Havalimanı"nda Başörtülüye Özel(!) Uygulama
Başörtülüler havalimanlarında da özel uygulamaya tabi kalıyorlar. Kamusal alanlarda başörtüleri çıkartılmak istenen başörtülü hanımların, havalimanlarında da pardösüleri çıkartılmak isteniyor. Emir büyük yerden diyor güvenlik görevlileri, başörtülüleri aramamızı emrediyorlar. İşte Vakit yazarı Demet Tezcan"ın maruz kaldığı zorbalık ve kendisinin tepkisiNULLbr /> Bayramın dördüncü günü havaalanındayız. Biz iki arkadaş yurtdışından gelecek yolcumuzu bekliyoruz. Havaalanındaki kalabalığın çoğunluğunu da hacca gönderdikleri yakınlarını bekleyenler oluşturuyor. Tehirler, beklemeler, heyecan ve bezginlik. Hepsi bir arada yaşanıyor. Aslında panoda inişler kalkışlar, ertelemeler dakikası dakikasına yazsa da yine de yanındakine bilgi verenler, panodan yansıyan haberlere güvenmeyip ilgililere ulaşıp bilgi almaya çalışanlar. Kiminin yanındaki küçük çocuklar acıkmış, fakat fahiş fiyatlardan dolayı bir şey alamıyorlar. Kimi hemen yanı başlarından giden bir ünlüyü öbürlerinin de görüp görmediğini soruyor merakla. Uçaklar ufak tefek aksamalara rağmen bir biri ardına iniyor.
Sıkıntılı bekleyiş etrafa temaşayı daha da cazip hale getiriyor. Çeşit çeşit ülkelerden gelen yolcular ve onları karşılayanların kavuşma sahneleri. Yarım saat evvel sıkıntıdan patlayacakmış gibi duran gergin yüzlerin bir anda gevşeyişi, sevinç ve mutluluk diğerlerinin sabrını biraz daha zorluyor.
Tipik terminal kareleri dönüyor seyrimizde. Tam böyle kendimizi geliş gidişlerin seyrine kaptırmışken, kalabalığa hac yolcularını karşılamaya gelen bir grup daha katılıyor. İçlerinden biri ayrılıp yanımıza geliyor. Yüzündeki merak ifadesinden gecikmeli uçağa dair bir şeyler soracağını zannederken içeri girişte pardösülerimizin çıkarttırılıp, çıkarttırılmadığını soruyor. Hayır cevabımız yüzündeki endişe, üzüntü karışımı ifadeyi daha da derinleştiriyor.
Cıngar çıkmasın diye çıkarmak zorunda kaldım. İçimde de kısa kollu kazak vardı diyor ve bir kat daha hayıflanarak uzaklaşıyor yanımızdan.
O an için hayır dediğimiz bu garip uygulama ile aslında yanımdaki arkadaşım 22 Kasım 2006"da şehirlerarası yolculuk için geldiği aynı havalimanında yaşıyordu. Daha XRAY cihazına yaklaşmadan görevlilerNULLquot;pardösüleri çıkarın! direktifini veriyorlar. Arkadaşlar tabiî ki çıkarmıyor ve diğer kadınlardan değil de sadece bizden, üstelik daha XRAY cihazından geçip şüpheye mahal verecek bir durum oluşmadan böyle bir şey istiyorsunuz? sorusuna görevlilerin cevabı, Emir bu şekilde. Başörtülüleri aramamızı söylediler oluyor. Tabii sadece bundan ibaret kalmıyor; savunma niyetine serdettikleri sözlerin her biri birbirinden yaralayıcı ve aşağılayıcı. Sözüm ona güvenlik kaygısı ile dile getirilen uç örnekler veriyorlar başörtülülere karşı çirkin uygulamalarına.
Böyle ucube bir emir olabilir mi? Bu nasıl bir güvenlik önlemidir ki havalimanına gelenlerin bir kısmından bu talepte bulunurken diğerlerinden bulunulmaz. En az uygulamanın kendisi kadar tuhaf değil mi? Uluslararası uçuşa açık, dünyanın her yerinden bin türlü kılıkta insanın giriş çıkış yaptığı bir yerde sadece başörtülülere has uygulama, başörtülüye elbisesi mahiyetindeki pardösüsünü uluorta çıkarttırmak, erkeklerin ceketini çıkarttırmakla kıyaslanabilir mi?
Keyfî ortaya konan ve tutturabildiğine uygulanan bir yaptırım var. Emir bu şekilde; başörtülüleri aramamızı söylediler diyerek kimilerinin tesettürlerini çıkarttırarak zor durumda bırakmak ne demek? Böyle bir emir olabilir mi? Bu keyfiyetin sınırları nedir? İnsanlar gözlerine bakılarak mı, kıyafetlerinin rengi baz alınarak mı uygulanıyor bu seçim? Pardösü çıkarttırıp çıkarttırmama kararı neye göre veriliyor? Başörtülüler terörist gibi mi görülüyor? Yok eğer böyle bir emir yoksa, kapıdaki güvenlik görevlileri neye istinaden böylesine cüretkâr bir uygulamaya cesaret edebiliyorlar? Hangi hakla kadınların üstünü çıkarttırıp zor durumda bırakıyorlar? Bu aşağılamayı, bu çirkinliği güvenlik paranoyası içindeki ABD"ye falan mı özenerek yapıyorlar? Hiç biri değil de başörtülüye karşı hınçlarının bir ifadesi mi bu? Ne cüretle başörtülü kadın dış kıyafetinden soyulur? Bu kadar başıboşluğun keyfiliğin içinde bu cüretkâr emrin hesabını, bu soruların cevabını verebilecek birileri, bir yetkin merci varsa eğer, bilmek isteriz.
Demet Tezcan - Vakit