• Nombre de visites :
  • 2264
  • 21/4/2009
  • Date :

Seyyid Cemaleddin Esedabadi (2)

asad abadi

Hidistan ve Afganistan seferleri.

  Seyyid Cemaleddin daha 16 yaşında iken ailesinden ayrılmak zorunda kaldı ve güvenilir bir âlim eşliğinde deniz yoluyla Hindistan'ın Bombai kentine gitti. Bombai kenti, turistlik ve ticari bir sahil şehri olduğu için, seyyidin ilim'e doymak bilmeyen ruhunu tatmin edemedi, dolayısıyla kısa bir süre bu şehirde kalan seyyid, Hindistan'ın merkezindeki ilmi şehirlerden olan Kalküta kentine gitti. İki yıl bu şehirde ikamet ederek birçok büyük âlim ve muhaddisle tanıştı. Hindistan halkının yaşam tarzı, İngiliz sömürüsünde olduklarını gösteriyordu. İngiliz hükümeti, Hindistan'ın bir eyaleti kadar küçük olmamasına rağmen ve nüfus olarak da Hindistan nüfusuna oranla yok denecek kadar az olmasına rağmen sinsi planlarla bu ülkeyi sömürüyor ve tüm zengin kaynaklarını yağmalıyordu.

  Bunca adaletsizliğin karşısında sessiz kalamayan Seyyid, ilk siyasi çalışmasını Hindistan'da başlattı.

Gece gündüz demeden ve bitmek tükenmek bilmeyen bir güçle çalışan seyyid, kısa bir zamanda düşmanın gücünü araştırıp, doğu insanının hangi zayıf noktalarından yararlandıklarını tespit etti.

 Bu dönemde, Afganistan, İran topraklarından yeni ayrılmış ve bağımsız bir hükümet olmayı hedefliyordu. Seyyid, Afganistan'a giderek Afgan halkını İngilizlerin kirli siyasi oyun ve hilelerine karşı uyardı.

  Hicri 1273 yılında hac farizasını yerine getirmek amacıyla Hindistan'dan ayrılan seyyid,

hicri 1275 yılının sonlarına doğru Mekke'den, Medine'ye ardından sırasıyla Ürdün, Şam, Hamas, Halep, Musul, Bağdat, Necef ve doğum yeri Hemedan'a giderek Müslümanların genel durumlarını yakından inceledi.

 İran'daki siyasi durumun belirsiz olması nedeniyle doğum yerini terk ederek Horasan üzerinden Herat ve Kabul'a gitti.

  Afganistan'da beş-altı yıl ikamet eden seyyid, bu zaman zarfında boş durmayarak birçok sosyal alanda çeşitli faaliyetler yürüttü ve Afgan siyaset adamlarını ve ülke yöneticilerini İngilizlerin perde arkasındaki kirli siyasi planlarından haberdar etti.

Hindistan ve Afganistan'daki Faaliyetleri.

1-Kitap telifi ve basımı: (Tetimmetu'l Beyan fi Tarihi'l Afgan)

2-Şemsu'n-Nehar adlı gazeteyi çıkarması

3-Hükümette bakanlık kurması

4- Gönüllü halk ordusu kurmak

5-Hastane, Postane, Kervansaray vs. yaptırmak

  Seyyid'in Hindistan ve Afganistan'da başlattığı bu büyük çalışma, zamanla etkisini gösteriyor ve düşmanın hilelerini etkisiz hale getiriyordu ama Seyyid, bunlarla yetinmiyor ve her fırsatta halk'a konuşmalar yaparak İngiliz ve diğer sömürgeci güçlerin kirli planlarını insanlara anlatmaya çalışıyordu.

  Bu durum, fazla uzun sürmedi, İngiliz hükümeti, Seyyid'in bu çalışmalarına daha fazla dayanamadı ve seyyid'i Hindistan'dan sınır dışı etti.

Seyyid, Mısır'da.

asadabadi

  Seyyid Cemaleddin, hicri 1285 yılında Mısır'a gitti ve El-Ezher üniversitesinde ders vermeye başladı. Seyyid'in sahip olduğu güzel ahlak ve engin ilim, yüzlerce öğrencinin etrafına toplanmasına sebep oldu. Ama bu durumu gören Mısır hükümeti, 40 günden fazla sabredemedi ve Seyyid'in ülkeden çıkarılmasına karar verdi. Mısırdan ayrılan Seyyid, İstanbul'a geldi.

Seyyid'in Türkiye'ye gelişinden haberdar olan Osmanlı padişahı, dönemin önemli âlimlerinden olan Ali Paşa ve Fuat Paşa'yı seyyid'i karşılamak için gönderdi.

 Seyyid Cemaleddin, burada da fazla kalamadı ve Çeşitli bahaneler ileri sürülerek Mısır'a geri gönderildi.

  Tekrar Mısır'a giden Seyyid, Mısır'da Riyaz Paşayla görüşerek orada birkaç yıl ikamet etti ve bu fırsatı iyi değerlendirerek evinde dersler vererek etrafına yüzlerce öğrenci topladı. Seyyid, Mısır'da ikamet ettiği birkaç yıl içinde büyük faaliyetlerde bulundu. Gazetelere verdiği makalelerle, bir yandan ülke içindeki işbirlikçiler, diğer taraftan da İngiliz gibi dış sömürgecilerle mücadele ediyordu.

17 Ramazan hicri 1296 yılında bir kez daha Mısır'dan çıkarılan seyyid, bu defa, İran'a gönderildi ve Mısır'daki bütün malvarlığı olan, kütüphanesi ve evine İngiliz Maliye Bakanlığı tarafından el konuldu.

  Seyyid Cemaleddin, kendi öğrencisi Ebu Turab Arif Efendi ile birlikte yaptığı yolculuğunda deniz yoluyla Cidde ve Mekke'ye giderek önemli siyasi ve ilmi şahsiyetlerle görüştü ve daha sonra tekrar Hindistan'a giderek mücadelesine bıraktığı yerden devam etmeye başladı. Ama bu defa artık sadece dış sömürgecilerle değil, onların ülke içindeki Seyyid Ahmed Han gibi işbirlikçileriyle de mücadele etmek zorundaydı. Hindistan'ın Haydarabad şehrine sürülerek ev hapsinde tutulan seyyid, burada da boş durmayarak keskin kalemiyle kitaplar yazmaya başladı ve bir yandan da "Urve" adlı, gizli bir grup kurarak Muhammed İkbal, Şevket Ali ve Muhammed Ali Cinnah gibi cesur, önemli şahsiyetler yetiştirdi ama bu faaliyetleri yüzünden tekrar Hindistan'dan çıkarıldı.[1]


 [1] - Nakşi Seyyid Cemaleddin der Biydariy-i Meşrik, s.61.

Seyyid Cemaleddin Esedabadi (1)

ŞEYH TUSİ (ra)

ŞEHİD-İ SANi

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)