İslam'ın erkanı nedir?
Kumeyl b. Ziyâd der ki: "Emir'ül müminin Ali'den (a.s) İslam'ın erkanı nedir? diye sordum. Şöyle buyurdu: "İslam'ın erkânı yedidir:
1- Akıl; sabır da akıl üzerine kurulmuştur. (Akıl olmaksızın sabretmek mümkün değildir.)
2- Irzı (namus ve şerefi) korumak ve doğru söylemek.
3- Kur'an'ı layıkıyla ve gereken şartlarıyla okumak.
4- Allah için sevmek, Allah için buğzetmek.
5- Al-i Muhammed'in (Ehl-i Beyt'in) (s.a.a) hakkını riâyet etmek ve onların velâyet makamını tanımak.
6- Kardeşlerin hakkını gözetmek ve onları müdafaa etmek.
7- İnsanlarla iyi komşuluk ve muaşeret etmek.
İmam'a (a.s) "Ya Emir'el müminin, bir kul günah yapıp, sonra da mağfiret diliyor; acaba mağfiret dilemenin haddi (gerçeyi) nedir? diye sorduğumda buyurdular ki: Ya Ziyâd oğlu (Kumeyl), mağfiret dilemenin haddi, tevbedir. "Sadece bu kadar mı?" dedim. "Hayır" buyurdular. "Nasıldır öyleyse?" dedim. Buyurdular ki: "Kul bir günah işlediğinde, tahrik ile "Esteğfirullah" (Allah'tan bağış diliyorum) diyor. Tahrik nedir? diye sorduğumda şöyle buyurdular: "Dil ve dudakları hakikatı peşinden getirmek kastıyla hareket ettirmek." Bir daha hakikat nedir? diye sordum: "Kalple tasdik etmek (samimi bir kalple mağfiret dilemek) ve mağfiret dilediği günahı tekrarlamamaya karar vermektir" buyurdu. Kumeyl, bir daha. böyle yaparsam mağfiret dileyenlerden sayılır mıyım? diye sorunca "Hayır." buyurdu. Kumeyl'in: "Nasıl olur bu" demesi üzerine buyurdular ki: "Çünkü sen henüz mağfiret dilemenin aslına ulaşmamışsın". "Mağfiret dilemenin aslı nedir?" dedi. Buyurdular ki: "Günahtan tövbeye dönmektir; işte bu ibâdet edenlerin ilk derecesidir; bir de ileride her çeşit günahtan kaçınmaya karar vermektir.
Mağfiret dileme altı mananın gerçekleşmesiyle olur:
1- Geçmiş (günahlara) karşı pişmanlık duymak.
2- Günahı, ebedi olarak terketmeye karar vermek.
3- Kendinle diğer yaratıklar arasında bulunan hakları edâ etmek.
4- Bütün farzlarda, Allah'ın hakkını ödemek.
5- Haramdan biten etleri, deri kemiğe yapışacak derecede eritip, yerine (helâldan biten) et meydana getirmek (vücudu helâl yoldan geliştirmek).
6- Vücuda, günahın tadını tattırdığı gibi, ona itâatın da meşakkat ve acısını tattırmak."( Tuhef-ul Ukul, s.196)