• Nombre de visites :
  • 2025
  • 23/2/2009
  • Date :

Hubut'un Öyküsü 3

sahra

        Bir gün Cebrail, yüce Allah'ın selâmını getirir ve şöyle der: "Yüce Allah buyuruyor ki: 'Seni ben yaratmadım mı? Kendi ruhumdan sana üfleyip, meleklere sana secde etmelerini emretmedim mi? Havva'yı sana eş olarak vermedim mi? Ve sana cennetimde yer vermedim mi? Öyleyse şimdi neden ağlıyorsun?"

          Âdem utancından başını yerden kaldırmadan cevap verir: "Allah'ım, yakışık olmayan bir hata yaptım."

Cebrail, "Ey Âdem! Müjdeler olsun! Yüce Allah hatanı bağışladı." der.

      Daha sonra Arş'ta yazılı olan beş tane ismi ona hatırlatarak ondan, bundan sonra onların vasıtasıyla dua etmesini ister.

       Âdem onların ismini içeren bir dua okur. Hüseyn'in adına geldiğinde gözünden yaşlar akmaya başlar.

      Âdem yere indirildiğinden beri Havva'yı görmemiştir. Onu ararken Kerbelâ bölgesine vardığında çok hüzünlenir ve Hüseyn'in şehit düştüğü yere vardığında ayağı kayarak yere düşer ve ayağı kanamaya başlar. Ellerini kaldırır ve Allah'a sorar: "Allah'ım! Yine bir hata mı ettim?"

       Yüce Allah şöyle buyurur: "Hayır, bir hata etmedin. Senin torunun Hüseyin burada mazlum bir şekilde öldürülecektir."

"Allah'ım! Hüseyin peygamber mi?" diye sorar Âdem.

"Hayır, son peygamberim Muhammed (s.a.a.)'in torunudur." buyurur.

      Havva ve eşi Âdem, her biri ayrı yerlerde birbirlerini görmeden yaşıyorlardı. Bir gün Âdem gökyüzünden bir yakut taşı düştüğünü görür ve baktığında bir cennet taşı olduğunu anlar. Artık o taşla arkadaşlık ederek yalnızlığını gidermeye çalışır.

       Yeniden Cebrail Âdem’in yanına gelir. Ona bazı dualar ve ibadetler öğretir ve ona yakut taşını alarak Mekke'ye gitmek görevini verir. Bu taş, "Hecer'ul-Esved'dir ve Âdem’in sonraki görevi ise, Kâbe'yi bina etmek olacaktır. Mekke'ye vardığında bir parça bulutun çölün ortasında sadece bir yeri gölgelediğini görür. Cebrail'in talimatıyla o gölgenin etrafını çizer. Cebrail, Âdem’e Havva'yı görebileceği müjdesini ve artık Havva'ya kavuşacağını bildirir.

       Daha sonra o çizilen yere melekler tarafından cennet çadırlarından bir çadır kurulur ve Âdem’e Havva'yı alarak oraya inmeleri emredilir. Oraya indiklerinde çadırı görürler ve içine girdiklerinde kendilerini cennetteymiş gibi hissederler. Daha sonra Safa, Merve, Tur-i Sina ve Cebel-i Selâm'dan getirilen taşlarla Kâbe'yi inşa ederler. Melekler, Âdem ve Havva ile birlikte İlk hac farizasını yerine getirirler.

      Açlık ve susuzluk, onları zorda bırakan başka bir zorluktu. Âdem, Cebrail'e bu derdini anlatır. Cebrail, ondan çiftçilik yapmasını ister ve bunun için biraz tohum getirir. Âdem, o tohumları yere serper ve bir müddet sonra buğdaylar ve arpalar yeşermeye başlar.

      Böylece Allah tarafından verilen nimetlerle çiftçilik, bahçıvanlık ve hayvancılık işlerini de yapmaya başlarlar.

Hayvanların yününden elbise dokuma sanatı öğretilir onlara. Böylece bitkilerden dokunan rahatsız edici elbiselerden de kurtulmuş olurlar.

       Yıllar geçtikten sonra Havva anne olacağını hisseder. Bunu Âdem’e söylediğinde çok büyük sevinç yaşarlar ve Allah'a şükrederler. Haftalar ve aylar geçmiş ve doğum zamanı gelmişti.

Doğum bittikten sonra Havva gözünü açtığında yanında iki tane bebek görür. Onları yıkayıp giyindirdikten sonra onların kulağına tevhid kelimesini okur. Âdem, eşi Havva'yla anlaşarak, oğlunun ismini "Kabil", kızının ismini ise "İklima" koyar.

         Onların doğumuyla hayatlarına neşe geldiği gibi zorluklar da başlamıştı. Çünkü onlar artık dört kişilik bir aile olmuşlardı. Onların eğitimiyle de ilgilenmek zorundaydılar.

       Birkaç yıl geçtikten sonra Havva yeniden kendinde hamilelik alâmetleri görür. Bu defa ilk hamileliğinde olduğu gibi fazla korkmuyor ve normal yaşantısını sürdürerek çocuklarıyla da ilgileniyordu.

       Doğum zamanı gelir ve bu doğumda da yine bir kız, bir erkek çocuk dünyaya gelir ve dört kişilik aile artık altı kişi olur. Erkeğe "Habil", kıza ise "Lebuza" ismini verirler.

      Bu dört yavru, çocukluk dönemlerini oyunlar oynayarak, baba ve annelerine yardım ederek geçirirler ve gençlik çağlarına erişirler.

        Allah, Âdem’den sonra yeryüzünün hüccetsiz kalmaması için Habil'i Âdem’in kendisinden sonraki vasisi olarak belirler ve Âdem’e iletir. Âdem ve Havva bunu sadece Habil'e söylerler ve Âdem, tüm bildiklerini ona öğretmeye başlar.


Hubut'un Öyküsü 1

Hubut'un Öyküsü 2

 

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)