• Nombre de visites :
  • 2128
  • 24/10/2007
  • Date :

FİLİSTİN KADINI

filistin kadini

Filistin Kadını İntifada  Alanında

   4 Ekim sabahı Filistinli 28 yaşındaki bayan avukat Hanadi Teysır Celadat işine gitmek için her zaman olduğu gibi evinden dışarı çıktı. Bir gün önce geceleyin Kur"anı Kerim okuduktan ve namaz kıldıktan sonra Allah Teala"dan kendisine şehadet nasip etmesini talep etmişti. Aynı günün öğle vakti Filistin"in batısında yer alan Hayfa şehrinde çok büyük ani bir patlama vuku buldu ve bu patlama işgalci Siyonist güçlerin dehşete kapılmalarına sebep oldu. Henadi bu şehadet operasyonunu gerçekleştirerek kendi arzusu olan şehadete ulaşmıştı. Bu şehadet operasyonu karşısında dehşete kapılan Siyonistler panik içinde alel acele bu Filistinli mücahide hanımın ailesinin evini yerle bir ettiler ve devamında her zaman olduğu gibi tekrar savunmasız Filistin halkının kadın çocuk demeksizin katliamını sürdürdü.

   Henadi Ceradat ilk Filistinli kadın şehadet eylemcisi olmadığı gibi kuşkusuz Siyonistlerin bu insanlık dışı tavırları devam ettiği sürece sonuncusu da olmayacaktır. O da öteki Filistinli kadın ve erkek şehadet eylemcileri gibi kendi İslami vatanlarının Siyonistler tarafından işgal edilmesinden ve her geçen gün çok sayıda savunmasız Filistinli"nin Siyonistlerin cinnetvari girişimleri ve cinayetleri sonucu şehit edilmelerinden bıkmış ve tek mücadele yolunu kendini feda ederek Siyonistler"e bir ders vermek olduğunu düşünmüştü.

   Gerçi daha önce de kahraman Filistinli kadınlar kendi İslami vatanlarını işgalden kurtarmak amacıyla büyük fedakarlıklarda bulunmuş ve onların bir çoğu şehit düşmüştü ama Filistin intifadasının kahraman hanımlarının böyle şehadet talep fedakarlıkları düşmanın üzerinde beklenmedik çok ağır bir darbe indirmiş ve beklenmedik olmuştu.

   Ürdün nehri Batı yakasında bulunan Ramallah halkından Vefa İdris 2002 yılının başlarında şehadet eylemi gerçekleştiren ve Siyonistler"i dehşete düşüren ilk Filistinli kadındı. Zira o tarihten sonra Siyonist rejim erkeklerin dışında artık kadınlardan da çekinmeye başlamış ve işgal altındaki topraklarda kontrolü hemen hemen kaybetmişti. Artık Filistinli gruplar da en modern tektik ve metotlardan yararlanarak Siyonistlere karşı saldırılarını büyük bir başarıyla gerçekleştirmekteydi.

   Fakat doğrusu her biri yüzlerce umut ve arzu içinde olan Filistinli genç kızlar ve kadınlar niçin böyle büyük bir fedakarlıkta bulunmakta ve kendi canlarını kurban vermekteler. Filistinli hanım şehadet eylemcisi Ayatul Ahres"in gerçekleştirdiği şehadet operasyonu bu mümin hanımların kendi ulvi hedefleri doğrultusunda ne kadar kararlı ve fedakar olduklarını göstermiştir. Ayatul Ahres ders okuduğu lisenin en çalışkan, zeki talebelerinden biriydi ve tüm çevresi tarafından sevilmekteydi. Filistin intifadası şehitlerinden büyükçe bir albüm oluşturmuştu ve günün birinde kendisinin de onların yanında yer almasını arzu etmekteydi. Ayatul Ahres 2002 Mart ayında hem de kendi düğünü günü kendi arzusuna ulaşarak Batı Beytul Mukaddes bölgesinde bir şehadet operasyonunda şehit düştü ve bu üstün fedakarlığı sonucu Filistin"in gelini unvanını aldı.

   Ayatul Ahres ve öteki Filistinliler"i şehadet operasyonları gerçekleştirmeye iten en önemli faktör Siyonistler"in yıllardan beri Filistin halkı üzerindeki gerçekleştirdiği cinnet, şiddet, katliam ve zulümlerden artık tamamen bıkmış olmalarıdır. Filistinliler hemen hemen her gün bir çok Filistinli"nin şehadetine ve bir çoğunun da yaralanmasına tanık olmuşlardır. Bu şehitlerden bir çoğu yaşlı kimseler, çocuklar ve kadınlardır, evlerin yıkılması, Filistinliler"in Siyonistler tarafından terör edilmesi güncel faciaya dönüşmüştür ve ne yazık ki dünyada insan hakları savunuculuğunda bulunanların hiç biri bu cinayetler karşısında en ufak bir tepki göstermiyorlar. Öte yandan Siyonistler her fırsatta muhtelif bahanelerle Filistinliler"i aşağılamakta, onlara karşı akıl almaz şiddet uygulamaktadırlar.

   Siyonistler"in hemen hemen her gün bir yeni cinayete imza attıkları ve Filistin halkını mağdur ettikleri bir ortamda Filistin halkı kendilerini savunmak için kendilerini feda ederek şehadet operasyonları gerçekleştirmekten başka çareleri yoktur. Filistinli bir genç bu konuda şöyle diyor: Bizler de konukluğa gitmekten, eğlenmekten hoşlanıyoruz.Fakat topraklarımız Siyonistler tarafından işgal edildiği günden beri artık eğlenmeyi unutmuşuz, tam manada kurtuluşa ermediğimiz sürece savaşmaktan başka hiçbir yolumuz yoktur. Batılılar şehadet operasyonunun terörizm olduğunu iddia ediyorlar ama ben bunun kendini müdafaa olduğunu haykırıyorum.

   Darin Ebu İyşe Şubat 2002 tarihinde Ramallah ile Beytul Mukaddes arasında Siyonistler"in bir kontrol merkezinde şehadet operasyonu gerçekleştiren ikinci Filistinli kadındır. Bu eylemden önce Ebu İyşe annesine yazdığı bir mektupta şöyle diyordu:  Anneciğim, her Filistin evi bu intifada için bir katkıda bulunmalıdır ki biz bu işgalden kurtulalım. Bizim ev de bu masrafa katlanmalıdır. Ve o en iyi şekliyle yani şehadet olarak bu masrafa katlandı.

filistin kadini

   Filistinli kadınların fedakarlık ve Şehadet operasyonları aslında onların Filistin"in Siyonistler"in işgalinden kurtarılması yönünde gerçekleştirdikleri fedakarlık ve isarın doruk noktasıdır. Elbette Beytul Mukaddes İntifadasında Filistinli kadınlar bir çok sorumlulukları başarıyla yerine getirmişlerdir. Şehadet operasyonlarına gerekli zemin hazırlamak ve desteklemek Filistinli kadınların bu önemli girişimlerinden biridir. Filistinli kadınlar silah omuzlayarak erkeklerle omuz omuza bir mücadeleyi yürütmenin yanı sıra hatta bir çok önemli saldırı planının programlayıcısı sorumluluğuna da katlanmışlardır. Şimdiye kadar çok sayıda Filistinli kadın şehadet operasyonuna yatkın olma suçundan Siyonistlerce tutuklanarak çok ağır işkencelere tabi tutulmuşlardır.

   Bu arada işgalci Siyonist İsrail güçleri şehadet operasyonlarına katılma konusunda Filistinli kadın ve erkeklerin iradesini zayıflatmak için her bir saldırı sonrası Filistinli bir mücahidin evini tahrip etmiş ve o ev halkını top yekun tutuklamıştır. Bu katiller sürüsü söz konusu şehadet operasyonundan uzun zaman geçtikten sonra bile Filistinliler aleyhindeki şiddet ve cinayet girişimlerini tüm şiddetiyle sürdürmüştür. Fakat bunca zulüm ve cinayetlere rağmen kahraman Filistin halkı şehadet operasyonlarına katılan yiğit Filistinli kadın ve erkeklere bir kahraman gözüyle bakmış ve onlara çok üstün bir makam vermişlerdir ve her bir şehadet operasyonundan sonra bir çok Filistinli genç yeni şehadet operasyonları gerçekleştirme hazırlığına girmiş ve sonunda bu hülyalarını tahakkuk ettirmişlerdir.

   Filistinli hanımlar intifada sahnesinde diğer bir çok önemli vazifeyi daha yerine getirmekteler. Aile erkeğinin şehit olması veya tutuklanmasından sonra Filistinli kadınlar önceden kendi üzerlerine düşen vazifelerini yerine getirmenin yanı sıra ailenin geçimini sağlama sorumluluğunu da üstlenmektedirler. Filistinli hanımlar ayrıca aile içinde çocukların talim ve eğitim sorumluluğunu da üzerlerinde taşımakta ve bunu en iyi şekliyle yerine getirmeye çalışmaktadırlar. Zira Filistinli çocuklar düşmanlarının kim olduğunu en iyi şekilde kavramalı ve işgalcilere karşı koyma şuuruyla büyümelidirler. Ayrıca Filistinli çocuklar kendi annelerinin eğitiminde Filistin"in kurtuluşu uğrunda mücadele ederek şehit düşen kahramanları da en iyi şekliyle tanımalıdırlar.

   Filistinli kadınların taşıdıkları sorumluluklardan bir diğeri ise yaralılara yardımda bulunmaktır. Siyonist İsrail rejimi canilerinin Filistinliler"e yönelik insanlık dışı saldırılarda Filistin halkından bir çoğu yaralanmakta ve yardıma ihtiyaçları vardır. Nitekim Filistinli kadınlar özellikle son üç yıl içinde bu hususta kendi vazifelerini layıkıyla yerine getirmiş ve Siyonistlerin saldırılarında yaralananların tedavisi yolunda mümkün olan her yola baş vurmuşlardır.

   Genel olarak Mukaddes Filistin intifadasında Filistinli kadınlar çok önemli ve hayati bir önemi haizdir ve kadınların rolleri bazı alanlarda erkeklerin rolünden çok daha önemli kabul edilmektedir. Bu arada Filistinli kadınların şehadet operasyonları onların kendi en üstün varlıklarını yani hayatlarını kendi vatanlarının Siyonistler"in işgalinden kurtarılması doğrultusunda feda ettiklerini göstermektedir. Elbette bu operasyonlar şimdiye kadar mücahit Filistin halkının Siyonistler karşısındaki morallerinin kat kat artmasına sebep olmuştur


4.Filistin Savunma Konferansı

Siyasi Açıdan Filistin Meselesi 3

 

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)