• Nombre de visites :
  • 3588
  • 6/12/2008
  • Date :

Filistin Halkı Üzerindeki Zalim Ambargoyu Kırın! 

muhammed mehdi akif

       İslam ve Arap dünyasını sessizlik kuşatmışken Gazze’deki Filistin halkı üzerinde 2 senedir ve 60 yıldır tüm Filistin halkı üzerinde süren ambargoyu sona erdirmeye davet eden sesler Avrupa’da yükseldi.

      Arap güvenlik güçleri tüm insanlık değerlerine aykırı olan ambargoyu kırmak ve Filistin halkının dramını hatırlatmak için halkın konvoyunu engellerken Avrupalıların yardım konvoyunun gemilerle Kıbrıs’tan Gazze’ye ulaştığını gördük, şahit olduk.

      Uluslararası İnsan hakları temsilcileri, Gazze halkı üzerindeki ambargonun uluslararası kanunlara aykırı olduğunu ilan eder; Arap Birliği Gazze halkını yavaş yavaş öldüren ambargonun kaldırılması için karar alırken bu ilanların ve kararların reelde bir karşılığını görmedik.

       Gazze karanlıklara gömülüyor. Çocuklar ilaç ve tedavi yetersizliğinden ötürü ölürken sınır kapısı dayanaksız gerekçelerle kapalı tutuluyor. Bu durum Gazze’deki insani krizi daha da derinleştirirken Gazze’deki insanların vicdanlarındaki öfke ve gazap duygularını ateşledi.

       Ambargoya katılanlar, özgür seçimlerdeki özgür tercihlerinden ve Filistin topraklarındaki ırkçı siyonist işgale karşı direniş yolunu destekledikleri için Filistin halkını boyun eğdirmek ve zelil düşürmek istediler.

Bu zalim ambargo, 4. Cenevre sözleşmesine, uluslararası kanunlara ve insan haklarına sözleşmelerine aykırıdır. Bu ambargo, uluslarası insani kanunlara göre insanlığa karşı işlenmiş bir savaş suçudur. Bir süre sonra da olsa ambargoya katılanlar savaş suçları mahkemesinde yargılanacaklar. Darfur krizinden ötürü Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir için harekete geçen savcı televizyon ekranlarına sabah akşam yansıttığı Gazze’deki 1.5 milyon insana uygulanan soykırım için sessiz kalmaktadır.

       Arap vatandaşlarının zihinlerine yerleşen en tehlikeli şey, kendi hükümetlerinin, ordularının ve güvenlik güçlerinin ambargonun uygulanmasına, Filistin halkının yavaşça katledilmesine katılmalarıdır. Arap hükümetlerinin temsilcileri Annapolis’de ve sonrasında da Newyork’taki Dinler Arası Diyalog Konferansına bir araya geldiklerinde, dünya onlardan siyonist işgal ve ambargo karşıtı bir söz duymamaktadır. Bu temsilciler, herkese karşı öfke volkanı patladığı zaman sadece kendilerini azarlayacaklardır.

       Mısır, ambargonun kalkması için büyük yükü üstlenmektedir. Çünkü, Mısır’ın milli ve ulusal güvenliği siyonist düşmanla mücadeleyi talep etmektedir. Filistin topraklarında işgal var oldukça bu istikrar güvende kalmayacaktır. Mısır, Filistin’in özgürlüğü ve güven içinde kalması için işgalin her türlüsüne karşı tarih boyunca fedakarlıkta bulundu. Mısır, Firavun devrinden itibaren hititlere karşı, orta çağda batılılara, haçlılara ve Mısır’a kadar varan tatarlara karşı mücadele etti. Bugünkü Mısır ise gerçekliğe dayanmayan deliller ile direnen, sabreden ve azledilen Filistin halkını ihmal etmektedir.

       Rafah sınır kapısının kapalı tutulmaya devam edilmesi için uluslararası anlaşmaların bahane gösterilmesi, ambargoyu kaldırmak için halkın başlattığı kampanyanın engellenmesi, Gazze karanlıkta boğulurken siyonist düşmana doğalgaz ihraç edilmesi, tüm zalim kararların ve siyaseti kınayan mahkemelerin hükümlerine karşı mücadele edilmesi... Bütün bunlar sadece Mısır’da değil İslam ve Arap dünyasının her bir köşesinde öfke ve kızgınlığı harekete geçirmektedir.

      Mısır’dan İstenilen Nedir?

      1- Rafah sınır kapısının tabii bir şekilde açması ve Mısır’ın Rafah sınır kapsında tam egemenliğini Filistinliler ile koordineli bir halde ne siyonist rejimin ne de başka birtarafın müdahalesi olmaksızın uygulaması, Filistinliler ve Mısırlılar gümrük ve diğer güvenlik icraatlarına uygun olarak sınır kapısından güven içerisinde geçmesinin sağlaması,

      2- Uluslararası, Arap ve Mısırlılara ait yardım kuruluşlarının Filistin halkına yardım edebilmeleri için görev yapma imkanını sağlamalı, işgalin sona ermesi ve ambargonun kalkması için halkın meşru gayretlerini teşvik etmesi,

    3- Yetkili şirketler arasında yapılacak ticari anlaşmalara uygun olarak Gazze’ye elektrik ve doğalgazın ulaştırılması için çalışması, 4. Cenevre sözleşmesi gereği siyonist düşmanın anlaşmalara bağlı kalmasını sağlaması,

    4- Halkın sivil protestolar yada konferanslar yolu ile kendi görüşünü ifade etmesine imkan tanıması,

    5- Başta Hamas olmak üzere, Filistin direnişi ve Filistin halkına karşı zalimce düzenlenen karalama kampanyalarını durdurması, Filistin ve Mısır halkı arasındaki vahdeti desteklemesi,

filistin

    6- Filistin halkının meşru haklarını savunmak ve ambargonun kalkması için uluslararası kanunlar çerçevesinde “uluslararası İslam ve Arap ittifakı”nın oluşturulması için çalışması istenmektedir.

      Arap ve Müslüman liderlerden şu adımları atmalarını istiyoruz:

    1- Arap Birliği’nin Gazze ambargosunun kaldırılması yönündeki kararına tam olarak bağlı kalmalıdır,

    2- Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’teki direnen Filistin halkına her alanda insani destekte bulunmalıdırlar,

    3- İslam Konferansı Örgütü, Filistin halkının davasına karşı sorumluluk üstlenmeli, Filistin davası karşısında yeni bir yol üzerinde ittifaka varmak için Genel Sekreter Ekmeleddin İhsanoğlu, Arap ve Müslüman liderler ile acilen istişarelere başlamalıdır,

    4- Başta iki büyük hareket olmak üzere Filistinliler arasındaki iç barış gerçekleştirilmelidir,

    5- Bu zalim ambargo öncelikle, siyonist düşmanı rahatsız eden direnişi hedef almaktadır. Aynı zamnada Filistinliler arasını açmayı, ihtilaflar ekmeyi, Filistinlilerin kalplerine ümitsizlik ekmeyi hedeflemektedir. Bu durumda, direnişin uluslararası kanunlara uygun, insani ve ulusal meşru bir hak olduğunu desteklememiz gerekiyor. Direniş tüm şekilleri ve yollarıyla siyonist Amerika’ya karşı mücadele için tek seçenektir.

     6- Terörizme karşı savaş tüm cephelerde başarısızlıkla sona erdi. Bugünlerde son nefesini alıp vermekte.

Bush müslüman ve Arap liderlere uyguladığı baskı ve şantajda başarılı oldu. Liderlerin Filistin davasının hizmetinde hiçbir etkin rolleri olmadı, Gazze’deki açlık ve ölüm ambargosuna ve Filistin halkına karşı insani, ahlaki sorumluluklarını yerine getirmediler.

      Biz, bugün bir yol ayrımındayız. Bilincimizi yenilememiz, gücümüzü toparlamamız, gerçek düşmanımızı belirlememiz gerekiyor. Düşmanımız, ümmetimizi ve maslahatlarını hedef alan, ümmetimizi devam eden düşmanca eylemleri ile tehdit eden, Amerika ve Avrupa tarafından desteklenen siyonizmdir.

Ey Araplar!

Ey Müslümanlar!

Ey dünyadaki özgür şahsiyetler!

Ey bütün insanlar!

Bu zalim ambargoyu kırın.

Direnen Gazze halkını desteklemek için Kıbrıstan yola çakan özgür kafilelere katılın.

Uluslararası toplumun, Arapların ve müslümanların sessizliğini protesto eden sivil gösteriler düzenleyin.

Gazze ambargosunu kırmak için kara ve deniz kafileleri organize edin.

Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’teki halkının direnişini desteklemek için dünyanın her bir köşesinde bulunan insani yardım örgütlerine aylık sabit gelirinizin bir kısmını bağışlayın.

Mescidlerde, kiliselerde, okullarda, üniversitelerde ve enstitülerde seslerinizi yükseltin.

Evlerinizin balkonlarına Filistin bayraklarını asın. Her tarafa Mescid-i Aksa’nın resimlerini yapıştırın.

Düşmanın yanında saf tutan, direniş hakkında şüpheler orta atan kalem sahiplerine karşı hüsnü niyetle, güzel sözle mücadele edin, onların zayıf ve boş delillerine karşılık verin.

Bu ambargo yarın değil bugün kırılmalı! Hepimiz ölen halktan ve onlara yardım etmekten geri durduğumuz için Allah katında sorumluyuz. “Eğer siz Allah’a yardım ederseniz Allah da size yardım eder” (Hacc/40)

Muhammed Mehdi AKİF 

İsra Haber


İşgal ve Direnişle Geçen 40 Yıl

Utanç veren Filistin açılımı

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)