• Nombre de visites :
  • 1680
  • 12/5/2009
  • Date :

Allah ve Zer Alemi (6)

allah

BU NAZARİYYENİN PROBLEMLERİ

 Bu nazariye her ne kadar diğerinden daha üstün ise de tenkitlerden ve problemlerden kurtulamamıştır. Biz sadece onlardan bazısını sunacağız.

 1-  Ayet-i Kerime’nin zahiri geçmiş zamanda gerçekleşmiş olan bir misak alış olayını aktarmaktadır. Çünkü Allah-u Teala ‘İz eheze/ahz aldığı zaman’ demektedir. Ayette geçen ‘iz’ edatı mazi/geçmiş zaman hakkında kullanılır.

 Makamın gerektirdiği öneminden dolayı özel bir durumda gelecek için kullanılmasında ittifak bulunmaktadır. ‘Hatırla o zamanı ki Allah şöyle demişti:

‘Ey Meryemoğlu İsa! Sen mi insanlara Allah’ı bırakıp ta beni ve annemi iki ilah edinin dedin’ (5/eMaide/116)

 Kesin olan hakikat olan şudur ki Bari-i Teala Hz. İsa (as)’a bu sözü geçmişte söylememiştir. Sübhan-ı Teala bu sözü kıyamet gününde (yani gelecekte) söyleyecektir.’iz’ edatının ‘kale/dedi’ eylemiyle birlikte gelecek zaman hakkında kullanımı caizdir ancak böyle bir kullanımın doğru olabilmesi için geçmiş zamanda ki gibi kesinlikle gerçekleşecek olaylardan olması gerekmektedir.

 Her halukarda zarf edatı olan ‘iz’ hitap olarak Resullulah (saa)’a yöneliktir. Diğer bir ihtimal olarak hitap müslümanlara veya bütün insanlara yöneliktir. Ancak gözden kaçmaması gereken nokta bu hitabın yönelik olduğu zaman kuranın nuzul zaman dilimi olduğudur. Fakat misakın alındığı zaman ise o dönemdeki zaman dilimine göre çok öncesidir. Çünkü ayeti kelime ‘iz’ edatıyla başlamıştır. Bu edatın açık anlamı ‘hatırla o zamanı’ dır.

zer alemi

 Ayeti Kerime insanın Allah’ın hidayetine yatkın olan kabiliyetleriyle birlikte hilkatına ve tekvinine yöneliktir. Bu nazariyenin de ifade ettiği budur. Bu surette olayın gerçekleştiği zaman ile hitabın zaman diliminin aynı olması gerekmektedir. Ayet-i Kerime’nin ifade ettiği hitap ile olayın gerçekleştiği zaman diliminin iki ayrı zaman dilimi olduğunu bildiren ayetin zahirine aykırılık teşkil etmektedir.

 2-  Ayetin hedefi insanın Allah’ın varlığına ve birliğine iman edecek bir hidayet kabiliyeti ve akli yetenekler ile donatılmış olması ise Allah-u Teala niçin şöyle buyurmaktadır. ‘

Onları kendi aleyhlerine şahid tutarak’. Halbuki ‘kendisini onlara tanıtarak’ demesi gerekirdi. Diğer ayette de niçin onlar ‘evet şahid olduk’ demişlerdir. ‘hakkıyla tanıdık’ demeleri daha uygundur.

 3-  Allah-u Teala’nın ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim’ ayetinin tefsirinde; haddi zatında doğru olsa da hitap ve cevap tekvini iki olgudur. Ancak kesin bir şekilde bu zahire aykırıdır. Çünkü ayetin zahir ifadesine göre hitap ve cevap teşriidir.

 Herhangi bir delil olmadığı veya zahirden yüz çevirtecek doğru bir yorum olmadığı müddetçe zahirin hilafını temel alıp öyle yorum yapmanın sahih olmadığı bilinen noktalardandır.

 4-  Bu nazariye ‘Yani insanın ilahi hidayete uygun akli ve fıtri kabiliyet ve donatılarla yaratıldığı- tevhidi fıtri ve istidlalinin özetidir.

 Şayet Kur’an’ın bu ayetinden hedef bu olmuş olsaydı daha açık ibareler ile getirilir ve sonuca kesin bir şekilde bağlanırdı.   


Allah ve Zer Alemi (5)

Allah ve Zer Alemi Hakkında (4)

Allah ve Zer Alemi (3)

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)