. Peki, nesnelliği elde etme yolları nelerdir âlimlerin’

alim

  Molla Sadra, Haydar Amulî gibi âlimler bu konuda şöyle bir deyim kullanmışlardır, ‘bir ötekinin içinde erimiş olan özne’. İşte tam da bu yöntemle âlim nesnel veriye ulaşır. Bu karşısındakinin belleğinde erime deyimidir bir yerde. Bir ötekileştirme değil aksine bir benleştirme vardır nesneyi. Artık bir nesneden bahsedilmez aksine iki iken bir olan özneden bahsedilir. Nesnenin bellek verilerine erişen âlim bu şekilde ona ait nesnel veriye ulaşır. Tabii yukarıda söz konusu ettiğimiz âlimlerin savları ‘vahdet-i vücut’ söylemi tabanlıdır. Ancak bunda da bizim için bir sakınca yoktur çünkü İslam’ın önerisi tam da bu düzlemde ortaya çıkar. Nesnel veriye erişmek için her an bir diğerinde erimek yerine hepsinin geldiği kaynak içerisinde eriyip, yalnız O’na teveccüh edip, yalnız O’nunla bağlantı kurarak yani ‘vücut birliği’ elde ederek en güzel olan yakalanır. Bu şekilde artık kendini kandırmak mümkün olmadığı için nesnel veriye ulaşılmış olunur. Bu merhaleleri aşmamış bir insanın âlim olarak adlandırılması yalnızca hüsnü zandandır. Çünkü bizim gibi insanlar tarafından yorumlanan bir diğer özne, nesneleştirilecektir ve bunun sonucunda ise öznenin gözünden yorumlanmış bir nesne ortaya çıkacak böylece ben-merkezci ‘ oryantalizm gibi ‘ bir dünya görüşü yakalanmış olacaktır. Ancak İslam bunu bir âlim için(aslında tüm insanlık için) kesinlikle reddeder. O bir âlimin benci/nefisçi değil aksine nesnel(yukarıda anlattığımız merhaleler sonucu ortaya çıkan nesnellikten bahsediyorum, Avrupa-merkeziyetçiliğinin ortaya attığı ve kendinin bile uygulayamadığı nesnellikten değil) olmasını diler.

  Yukarıda tahlil ettiğimiz tüm bu olgular ışığında bir âlim tanımı yapılabilir ancak ben âlimi yine de bir alt-tür olarak addedecek ve sözlüklere girecek tanımları size bırakacağım. Çünkü yapılacak bir tanımın yine bizi Avrupa-merkeziyetçi tavra götüreceğine inanıyorum. Aksine katı, sınırları çizili bir âlim ön-örneğindense gri tonların da hesaba katılarak sınırları açık bırakılmış bir âlimi tercih etmekten yanayım. Çünkü her halükârda önemli olan âlim ‘‘dır diye yapılacak bir tanım değil, âlimin toplumdaki konumudur.


Alimlerin Konumu (1)

ŞEYH SADUK

AHMED BİN ALİ NECAŞÎ

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)